Daha önce defalarca “Bıktırana kadar yazacağım” başlığını atmış ve “Devletin elinde kalan değerli kamu varlıklarının halka arz edilmesi gerektiğini” detaylarıyla paylaşmıştım... O günden bugüne bir vatandaş olarak beni çok sevindiren “Türk Telekom ve Halkbank halka arz haberleri” gelirken, en son gündeme düşen açıklama süreci EN NOKTASINA taşıdı. Başbakan çok net konuştu; Varlık devri veya kullanım devri yerine devlet halka satma noktasına ilerliyor...
Sevgili dostlar, bu açıklama “iki cümle” ama içine bir ülkenin kaderi, Türkiye’nin 1946-2003 arası “varlıklarının nasıl transfer edildiği” gerçeği sığar! EVET, BU CÜMLE, bu açıklama tek kelimeyle; DEVRİM! Ve umarım birçok ODAK harekete geçse bile, bu DEV adımı durdurmak için başarı sağlayamazlar...
Sonuç 1: Atılan çok doğru ve tam zamanında bir adım. Şimdi bunu yenileri izlemeli. Vatandaşın bu haftasonu itibariyle “nakit ve nakite acil çevrilebilecek kayıtlı, görünen varlıkları” 1.5 trilyon TL sınırına biraz daha yaklaştı... Buna bir de akışı hızlanan özellikle Rusya-Orta Asya-OrtaDoğu üçgenindeki varlıkları ekleyin; Türkiye tarihi bir “finansal sıçramanın” eşiğinde olduğunu daha net görebilir...
Sevgili dostlar, giriş sonrası tam bu noktada soralım; 2023’e bizi taşıyacak, “finansal sıçramayı” teşvik edecek daha neler yapılabilir?
1- İMKB: İçeriye yönelik “çekici” düzenlemeler yapılırken, aynı anda bir BÖLGE BORSASI daha İMKB’nin tecrübesinden yararlanarak hayata geçirilmeli. İMKB’nin “Borsa Istanbul” olması yetmez!
2- Kamu eliyle “Türk halkına” enstrümanlar anlatılmalı! Bankalarda yatan vatandaşın yüzlerce milyar doları “7-8” faiz pazarlığında neredeyse “bedavaya” kullanılıyor. Bu para sermaye piyasasında “FAİZSİZ” bir ortamda yaratılacak “sinerjiden” kar alarak değerlenebilir.
3- Avrasya Menkul Değerler Borsası kurulmalı! Bölgedeki şirketlerin Rusya-Orta Asya-Orta Doğu ülkelerinin “kote olabilecekleri” ve yaratılacak “yeni enstrümanların” işlem göreceği yeni bir “ortak organize pazar”!
4- İMKB, İZMİR VOB, Avrasya Menkul Değerler Borsası ve Altın Borsası yeni bir yapılanma ile Türkiye’nin bütün ihtiyacını karşılayabilir hale getirilmeli. Bu yapılar içinde 24 saat işlem yapılabilecek “elektronik pazarlar” da oluşturulmalı.
5- Türkiye’nin altın rezervinin ciddiyeti yeniden ele alınarak sorgulanmalı, idrak edilmeli ve Altın Borsası “Londra Metal Borsası” alternatifi olarak bölge ülkelerinin de ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmeli. İçeride “yastık altındaki” altınların sertifikaya döndürülüp daha aktif işlem gördüğü yapı teşvik edilmeli.
6- Altın Borsası bütün piyasalara yönelik kurulacak bir FETVA KURULU eşliğinde İslami Bankacılık ihtiyaçlarının tamamına cevap vermeli. Bir örnek; Türkiye’deki İslami Bankacılık kurumlarındaki para her gece Londra Metal Borsasına gidip geri geliyor. NEDEN? ALTIN BORSA’sı yapılandırılamaz mı? Yoksa ülkeye şeriat mı gelir!
7- Kentsel dönüşüm hızlanmalı. Geçmişte yapılan saçma tahsislerle halkın elinden alınan “çok değerli alanlar” geri kazanılmalı ve değerlendirilmeli.
8- TOKİ daha güçlü bir hale getirilmeli ve şehirlerdeki yeniden yapılanma faaliyetleri hızlandırılarak “bina konsolidasyonu” ne pahasına olursa olsun başlamalı. “Konsolidasyon” mantığı çok basit; bir cadde üzerinde 5 katlı 4 bina varsa, 10 katlı 2 binaya çevrilerek kalan alan YOL ve YEŞİL SAHA olarak düzenlenebilir...Bu sayede yolların genişlemesinin önü açılır, şehirler kökten değişir!!
9- “FETVA KURULU” Devlet eliyle kurulmalı ve bütün para-sermaye-menkul piyasalarını kapsayacak şekilde özellikle Orta Doğu’dan gelecek sermayenin hassasiyetlerini kapsayacak gerekli “görüşleri” ortaya koymalı.
10- TPAO-BOTAŞ yeniden yapılandırılarak, verilecek maden-gaz-petrol imtiyazları sonucu halka açılmalı ve içeride-dışarıda bu şirketlerin % 49’u satılmalı. Bu yaratılan kaynak ile “arama-sondaj” faaliyetleri hızlanmalı.
11- Tapu tespit ve değerlendirme komisyonları kurularak “işgal altındaki” kamu toprakları yeniden değerlemeye alınmalı. Örnek: Boğazdaki yalıların, ormanların kalbine saplanan sitelerin, fabrikaların tapularının hepsi eksik veya hiç yok! Sadece sorularak ortaya çıkacak gerçek “milyarlarca TL’ye” yol açabilir!
Sonuç 2: Türkiye 150 yılın firsatının eğişinde, bu ülkede ekonomide öyle “değerler” ortaya çıkabilir ki; inanın bizler bile bugün hayal edemiyoruz! Başbakan Erdoğan’ın attığı bu DEV adım, bu gidişi daha da hızlandırıp yeni bir süreci başlatacak...
Son söz: “Halka Arz” Türk halkının kendi değerlerine ortak olmasının yolunu açacağı gibi, “blok devir ve satışta” dönen kredi-banka komisyonu ve “esas ortağın fonlayan” olması gibi “zorlandığımız yapıyı da” sona erdirecek... Hepimize hayırlı olsun...