Gastroözefajeal reflü hastalığı ya da halk arasındaki adıyla reflü, kadın, erkek her yaştan insanda görülebilen başlıca mide ekşimesi ve yanma hissi ile karakteristik bir sorun, ancak en sık olarak da hamilelerde görülüyor. Yaşam şekli, beslenme şekli değişikliklerinin yanı sıra mide asidini gidermek üzere ranitidin gibi H2 reseptör antagonistleri ya da omeprazol gibi proton pompa inhibitörleri yaygın bir şekilde reçeteleniyor. Ancak bu tip ilaçların hamilelikte kullanımının ne derecede güvenilir olabileceği tartışma konusu.
Ünlü Türk hekimi İbn-i Sina (980-1037)’nın kayıtlarında ayva meyvesinin mideyi güçlendirdiği, iştahı açtığı, bulantı-kusma ve epigastrik ağrı gibi şikayetlerde yararlı olabildiği bilgisi yer alıyor. Diğer taraftan, bazı geleneksel tıp sistemi kayıtlarında da ayvanın cenin üzerinde de yararlı, koruyucu etkisi bulunduğu bildiriliyor.
İran’da yapılan bir klinik çalışmanın (iki fazlı, randomize, açık-etiketli, paralel) birinci fazında 18-35 yaşları arasında reflü tanısı konulan hamileğin 12 ile 34 haftaları arasında 229 hamilenin önce yaşam ve beslenme şekillerinde düzenleme yapılmış ve iki hafta uygulamadan sonra bu önerilerin ne derecede şikayetlerin giderilmesinde yararlı olduğu uluslararası indekslerden yararlanılarak (Genel Semptom Skoru; Başlıca Semptom Skoru) değerlendirilmiş.
Çalışmanın ikinci fazında ilk fazda olumsuz sonuç alınan hamilelerden bir gruba (68 hamile) günde 2 defa 150 miligram reflü ilacı ranitidin verilirken, diğer gruba (69 hamile) her yemekten sonra yoğunlaştırılmış ayva meyvesi usaresi (1 gram) dört hafta süreyle uygulanmış. Çalışmada ikinci hafta ve dördüncü hafta sonuçları değerlendirildiğinde, her iki grupta da şikayetlerde azalma görülmüş. Genel Semptom Skorunda ikinci hafta ayva meyvesinin belirgin olarak daha etkili olduğu tespit edilirken, dördüncü hafta bu fark azalmış. Başlıca Semptom Skoru değerlendirildiğinde ise hem ikinci hem de dördü hafta ranitidin biraz daha etkili bulunmuş. Görüldüğü gibi her iki uygulamanın başarısı arasında belirgin bir farklılık bulunmuyor, ancak uygulamaların hamilelerde güvenilirliği göz önüne alındığında hiç şüphesiz ayva meyvesi ekstresinin önemli avantajlara sahip şüphesiz.
Ayva meyvesi usaresi şu şekilde hazırlanmış: taze meyve rendelenip ısıtıldıktan sonra sıkılıp suyu sıkılmış ve içeriği polifenol içeriği üzerinden standardize edilmiş (gramında 3,16 miligram gallik asit eşdeğeri).
Yine İranlı araştırma grubu tarafından daha önce yürütülen bir klinik çalışmada reflü tanısı konulan 80 pediyatrik hastada proton pompa inhibitörü ilaç olan omeprazol (bebeğin kilo ağırlığı başına 10 mililitre) ile Ayva meyvesi usaresinin (bebeğin kilosu başına 6 mililitre) şikayetler üzerinde etkinliği karşılaştırılmış. İlk gün, 4 ve yedinci haftalarda sonuçlar (kümülatif şikâyet skoru) değerlendirilmiş. Yapılan değerlendirmede benzer şekilde her iki grubunda etkili olduğu, ayva usaresi ve ilaç arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı bildiriliyor.
Sonuç olarak, ayva meyvesi, bebek ya da hamile, sağlıklarına önem verdiğimiz kişiler için reflü şikayetlerinin hafifletilmesinde güvenilir bir seçenek gibi görünüyor.