Bu soruya cevap vermeden “blok satış yapılırsa sistem nasıl çalışıyor” detayına birkaç madde ile değinmek ve bazı alt sorular eşliğinde bazı tespitler yapmak istiyorum;
1- Bir “varlık veya gelir üreten bir dağıtım kanalı” blok satıldığında, satın alan o parayı nasıl ödüyor? Cevap çok kolay; ürettiği geliri bankaya plan halinde sunuyor, banka üstüne bir komisyon koyuyor ve bunu 20-25 yıllık bir kredi haline getirerek, parayı alana veriyor.
2- Bu alım-satımda “alıcı” kadar hatta daha fazla kim kazanıyor? Kilit soru bu! En çok kazanan “kredinin yani sabit getiri planının bugüne getirilerek nakit paraya çevrildiği BANKA” oluyor! Tekrar edelim; böyle bir devirde BANKA veya finanse eden kurum “en çok kazanan” oluyor!
3- Banka veya krediyi veren “bankalar takımı”, sadece böyle kazanmıyor. Kredinin “komisyonu, masrafı” ve daha birçok kalemde kazanılan para “halkın cebinden” çıkıyor.
Sevgili dostlar, yukarıdaki “çok önemli” bilgileri somut bir hale getirelim ve örnekleyelim; bir köprü, otoyol veya elektrik dağıtım şebekesi özelleştirildiğinde alıcının “kredi bulma kapasitesi” dışında hiçbir özelliği olması gerekmiyor. Alıcı “köprü-yol-şebeke” gelirlerini yansıtan bir plan hazırlıyor ve bunu X, Y, Z bankalarına tek tek veya “konsorsiyum” halinde sunuyor. Bankalar “nakit akışını” bugüne getirdikten sonra gerekli finansmanı kendine uyuyorsa sağlıyor ve aslında ihaleyi alan “bankalar” oluyor...
Çıkarım 1: “Halka arz” neden ÇOK ÖNEMLİ sorusuna sanırım cevap vermek için yeterli veriye artık sahibiz. Yukarıda anlattığım sistem “HALKA ARZ” olmadan hayata geçerse, HALKIN VARLIKLARI YİNE HALKIN PARASIYLA BİRİLERİNİN ELİNE GEÇER!
Çıkarım 2: Türk Halkının bankalarda 1 trilyon TL’den fazla birikimi var ve “alacak mal olmadığı” için bu para çok düşük getiriler ile bankalara bırakılmış durumda. % 5-6 ile topladığını banka, riske göre 10-20 arasında satıyor-kredi kartı gecikmesi-taksit gecikmesi olarak yine aynı halka faturalandırıyor. Böyle bir yapı içinde halkın parasının bankacılık sisteminde “REEL GETİRİSİZ” yatmasını en çok kim ister? Lütfen cevap verin; KİM?
Konu çok uzun ve detaylı olmasına rağmen ÖZÜ size aktarmaya çalıştım. Bu gerçekleri her türlü riski alarak sizlere benden başka kimse de bu kadar açık ve net yazmaz. “Görünen köy bu kadar kılavuzsuz ortada” iken, bu sistemin oluşturduğu lobi gücünün HALKA ARZ’ların önünü kesmesine DUR demeli ve Türk Halkı olarak gereken karşı gücü oluşturmalıyız. Köprü, otoyol, elektrik, gaz dağıtım satılacak ise BEN-BİZ almak istiyorum-istiyoruz... Daha açık yazayım; halkın satılacak malı varsa, alacak olan yine KENDİSİDİR!
Çıkarım 3: Türk Halkının kendisine arz edilecek “doğru modellendirilmiş” bütün varlıkları-şebekeleri alacak, hem de kredisiz alacak gücü var. Durum böyle iken daha ucuz fiyata “kredi kullanarak” bunları alanlara satmanın gereği de anlamı da YOK!
Sevgili dostlar, konuyu elimden geldiğince “özet” bir şekilde “teknik tarafı” ağır basmadan ortaya koymaya çalıştım. Bir ülkede “HALKA ARZ”, ANAYASAL haklar kadar önemli bir mekanizmadır ve ülkenin ve halkın öz varlıklarının yine halk tarafından sahiplenilmesinin yolunu açar. Bu sistem çalışmaz veya çalıştırılmazsa, halk büyüyen-gelişen yapılara ve kendi öz varlıklarına ortak olamayacağı için asla kalkınamaz AMA birileri BÜYÜR, BÜYÜR, BÜYÜR... Aynen Türkiye’de 1946-2003 arasında olduğu gibi...