21 Nisan, Yunanistan’daki 1967 darbesinin 50. yıldönümüydü. Tarihi olayların 50. yıldönümleri normalde yeni bilgiler, belgeler ve derslerle doludur. Gördüğümüz kadarıyla Yunanistan darbenin yıldönümünü sessizce geçiştirdi.
Siyasi partiler birkaç açıklama yaptı, geçti. Halbuki 1967 başarılı bir darbeydi, ve az buz değil, tam 7 yıl askeri cunta iktidarda kalmış, diktatörlük hüküm sürmüştü.
Şeklen bile demokratik düzene geçme ihtiyacı olmayan cunta, belki daha yıllarca iktidarda kalırdı da, Türkiye’nin 1974 Kıbrıs Harekatı cuntanın sonunu getirdi.
50 yıl geriye bakınca, Yunanların askeri cuntaya son vermek için hiç de aceleci olmadıkları ve cuntanın Türkiye sayesinde sahneden ayrıldığı anlaşılıyor. Zaten 50. yıl anma mesajları biraz cuntayı kınıyor, çokca da Kıbrıs’taki durumdan ötürü cuntayı ihanetle suçluyor: ‘Sizin yüzünüzden Kıbrıs gitti’ şeklinde.
Yani Atina cuntası 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta darbe yapmasa Türkiye adaya çıkmazdı, Kıbrıs bölünmezdi ve bu felaket yaşanmazdı... Yani 14 Temmuz’a kadar Yunanistan ve Kıbrıs’taki durumdan bütün Yunanlar memnundu, ama ahhhh cuntanın 15 Temmuz Kıbrıs darbesi, bütün işleri bozdu !
Yunan solu 1967 darbesinde çektiği sıkıntıları anlatır da, Türkiye olmasaydı cuntanın nasıl ve ne zaman sona ereceğini kimse konuşmaz. Halbuki Yunanistan’ın Türkiye’ye teşekkür borcu var. Kıbrıs’a çıkılmasaydı, kim bilir o cunta daha kaç yıl Yunanistan’da iktidarda kalırdı. Cunta Yunanistan’a, Yunanistan da Cuntaya hayli alışmıştı. Kıbrıs’ta da Piskopos Makaryos çıkıntılık yapmasa, gayet rahat yaşamaktaydılar. Rahatlarını Türkiye bozdu!
Yunanistan’ın Hıristiyan değerleri
Yunan darbesini CIA ile irtibat subaylığı da yapan istihbaratçı Albay Papadapulos planlamıştı. Papadapulos birkaç albayı yanına aldı ve 21 Nisan 1967 sabahı Atina’nın kilit noktalarını tanklarla tutarak darbeyi yaptı. Direniş olmamıştı.
Darbe planı olarak, Yunan ordusunun elindeki ‘Promete’ kod adlı hazır operasyon planı kullanılmıştı: Yunanistan Sovyet işgaline uğrarsa, ülke içindeki Komünistlerin ayaklanmasını bastırmak için hazırlanmış NATO planı. Cunta, Yunanistan’ı Hıristiyan değerlere sadık hale getirmek istediğini duyurdu.
Atina’daki ABD Büyükelçisi ise darbecilerin bildirisinin 1958’de Pakistan’da Eyüp Han’ın giriştiği darbenin bildirisine şaşılacak derecede benzediğini Washington’a bildirecekti. ABD darbe yönetimini 1 hafta sonra tanıdı. Yunanistan’da genel kanı, cuntanın ABD sayesinde iktidara gelip, ABD sayesinde bu kadar uzun işbaşında kaldığı, şeklindedir.
Yunanistan neden Türkiye’ye saldırmadı?
Yunan cuntası için dönüm noktası Türkiye’nin 20 Temmuz Kıbrıs Harekatı’dır. 20 Temmuz’da Türk ordusu Kıbrıs’a çıktıktan sonraki saatlerde Cuntanın Türkiye’ye savaş açması ihtimali belirmişti. Cuntanın neden Türkiye’ye saldıramadığı, bugün de tartışılır. En önemli neden, saldıran tarafın uluslararası alanda sıfırlanması ve Türkiye’nin Yunanistan karşısındaki gücüdür. ABD diplomatik yazışmaları, o savaşı Yunanistan’ın kaybedeceğini anlatır.
20 Temmuz 1974’te Türk ordusu Kıbrıs’a çıktığında ABD Başkanı Nixon Kaliforniya’da tatildedir. Dışişleri Bakanı Kissinger, sık sık telefonla Başkana bilgi vermektedir. Yunan cuntasının Türkiye’ye savaş ilanı ihtimali Washington’u düşündürür. Aşağıdaki konuşma 21 Temmuz erken saatlerde yapılmıştı:
BAŞKAN NIXON:Kıbrıs’ta çok zaiyat var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI KISSINGER: Fazla çatışma olmadı
NIXON: Kıbrıslılar pek savaşmıyor galiba
KISSINGER:Türkler iyi savaşır, serttirler. Bu sabaha dek Yunanlar Türkiye’ye savaş açmazsa, o zaman iyi durumdayız.
N: Sanırım savaş açmayacaklar, senin söylediklerinden çıkarttığım sonuç o.
(Kissinger ABD’nin Atina’yı uyardığını anlatmıştı)
K: Yunanlar bizden cevap bekliyor, ama sabırsızlanabilirler. Gerçi iki tarafa da sert davranıyoruz ve diğer müttefikler bizim yanımızda.
N: Yunanlar Türkiye’ye savaş açarsa (tatili bırakıp) Washington’a gelirim.
K: Ve Yunanistan’a yardımı keseriz.
N: Ve bu da savaşı durdurur.
K: O durumdayken uzun süre savaşamazlar.
N: Mecbur kalırsak kullanacağımız araç o...
K: Gelişme olursa derhal sizi arayacağım.
Sonuçta Yunan cuntası 20 -21 Temmuz’da Türkiye’ye savaş açamadı. Erken saatlerde Kissinger ile telefonda görüşen CIA Başkanı Colby Yunanlara ‘Savaşmayın, Kıbrıs’ta ne yapılacağını konuşalım’ denmesini önermiş, Kissinger öneriyi uygulamıştı... Telefon trafiği ile ABD oyalaması sürerken, cunta devrildi.
Garip bir devrilme süreci
Yunan cuntasının devrilmesi de kapalı kapılar ardında gerçekleşti.
Kıbrıs’ta yenilen cunta 22 Temmuz’da dağılma sinyali verdi. Bazı cunta üyeleri, devlet başkanı Gizikis’e ‘Cunta lideri Yuannides’i tanımayacaklarını’ söyledi. Ardından Gizikis, siyasileri toplayıp görüş aldı ve siyasiler, Paris’te sürgünde olan Karamanlis’in ülkeye davet edilmesini önerdiler. Gizikis Karamanlis’e telefon edip, ülkeye çağırdı. 24 Temmuz’da Karamanlis Atina’ya sevinç gösterileri altında indi, birkaç saat sonra Başbakan olarak yemin etti. Askeri yönetim sessiz sedasız son bulmuştu. Hem de Türk ordusu Kıbrıs’a çıktıktan 3 gün sonra.