Hamzaoğlu ile küllerinden doğdu

Cim-Bom’da teknik direktör değişikliği ile futbolcuların üzerindeki ölü toprağı kalktı. Takımın performansı adeta sihirli bir el dokunmuşcasına arttı. Hamzaoğlu’nun bu büyüsü devam ederse fikstür avantajına da sahip olan Galatasaray ipi göğüsler.

Galatasaray ilk yarıda Prandelli’ye rağmen iyi puan topladı. Bu maçların çoğunda kötü performans sergilenmesine rağmen, Sarı-Kırmızılı ekip yine de kazanmayı bildi. Son Beşiktaş derbisinde alınan galibiyet ile devre arasına liderin 1 puan gerisinde girmek hedeflenen doğrultuda yol haritasının işlediğini gösteriyor. İlk yarıda iki kritik yenilgi vardı. Balıkesir ve Trabzonspor karşılaşmaları kırılma anlarıydı. Bu iki maç kaybedilmese G.Saray şu an liderdi.

Ne varsa Türk hocada var

Cim-Bom’un kadrosu lig için yeterli, ama Avrupa’da başarısızlığın sebebi kısıtlı kalitedeki kadro ve yüzde 100’ünü veremeyen Türk oyunculardı. Galatasaray’ı ilk yarıda iki bölümde incelemek gerekir. Hamza Hamzaoğlu’ndan öncesi ve sonrası. İşlerin kötüye gittiği dönemde, yönetim değişikliğinin ardından Duygun Yarsuvat başkanlığındaki yeni yönetimin çok önemli bir hamlesini gördük. Yeni yönetim mali tabloyu görünce hemen kendi öz evlatlarına döndü. “Türkiye’ye gelip başarılı olan çok az yabancı çalıştırıcı var. En iyisi Türk teknik adam. Hamza hoca bildiğimiz, tanıdığımız birisi” denilerek Hamzaoğlu takımın başına getirildi.

Takımın starları ıslıklandı

Prandelli döneminde vasatı aşamayan Burak, Selçuk, Umut ve Melo gibi isimlerin ıslıklanmasına şahit olduk. Prandelli döneminin baş aktörü tek başına Sneijder’di. Bruma, Olcan ve Emre vasat bile tabir edilmeyecek durumdaydılar.

İçerideki maçlar kolay

Hamzaoğlu geldikten sonra takım kendini buldu. Futbolcuların kaybolan özgüveni yerine geldi. Alınan bol gollü galibiyetler takıma ayrı bir hava kattı. Hamzaoğlu’nun gelmesiyle Türk ve yabancı oyuncuların bir çoğunun performansı da birden sihirli değnekle dokunmuş gibi arttı. Burak, Selçuk, Umut ve Melo bambaşka bir kimliğe büründü.

Galatasaray’ın ikinci yarıda kendi evinde oynayacağı kolay maçlar var. Deplasman olarak ise Fenerbahçe ve Trabzonspor iki zorlu rakip olacak. Galatasaray’da Hamza hocadan sonrasına bir parantez açarsak, sezonu şampiyon bitirmeleri hayalci bir yaklaşım olmaz.

Melo takımın vazgeçilmezi

Hamzaoğlu’nun Süper Lig’i ve Türk oyuncusunu  iyi tanıyor olması bir avantaj. Kariyerinde büyük bir takımda ilk defa antrenörlük yapıyor olması dezavantaj gibi görünse de zamanında üst düzey futbol oynadığı için bu olumsuzluğu da aştı. Tek eksiği tecrübe. O da zamanla kazanılan bir kavram. Şimdiye kadar Galatasaray’a büyük katkısı oldu. 

Oyunculara genel olarak baktığımızda şunları söyleyebiliriz:

Melo zaman zaman kendisine oynadı ama hırslı ve mücadeleci yapısıyla takımın vazgeçilmezi. Selçuk da Hamza hocayla eski kimliğine kavuşur gibiydi. Yan pas yapmaya devam etmesi eksi, temposundaki artış ise artı yönü. Emre şans bulduğunda takıma ofansif yönde katkı sağladı.

Sabri ilaç oldu

Chedjou defansif olarak iyi, buna bir de duran toplarda attığı golleri ekledi. G.Saray yıllar sonra gol atan bir stopere kavuştu. Eski yönetimin kadro dışı bıraktığı Sabri, Tarık ve Veysel’in kötü performansından sonra kanayan yaraya ilaç oldu. Telles gittikçe açılıyor. Final paslarını geliştirmeli. Umut ikili forvet oynandığında çok etkili oldu, kritik goller attı, önemli galibiyetler getirdi.

Dikine oynayabilen, duran top ustası ve her yerden şut atan, ligimizin üzerinde bir oyuncu. Mutlaka takımda kalmalı.

Hiç şüphesiz Sneijder  bir dünya yıldızı. Kilit oyuncu. Uzaktan şutları, her yerden topa cesurca vurması, duran topları iyi kullanması büyük bir avantaj. Oyun zekası, dikine asistleriyle hücum organizasyonlarının da baş mimarı, takıma büyük katkı sağladı. Asıl mevkisinde oynadığında ne kadar verimli olduğunu gösterdi.

Kendi kalitesinde oyuncu olmadığı için zaman zaman oyuna küstü. İyi bir Sneijder bu lige fazla. Ancak bu futbolcunun durumu şu anda belirsiz, ayrılabilir. Benim fikrim böyle kaliteli bir futbolcunun kesinlikle takımda kalması lazım.

Defansa takviye şart

Galatasaray’ın iki göbek savunmacısı Chedjou ve Semihin sık sık sakatlanıyor. Bu nedenle Sarı-Kırmızılı takımda öncelikle savunmaya bir takviye şart. Ayrıca Bruma ve Olcan’dan beklenen verim alınamadı. Bu iki oyuncu da soru işareti hala. Yerlerine takviye düşünülebilir. Ama transfer için ekonomik anlamda bir sıkıntı söz konusu. Kulübün oyuncu alacak parası yok. Paran yoksa kaliteli oyuncu da alamazsın.

Hakemler zarar vermedi

İlk yarıda Galatasaray açısından skoru olumsuz yönde etkileyecek çok önemli bir hakem hatası yaşandığını düşünmüyorum.  Sadece Türk Telekom Arena’da oynanan Fenerbahçe karşılaşmasında çizgi hakeminin göremedigi ve sonunda Kanarya’nın gol attığı bir hata dikkatleri çekti. Gerçi bu hata Galatasaray’ın maçı 2-1 kazanmasını engelleyemedi ama sezon sonunda  bir ikili averaj durumunda bu durum sıkıntı yaratabilir.

Semih ideal stoper değil

Semih Kaya, Galatasaray ve Milli Takım’ın banko oyuncularından birisi. Ancak her zaman söyledim, yine söylüyorum. Semih Kaya bu takımın kesinlikle stoperi olamaz. Ne fizik olarak, ne de oyunu arkadan okuması iyi değil. Bu sezon ikili mücadelelerde hep kaybeden taraftı. Bir kere kademesi zayıf. Hava toplarında forvetlere çok fazla topa vurma şansı tanıyor, her an hata yapmaya müsait. Her sene bu gibi sebeplerden Sarı-Kırmızılı takıma 4-5 gol yediriyor.