Şizofreni hastalığı gebeliğe engel bir durum değildir. Ancak anne adayının bebek beklerken hissettiği duygular, bu hastalığı alevlendirip yeni ataklar yaşanmasına neden olabiliyor.
Şizofreni hastası anneler genellikle kötü bir gebelik dönemi geçirirler. Hem gebelik hem de hastalık anneyi zorlar. Bir başka deyişle gebelik hastalığı kötüleştirir hastalık da gebeliği zorlaştırır. Hatta bazı şizofreni vakaları ilk defa gebelikte ortaya çıkabiliyor. İstatistikler şizofreni hastası kadınların yüzde 59’unun akıl sağlığının gebelik sonrasında daha da bozulduğunu ortaya koyuyor. Bir de gebelik sonrası psikoz adını verdiğimiz bir durum vardır. Hamilelikle ortaya çıkan halüsinasyonlar ve hezeyanlar gibi şizofreni belirtileriyle kendini gösterir.
Lohusalık dönemi önemli
Bir araştırmada gebelikte şizofreni bulguları ortaya çıkan 99 kadından ikisinin gebelik sonrası dönemde şizofreni hastalığına dönüştüğü tespit edilmiştir. Toplumda görülme riskinin yüzde 1 olduğu düşünülürse bu rakam gebeliğin riski iki kat artırdığını göstermektedir. Bununla birlikte evli olan şizofreni hastası kadınlarda, doğumdan sonraki ilk beş yılda hastalığın gidişatı incelenmiş ve gebelikten sonraki ilk altı ayda birtakım sorunlar oluştuğu gözlenmiştir. Ancak bu sorunların uzun sürmediği, loğusalık dönemi geçtikten sonra iyileştiği tespit edilmiştir. Gebelik ve doğum esnasında yaşanan değişimlerin yanında ortaya çıkan stres ve ilaçların kısıtlı kullanımı da, hastalığı kötüleştiren faktörlerdir. Kaynak: www.htanoropsikiyatri.com Şizofreni- Bin Parça Akıl- Dr. Adnan Çoban
HASTALAR NASIL TEPKİ VERİYOR
-Anlayamıyorlar: Şizofreni hastalığı farkındalığı azalttığı için hastalar gebeliği anlayamayabiliyorlar. Özellikle annelik duygusunu ve doğum olgusunu kavramakta zorlanıyorlar. Karnının büyümesini bir hastalık hatta kanser zannedenler bile oluyor. Bu yüzden karnını yumruklayarak, iskemlenin üstüne düşerek, karnına sıcaklık uygulayarak şişlikten kurtulmaya çalışan şizofreni hastalarına rastlanabiliyor.
-Gebeliği inkar edebiliyorlar: Şizofreni hastası kadınlarda gebeliği inkar etme durumu da söz konusu olabiliyor. Bu hastaların yaklaşık yüzde 30 ila 40’ında görülebiliyor. Bazıları bunu hezeyan düzeyinde yaşayabiliyor. Hamile olmadığını düşünen hasta gerekli bakımlarını yaptırmıyor. O yüzden erken doğum ve bazı hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bazen aşırı inkar sonucu doğum sancılarını anlayamayıp beklenmedik bir anda doğum yapanlar söz konusu olabiliyor.
Sonuç olarak şizofreni hastaları için gebelik önemli bir risk faktörüdür. Hekim, aile ve hasta arasında çok iyi bir koordinasyon gerektiriyor. Ailelerin bu durumu tek başlarına yönetmeye kalkmamaları ve uzmanla körele olmaları gerekmektedir.