Ben ve benim gibi 70’li yıllarda doğanlar çok şanslı bir kuşağız diye düşünüyorum. Ekmek kuyruğuna da girdik, tüp gaz kuyruğuna da. Tursil76’yı da hatırlıyoruz, Parizien çoraplarının reklamını da...
Siyah-beyazlı yıllarımız da oldu renkli yıllarımız da. Can Okanar’dan da haber dinledik, Mesut Mertcan’dan da. Hatta Ertürk Yöndem’in Güneydoğu’da teslim olmuş PKKlılar ile yaptığı itiraflarla ilginç röportajları ile büyüdük biz.
Bizim çocukluk yıllarımızda Erol Evgin’in saçının peruk olduğu, Erkin Koray’ın kızını okula göndermeyi reddettiği konuşulurdu. Hikmet Şimşek klasik müzik orkestrasını çalıştırıyordu o zamanlar. Nils ve Uçan Kaz favori çizgi filmimizdi. “Yılocu musun, Cüno musun”“ sorusuna babamızın adının Yılmaz olmasının da etkisi ile “Yılocuyum” derdik o zamanlar. (Ailelerimizin sağ veya sol görüşlü olduğunu öğrenmek için Yılmaz Güneyci misin, Cüneyt Arkıncı mısın? diye sorardık o zamanlar)
Televizyonda Türk filmleri de en hasta olduğumuz yayınlardı. Hele hele “Hababam Sınıfı”na bayılırdık. Her birimizin okul anıları ile pek örtüşmese de sınıftaki öğrencilerin zengin züppelikleri ile yaptıkları yaramazlıkları biz cesaret örneği sanardık o zamanlar. Arkadaşlarına bin bir şakalar yapan, öğretmenlerine karşı olur olmaz entrikalar çeviren Tulum, Hayta, Damat, Güdük, İnek lakaplı öğrencilere bakıp bakıp şaşırırdık. Zira biz mezun olduktan sonra bile öğretmenini yolda görse kazağının önünü ilikleyen bir anlayıştan geliyorduk.
Hababam Sınıfı filmlerinin dillere pelesenk olan bir repliğinde merhum Kemal Sunal sınıfça kaçıp gittikleri Trabzonspor maçından yenilgi ile dönüklerinde okulun merdivenlerinin basamaklarında “Ulan biz bu hayatta ne çektiysek bir Mahmut Hoca’dan bir de Trabzonspor’dan çektik” diyordu. Bu filmin yaşayan son kahramanlarını Fenerbahçe Kulübü kadirşinaslık göstererek FB-Kayseri Erciyes maçına davet etti. FB’nin 2-1 kazandığı maçta tribünde Hababam filminin o meşhur müziği çalındı durdu. Taraflı tarafsız herkesin sevdiği bir filmin hayatta kalan kahramanlarını tribünde izlerken çocukluk yıllarım geldi aklıma. Aralarında vefat edenleri rahmetle anarken içimden “Elbette Hababam sınıfı öğrencileri Fenerbahçeli olacaktı. Trabzonsporlu olacak halleri yoktu ya” dedi. Tribünde FB’yi alkışlayan kahramanlar İnek Şabansız da olsa oradaydı ama onların haklarından gelen Mahmut Hoca eksikti merviven başında.
Bu filmdeki herkes Fenerbahçeli idi de Trabzonsporlu kimdi? diye soranlara Ertem Eğilmez “Hababam sınıfı uyanıyor” filmindeki Torpilli Ahmet karakteri ile cevap verir.
Serinin en çok beğenilen filmlerinden olan bu filmde babasının ölümünden sonra okumak için Mahmut Hoca’dan yardım isteyen ve arkadaşlarının da Torpilli Ahmet adını koydukları kahramanın hikayesi işlenir inceden. Şımarık ve zengin züppe arkadaşlarının bin bir türlü şakaları arasında güçlükle nefes alan Ahmet kopya çekmeden, alın teri ile okuyup mezun olmanın önemini diğerlerinden daha iyi bilmektedir. Trabzonspor gibi...