Umut Bulut ve Burak Yılmaz birlikte başladılar maça. Geçmiş maçların aksine farklı bir tertiple çıktı Hamza hoca.
Osmanlıspor mütevazı takım. Galatasaray baskılı oynadı. Coşkulu ve istekliydi oyuncular. Ama dönüşlerde topu kazanma sayıları eksikti. Rakibi rahat oynattılar. En sonunda bir ofsayt pozisyonunda yakalandılar ve Serdar konuk takımı 1-0 öne geçirdi.
Bu golden sonra yine baskısını arttıran taraf Galatasaray’dı. Selçuk İnan’ın attığı golle de beraberliği yakaladı. Osmanlıspor takım savunmasını çok disiplinli yaptı. Ceza sahası içinde ilk buluştukları topu da gol yaptılar. Galatasaray favori gibi oynadı ama favori gibi öne geçemedi.
Son haftalarda büyük takımların 4 serbest forvet oyuncuya dizilişte yer verip, böyle oynaması garip. Beşiktaş da böyle Fener de böyle. Şablona göre oyuncu alınmayınca, alınan oyuncuya göre şablon oluşturuluyor.
Yasin nasıl olur da bu maçta oynamaz? Hamza hocayı son iki maçtır anlamakta zorluk çekiyorum. Bir bakıyoruz “Burak savunma yapmıyor diye oynatmadım” diyor, bir bakıyoruz aynı tip oyuncuları oynatıp Yasin gibi çabuk ve rakip arkalarına koşuları iyi yapan bir silahı yedek bırakıyor!
Hep takımını kurtaran Muslera ikinci haftada da yine hatalı bir gol yedi. Galatasaray gol atıp maçı koparır diye düşünürken Torje’nin uzaktan şutu, Muslera’nın hatasıyla birleşince Osmanlıspor 2-1 öne geçti.
Burak-Yasin değişikliğini hiçbir Galatasaraylı anlayamadı. Hamza hocanın yanındaki yardımcılar ne iş yapar? “Tek gol atacak adamı almayalım, mağlubuz” diye uyaramıyorlar mı hocayı? Geçen sene 2 yiyip 3 atarak şampiyon oldun. Tutanın Muslera, atanın Burak Yılmaz’dı. Şimdi ise takımın en golcüsünü mağlupken oyundan alırsan, sonun başlangıcı olur; anlayamazsın!