Malum; bir grup CHP’li, Sancaktar dergisi hakkında 5816 sayılı “Atatürk’ü Koruma Kanunu”na istinaden suç duyurusunda bulundu.
O CHP’lilere kötü bir haberimiz var:
CHP liderliğinin ‘rol model’ olarak gördüğü ve gösterdiği Halide Edib Adıvar “The Turkish Ordeal” adlı kitabındaki şiddetli Mustafa Kemal aleyhtarlığı ile 10 tane Sancaktar dergisini cebinden çıkarır!
***
Sancaktar’ın bu haftaki sayısında, araştırmacı-yazar (ve eski MHP’li / yeni AK Parti’li siyasetçi) Muzaffer Özekin’in Halide Edib’le ilgili uzun bir makalesi yer alıyor.
Geçen sene neşredilen “Halide Edib Ve Gerçekler” adlı kitabında Halide Edib’in İslamiyet ve Türk toplumu ile problemlerini ele alan Muzaffer Özekin, hazırlamakta olduğu yeni kitabın özeti mahiyetindeki bu makalede ise Halide Edib’in daha ziyade “megaloman”lığı, “mitoman”lığı ve eser hırsızlığı anlamında “kleptoman”lığı üzerinde durmuş.
Makalede, Halide Edib’in 1928 senesinde yurt dışında basılan (ve çok zaman sonra 100 sayfası sansür edilerek Türkçede “Türk’ün Ateşle İmtihanı” başlığıyla neşredilen) İngilizce kitabı “The Turkish Ordeal”den bazı ilginç satırların -sansürlenen satırların- tercümeleri de var.
Mesela:
“O’na göre acıma, sevgi, fedakârlık yararsız zayıflıklardı. İnsan yaşantısının girift çizgisinde önemli olan zeka ve kişisel çıkardı. Ruhani hiçbir şeyin, günlük akıl ile açıklanmayan hiçbir şeyin değeri yoktu. Zeki bir adam bu gibi zayıflıkları olan başka insanları kullanırdı, ama kendisi mutlak materyalist ve kalpsiz bir adamdı.”(4)
“Kesinlikle ahlaksız değildi; sadece ahlakla ilgisiz kişiydi. İnsan ahlakının mevcut standardını hiçbir zaman kabul etmedi veya gerekliliğini görmedi.”
“O daima uyuşmaz, sabırsız ve zarar vericiydi.”
“‘Bütün güç halktadır’ ve ‘güç bölünemez’ ifadeleri başarısız olması durumunda başkalarının ızdırap çekmesi ve ölmesi için O’nun ağzında yalnızca sorumluluğu daha alt kesimlere aktaran bir slogandı. Başarısız olurlarsa ceremesini onlar çekeceklerdi. Başarılı olurlarsa Mustafa Kemal Paşa öne çıkıp şunları söyleyecekti: ‘Siz yalnızca bir sürüsünüz! Zincirlenmiştiniz ve yok edilmekle tehdit edilmiştiniz. Sizi ben kurtardım! Önümde eğilin ve Tanrınızı, geçmişinizi, kişiliğinizi ve diğer tüm haklarınızı dışlayarak bana tapın.’”
“Mustafa Kemal Paşa yerine göre alaycı, şüpheci, ilkesiz ve şeytanca kurnazdı. İnsanları sindirir, basit sokak kahramanlığından keyif alırdı.”
“Sokaktan geçen kurnaz, bencil ve tamamen ilkesiz bir adamı alın, bu kişiye bitip tükenmez arzularını yerine getirebilmesi için her türlü düzenbazlığı yapmaya hazır isterik bir kadının ısrarını ve oyunlarını verin, sonra bulabildiğiniz en güçlü büyüteçle ona bakın ve orada Mustafa Kemal Paşa’yı görürsünüz.”
***
Halide Edib’in Mustafa Kemal’e düşmanlığını ben ve yoldaşlarım dert edecek değiliz, fakat Sancaktar’a suç duyurusunda bulunan o CHP’lilerin herhalde dert etmesi gerekir.
Bu durumda, CHP’li kadınlara “Halide Edib gibi olun” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve “Halide Edib Kültür Merkezi” kuran CHP’li Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü hedef tahtasına koymaları da gerekir.
Muzaffer Özekin (ki kendisi bizden farklı olarak Mustafa Kemal’le barışık bir kişidir), ironik bir çağrıda bulunuyor:
-Kılıçdaroğlu istifa! Sarıgül istifa! Cumhuriyet savcıları göreve! “Halide Edib gibi olun” demek;”Mustafa Kemal’e ‘Ahlaksız’ deyin” demektir; “Mustafa Kemal’e ‘Çelişkiler içerisinde bir adam’ deyin” demektir; “Mustafa Kemal’e ‘Uyuşmaz, sabırsız ve zarar vericiydi’ deyin” demektir; “Mustafa Kemal’e ‘Alaycı, şüpheci, ilkesiz bir adam ve isterik bir kadının karışımı olan küçücük bir insan’ deyin” demektir... CHP’li il ve ilçe yöneticileri, yanlarına parti üyelerini de alarak PTT şubelerinden CHP Genel Merkezine “Kılıçdaroğlu istifa”, “Sarıgül istifa” telgrafları çekmelidirler. Kızılay ve Taksim Meydanları “Kılıçdaroğlu istifa”, “Sarıgül istifa” sesleriyle inlemelidir.
***
İşte böyle.
Sancaktar’a suç duyurusunda bulunan o CHP’liler şimdi buyursunlar buradan yaksınlar bakalım:)