Türkiye'de 17 Aralık 2013 tarihinde yer yerinden oynadı! Sabahın erken saatlerinde polis, savcılık emriyle Halkbank Genel Müdürünügöz altına aldı. Bunu aklımızda tutalım ve ABD Kongresine göz atıp zamanı geri saralım:
ABD Kongresinde 11 Nisan 2013 tarihinde, 46 Yahudi kökenli üye Türkiye'de kurulu Halkbank'a yaptırım uygulanması isteğiyle bir önerge sundular. Peki derdi neydi bunların Halkbankasıyla?
Her şeyden önce, bankanın son yıllarda başarılı olması birilerini çok rahatsız etmişti. Bankanın uluslararası işlemlerini birer birer incelemeye başladılar. Özellikle İran, Kuzey Irak, Hindistan ve Sırbistan'la ilişkiler mercek altına alınmıştı; aslında Halkbank'ın kurduğu bütün ilişkiler "sakıncalı" olarak nitelendiriliyordu.
Küresel finans uzmanları Halkbank'ın çok yakın bir gelecekte dünyanın en güçlübankalarından biri olacağını söylerken uyarıda bulunuyorlardı aslında! Kuzey Irak'ın petrol gelirlerini toplayan, üçüncü ülklerin İran'la petrol ticaretine aracılık yapan,altın ihracatında baş rolüoynayan Halkbank,haddini hepten aşmıştı!
Milyarlarca dolar değerindeki işlemleri TL üzerinden yapan bu banka, Türkiye'nin daha az dövize ihtiyaçduymasına, dolayısıyla da Batı'ya daha az bağımlı olmasına neden oluyordu. Böylece TL ,diğer para birimlerine karşı değer kazanıyordu. Bu kadarla kalsa gene iyi.Rusya'yla 2011 yılında yapılan bir anlaşma sonucu 34 milyar dolarlık bir indirim sağlayan Türkiye, Kuzey Irak'la anlaşmalar doğrultusunda Irak gazını yarı yarıya ucuza mal edecekti.Sonuçta ucuz elektrik kullanma imkanına sahip olacak Türk sanayinin rekabet gücütavan yapacaktı.
İşte 17 Aralık Halkbank operasyonunun gerçek nedenleri bunlardır. "Kemal Derviş Türü" modelin yeniden kurulması için Batı var gücüyle çalışmıştı. Toplum mühendisleri milletimizi psikolojik baskı" altında tutmak isterken, ABD petrol satışınden elde edilen gelirin bir Amerikan bankası üzerinden paylaştırılması konusunda diretiyordu. Bu da 17 Aralık'ta Halkbank'a tezgahlanan pis oyunun nedenlerinden biriydi. Buyrun size küresel güçlerin sıkça uyguladığı ekonomik suikastlere çarpıcı bir örnek!