Terörist İsrail devleti yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’ye 7 Temmuz’dan itibaren bomba yağdırıyor. Karadan da saldırıya geçen vicdan yoksunu İsrail askerleri Hamas hedeflerini vuruyoruz diyerek kadın ve çocuk ağırlıklı yüzlerce sivili katlediyor, batılı koruyucuları ABD, Almanya, Hollanda ve İngiltere ise yapılan katliamı, “İsrail kendini savunuyor ve bunda da haklı” diyerek meşrulaştırıyor. Yaptıkları bu talihsiz açıklamalarının ardın da “ancak sivillere dikkat etsinler” diye göstermelik açıklamada bulunuyorlar. Batı dünyasının etkin devletlerinin desteğini arkasına alan İsrail, Osmanlının yıkılmasından bu yana kendi adına planlı ve başarılı operasyonlarla varlıklarını bölgede kabul ettirdiler. İslam dünyasının hepsini karşısına almadan hedef küçülterek bugün Hamas’ı etkisiz kılıyoruz bahanesiyle Gazze’de elini kolunu sallayarak kıyım yaparlarken, İslam aleminin devlet bazında neredeyse kılı kıpırdamıyor.
Bugün Gazze’de yürütülen savaşın algısını öyle ustaca yönetiyorlar ki, İsrail-İslam, İsrail- Arap, İsrail-Filistin hatta İsrail-Gazze savaşı değil, İsrail- Hamas savaşı olarak lanse ediyorlar. Bütünü karşıların almayıp, parçayı hedef gösterip nihai amaçlarını gerçekleştiriyorlar.
Ortadoğu’da karıştırmadıkları, el atmadıkları ülke kalmadı gibi. Suriye’de savaş ve dram devam ediyor. Mısır’ın başına darbe ile Sisi’yi getirip, Mısır’ı denklemin dışına çıkardılar. Irak’ı işgal etmekle kalmadılar, mezhep savaşlarıyla parça parça edip içinden çıkılması zor bir devlet yapısına dönüştürdüler. Diğer Ortadoğu ülkelerinin yönetimlerinde söz sahibiler. Dikkat edilirse, kendi ülkelerini kendi ülke insanları yönetiyorken, İslam ülkelerini kendi insanları yönetmiyor. Suriye’de, Irak’ta, Suidi Arabistan’da, Mısır’ın başında o ülkenin insanları değil, batılı ülkelerin kuklası şahıslar var. O sebeple bugün Gazze’de yaşanan insanlık dışı katliama ülkelerin halkları tepki gösterip eylemeler yaparken, başlarındaki zalimlerden Mısır’da olduğu gibi gerçek mermiler kullanılarak susturuluyorlar ya da sessiz kalarak zulme ortak olunuyor.
Davos’ta “siz insan öldürmesini iyi bilirsiniz” diyen ve “one minute” çıkışı yapan Erdoğan’ın başına Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişimleri gibi operasyonların nasıl yapıldığını gördük. Halkı tarafından seçilen ve sınır kapılarını Filistin’e açan Mursi askeri devrimle alaşağı edilerek ceza evine konuldu. İşgallerine söz söyleyenlerden rahatsız oluyorlar ve başlarına çorap örmek için de vakit kaybetmeden harekete geçiyorlar. Gezi ve 17 Aralık operasyonlarıyla netice alamadıkları Tayyip Erdoğan’ı saf dışı edebilmek için Cumhurbaşkanı ithal ettiler. İslam Teşkilatı başında yıllardır etkisiz bir siyaset yürüten Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sizden biri diyerek cilalayıp seçtirmenin çabası içerisine girdiler. Bugün Gazze’ye bomba yağdıran ve bu katliama destek veren zihniyetin Erdoğan’dan kurtulabilmek için dayattığı adaydır İhsanoğlu. Şayet Cumhurbaşkanlığını kazanacak olursa da en çok bunlar sevinç çığlıkları atacaklardır.
Burada ayrıca, Gazze’de ki katliamın ilk gününden itibaren İsrail zulmüne sessiz kalmayarak Kayseri Meydanı’nda eylem yapan Gönüllü Kültür Teşekkülleri ve Eğitim-Bir Sen Kayseri Temsilciliği’ni tebrik ediyorum. Bu güne kadar yapılan tüm haksızlıklara ve yaşatılan zulümlere her dönemde sessiz kalmayarak duruş sergiledikleri için.