Başkan Erdoğan uzun sürecek bir yurt dışı programı için Pazar günü ABD’ye uçtu. İkinci durağı Almanya olacak.
ABD’de BM Genel Kuruluna katılmak da dâhil bir dizi kabul ve görüşme gerçekleştirecek.
BM’de yapacağı konuşmanın ipuçlarını "TÜRKEN Vakfı Geleneksel Gala Yemeği"nde yaptığı konuşmada verdi.
BM’den BMGK yapısına, Filistin sorunundan Suriye meselesine, İslam dünyasının sorunlarından terörle mücadeleye kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi.
***
ABD programı önemli.
Soçi’den sonra bütün gözlerin Başkan Erdoğan’da olacağı yazılıp çiziliyor.
Garip olan ABD Başkanı Trump’ın can düşmanı bildiği İran’ın cumhurbaşkanıyla bile görüşmeye kapıyı aralamasına rağmen Erdoğan’la görüşmeyecek olmasıdır.
Aynı çatı altında bir araya gelecekler ve Trump Erdoğan’dan kaçacak.
Evet kaçacak!
Geçelim.
***
Bence bu seyahatin asıl önemli ayağı Almanya olacak.
2016 yılında Erdoğan’ın telekonferansına bile tahammül edemeyip yasaklayan, firari teröristleri bağrına basan ve Türkiye ile alakalı konularda AB bünyesinde veto yetkisini kullanan Almanya’dan bahsediyoruz.
Bu ziyaret talebi Türkiye’den gitmedi. Aksine davet bizzat Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’den geldi!
ABD ile de arası açılan Almanya Türkiye’ye sığınma ihtiyacı hissetti.
***
Bu ziyaretin öyle sıradan bir ziyaret olmadığı Erdoğan’dan önce üç Türk bakanın Almanya’ya gitmesinden belli.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliği konusunda çok sıcak mesajların verildiği görüşmeler gerçekleştirdiler.
Bilmiyoruz belki de bu görüşmeler Erdoğan’ın ziyaretinde imza atılacak anlaşmaların hazırlığıdır!
***
Hem 16 Nisan referandumu öncesi hem 24 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’ye ve özellikle Erdoğan ve partisine karşı takınılan tavrın bu denli değişmesinde elbette ki küresel dengelerin de rolü vardır.
Ancak dün Erdoğan’ın telekonferansına bile tahammül edemeyen Almanya’nın bugün bizzat kendi Cumhurbaşkanının davetiyle ağırlaması elbette ki Erdoğan’ın elini güçlendiren bir gelişmedir.
***
Erdoğan dün kapıları kapatan Almanlardan diğer konuların yanı sıra FETÖ ve PKK firarilerini istemekten, gümrük birliği güncellemesindeki Alman vetosunu gündeme getirmekten çekinmeyecektir.
Özetle, Erdoğan’ın Köln’de vatandaşlarıyla bir araya gelmesi orada bir de konuşma yapması da göz önünde bulundurulursa Almanların Erdoğan liderliğindeki Türkiye gerçeğini kabule mecbur kaldıkları anlaşılır.
Türkiye haklı olduğunda Almanya dâhil bütün AB’yi karşısına almaktan çekinmedi. Çünkü haklıydı. Şimdi onun meyvesini devşiriyor.
Yeri gelince kavgadan korkmamak lazım!
Şeyh Edebali, Osman Bey’e nasihatinin sonunda diyor ki: "Haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!"