Çok değil daha geçen seneye kadar taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin parmakla gösterdiği örnek bir projeydi 1461 Trabzon. Kolej takımı, entellektüel ve karizmatik hocası ile dikkatleri üzerine toplayan 1461 Trabzon takımı özellikle Trabzonsporlu taraftarların göz bebeği durumundaydı. Türkiye’de hele de spor alanında hiçbir başarı cezasız kalmaz.
Şike süreci Trabzonspor’a ne kadar zarar verdiyse aynı zararı, hatta daha da fazlasını 1461 Trabzon’a verdi.
Süper Lige yükselme hakkı mevzuata takıldığı için şampiyonluk hakkından istemeyerek de olsa feragat eden 1461 Trabzon bugünlerde küme düşme tehlikesi ile karşı karşıya.
Şikeden sonraki sezonlar sadece futbol takımına değil, 1461 Trabzon’un başındayken oynattığı futbol ve aldığı sonuçlarla başarılı bir grafik çizen ve bunun sonunda da Trabzonspor’un başına gelen Mustafa Reşit Akçay’a da huzur ve başarı getirmedi. Hücum hattını Rizespor’a defa hattını da As takıma veren 1461 Trabzon, küme düşmeye oynarken Süper Lige verdiği hocası Akçay’ın da Trabzonspor macerası hüsranla sonuçlandı.Akçay, bir sezon dahi sürmeyen Trabzonspor macerasında ne A takıma aldığı gençlerden yeteri kadar faydalandı, ne de Hacıosmanoğlu’nun kurduğu derme çatma takıma, taraftarı memnun eden bir futbol oynatabildi.
Hacıosmanoğlu, daha bir sezon önce şampiyonluğa oynayan takımın önce Başkanını değiştirdi.
Ardından takımın başına Akçay’ın yerine getirilen Ayhan Alemdar takımı küme düşme hattına getirince takım Ekrem Al’a teslim edildi edilmesine ama kan kaybı devam ediyor.
Böylece, göreve geldiği günden beri Aziz.Y’ı askere göndermek ve şikecileri de küme düşürmek için canla başla uğraştığını iddia eden Hacıosmanoğlu’nun bu dediklerinin hiç biri gerçekleşmedi. Fener’i düşüremedi ama bu gidişle 1461’i küme düşürecek. Ha Gayret Hacıosmanoğlu, ha gayret. Başarmana çok az kaldı...