Filistin davasının lideri Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail'in terör saldırısı sonucu şehit oldu.
Heniyye, cumhurbaşkanı seçimini kazanan Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'da bulunuyordu.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, suikastın İran'da gerçekleşmesinden dolayı kendilerini sorumlu gördüklerini ve İsrail'den Haniye'nin intikamını almayı vazife kabul ettiklerini söyledi.
İsrail saldırısının İran'da gerçekleşmesi, soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
İran'ın Haniye'yi koruyamaması elbet şüpheleri davet ediyor.
Hamas liderinin bulunduğu yerin koordinatlarının nokta atışı için İsrail'e verilmesi neyin sonucudur?
İran'ın bir zaafa mıdır? İran içindeki başka güçlerin hesabı mıdır?
ABD istihbaratının gücü müdür?
İran, kendi Cumhurbaşkanının hayatını koruyamazken, Hamas liderini nasıl koruyacaktı?
Filistinliler bu konuda İran'a nasıl güvenebildiler?
Bu terör saldırısı, bu her türlü insanî ve hukukî ilkelerin hunharca çiğnendiği vahşi saldırı, adeta dünya kamuoyunu, her şeye alıştıracağını düşünen Siyonist aklın ürünüdür.
40 bin sivilin, binlerce masum çocuk ve kadının her gün ama her gün katledilmesi, dünyanın artık sayılara alıştırılması evet, Hitler soykırımını geçmiştir.
Bu tablo, sadece İsrail devlet terörü diye geçiştirilemez.
İsrail'in arkasında başta ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Avrupa Birliği var.
İsrail vahşetine göz yuman, Netanyah'yu şımartan, cesaretlendiren, azdıran onlar...
ABD Kongresinde Netanyahu'yu 50 defa alkışlarsan bu alçak, zulmün her türlüsünü yapar...
Dünyanın eli kolu bağlı. Yakın tarihte böylesine bir barbarlığın karşısında böylesine bir acziyet yaşanmadı.
Uluslararası Adalet Divanında, Birleşmiş Milletlerde İsrail aleyhinde alınan kararların hiçbiri uygulanamıyor.
Gazze'deki katliam, insanlığın vicdanını ayaklandırmış, Filistin'e gönülden destek çığ gibi büyümüş ama İsrail durmuyor.
Çünkü eli kanlı katil, ABD tarafından kollanıyor, destekleniyor, arkası sıvazlanıyor. Amerika, güya insan haklarının, demokrasinin, insanî değerlerin savunucusu olarak yüzü kızarmadan hala poz veriyor.
Hamas lideri Haniye suikastı, 3. Dünya savaşı lafının edildiği bir kaos ortamında yaşadıklarımızdan daha büyük tehlikelere kapı aralayabilir.
İsmail Haniye, bir yandan Filistin davasının kahramanlarından biri iken bir yandan da barış müzakereleri için canla başla çalışan bir liderdi.
3 oğlu ve dört torunu İsrail saldırısı ile şehit olan bu insan, yüreği yangın yeri olmasına rağmen Gazze'yi, Kudüs'ü, Filistin'i düşünüyordu.
İsrail ordusu, 10 Nisan'da Ramazan Bayramı dolayısıyla Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı sakinleri ve yakınlarıyla bayramlaşmaya giden İsmail Haniye'nin ailesinden birçok kişinin bulunduğu aracı vurmuştu.
Saldırıda 3 oğlu ve 4 torununu kaybeden Heniyye, "çocuklarının Gazze'yi terk etmediğini, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu yolunda hayatlarını feda ettiğini" söylemişti.
Ümmet, has bir evladını kaybetti.
İsmail Heniyye'nin şahadeti ile Türkiye'nin yüreği yandı.
Dün pek çok şehrimizde selalar okundu. İkindi namazından sonra gıyabi cenaze namazı kılındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Heniyye'nin eşi ve çocukları ile telefonda görüşerek duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklama da, "Bu suikast; Filistin Davasını, Gazze'nin şanlı direnişini ve Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini akamete uğratmaya, Filistinlilerin moralini bozmaya, onları sindirmeye yönelik bir alçaklıktır." ifadelerini paylaştı.
İsmail Haniye, Hamas'ın yiğit evladıdır. Ümmetin kahramanıdır. Allah şehadetini kabul etsin.