Perşembe gecesi televizyon ekranlarından öfke fışkırıyordu.
Braga-Fenerbahçe maçında yaşanan hakem katliamının ardından maça dair ekrana çıkan kim varsa ateş gibiydi.
Özellikle NTV’de Rıdvan Dilmen uzun zamandır görmediğimiz kadar sert
konuştu.
Ahmet Çakar twitter üzerinden bahis mafyası iddialarını gündeme getirip Beyaz Tv’de çıkacağı yayın için şimdiden reyting toplamaya başladı.
Bütün bu tartışmaların dışında son derece öğretici bir maç oldu bu bizim için.
Hani en basit hakem hatasını büyüttüğümüz, Hani bilmem kaç kameranın farklı açılardan çektiği ve defalarca seyretmemize rağmen kararsız kaldığımız ama hakemlerin kararını acımasızca eleştirdiğimiz zamanlar var ya,
Hakem hatasıyla kötü niyetli hakem arasındaki farkı görmüş olduk Perşembe gecesi.
***
TRT Spor, TRT 1 maç yayınından en iyi faydalanan kanal oldu. Avrupa Defteri Devre Arası ve Avrupa Defteri Maç Sonu yayınlarıyla ilk 100’de iyi bir yere oturdular.
TRT 1’im Maç Başlıyor yayınıysa garip bir şekilde beklendiği kadar iş yapmadı.
Millet dizisini seyretti son dakikada maça geçti diyeceğim ama tam olarak öyle de değil.
Film bitti, maç önü yayınına reklamsız geçtiler ama reyting sıralamasında film yukarıda kaldı.
Hoş maç yayınından 13 dakika önce bitti yayın, eğer yayın biraz daha uzasaydı en azından beklenti reytingi alır sıralamada daha yukarıda olurlardı.
***
18 Mart Çanakkale Savaşı bizim tarihimizdeki en önemli savaşlardan birisi.
Buna hiç şüphe yok ama Çanakkale’yi de çok fazla bildiğimiz söylenemez.
Bir sürü fragmanda, baktım, Çanakkale kara savaşından görüntüler kullanılmış.
Oysa Çanakkale Deniz Savaşı 19 Şubat-18 Mart 1915 arasında yaşandı ardından 24 Nisan’da başlayan ve Ocak 2016’ya kadar süren bir kara savaşı dönemi var.
Hadi sosyal medyada görüntü ve mesaj paylaşanlar bu kadar ayrıntı bilmezler ama en azından televizyon kanallarında yapılan işlerde doğru tarih bilgisi olmalı.
***
Beyaz Tv’deki Hayatta Her Şey Var programı fikir olarak ilginç, Güzin Abla okur mektuplarının biraz televizyona taşınmış hali gibi program.
Buraya kadar bir sıkıntı yok. Ancak bazı katılımcıların hikayeleri fazla sinir bozucu fazla zorlayıcı.
Hikayenin olmasa bile anlatmanın biraz daha yumuşak yolunu bulmak gerek
galiba...