Biz boşuna mı diyoruz beyinleri postallılar asla akıllanmazlar diye. Bir taraftan ‘kindar olmayın affedici olmak Müslüman ahlakıdır” deyip bize havada kuş gösterirlerken diğer taraftan da “bir ihtimal daha var ama nerede” umuduyla sağa-sola bakınıyorlardır, diye!
Bunlar böyledir.
Anlamak istemeyen, görmek istemeyenler böyledir işte, deveye hendek atlatırsın bunlara Türkiye’nin değiştiği gerçeğini anlatamazsın.
CHP’si de böyledir, medyası da böyledir, resmi sitesinde “...Türk yüksek öğrenim sistemine birçok yenilik getiren çağdaş eğitimin öncüsüdür” yazan ODTÜ’sü de böyledir.
Dünyanın sayılı üniversiteleri arasındayız diye övünürler ancak “diğer sayılı üniversitelerden” hangisinin öğrencileri kitap yerine molotof, misket, sapan, taş, bıçak taşır açıklayamazlar.
***
İsyancı ODTÜ’ymüş, eylem ve efsane denilince akla ODTÜ geliyormuş, tarihleri ses getiren eylemlerle dolu ODTÜ protestolarına bir yenisini daha eklemiş!
Aslan ODTÜ’cüler hadi yakın yıkın, ortalığı savaş alanına çevirin, fakültenizde namaz kılan arkadaşlarınızın mescitlerini ayakkabılarınızla basıp çiğneyin dağıtın ortalığı ve irticacılara geçit vermeyin, banka soyun, cam çerçeve indirin, molotof kokteylleri atın, polisleri dövün sizi dövmeleri için kışkırtın! Ha gayret belki aranızdan yeni Deniz Gezmişler çıkar bir efsanede siz olursunuz!
Asıl kaygıları aşikar. 27 Mayıs darbesinin hemen öncesinde kurulan ve darbecilerin “yoldan çıkan” iktidarlara hadlerini bildirmek için kullanacakları “zinde güçleri” barındıran ruhunu üfledikleri güruh, Türkiye’yi 30-40 yıl geriden takip ediyor.
12 Mart muhtırasının gerekçesinde ODTÜ var. 12 Eylül darbecilerinin sığındıkları gerekçeler arasında silah deposu olarak kullanılan ODTÜ var. 28 Şubat’a meşruluk gerekçesi sunan olaylar içinde ODTÜ var.
Türkiye’nin en zeki öğrencilerini alıp onları bir beyin mezarlığında perişan bir eğitim sürecini izliyoruz. Bu kadar zeki öğrencinin hükümeti protesto etmek için okuma-yazma bilmeyen dağdaki teröristten farklı bir yöntem geliştirememesi başka nasıl açıklanabilir ki?
ODTÜ’deki gerginliği tasarlayan ve bundan medet umanlar farklı mı? Onlar da aynı durumdalar. Hala otuz kırk yıl öncesinde olduğu gibi marjinal eylemlerle ortamı terörize ederek siyasal iktidara ders vereceğini sanıyor. Sizin adınıza üzgünüm artık öyle bir Türkiye yok.
Türkiye artık dünyada sizin takip ettiğiniz üçüncü dünya ülkeleri arasında değil.
Türkiye’yi bu tür haberlerle bir kaosun içine çekmeye çalışanlar at gözlüklerini kaldırıp bir etrafa baksalar iyi olacak. Artık “öğrencilerin kıyma makinasından geçirildiği” türünden haberlerden medet uman CHP elitine kimse inanmıyor.
Darbe ve muhtıralar öncesinde gözlerinin yaşına bakmadan kullandığınız, hatta ölmelerine rıza gösterdiğiniz kalabalık öğrenci kitleleri de yok. Kaos oluşturmaya çalışırken kullanabileceğiniz hepi topu bir avuç öğrenci kaldı. Lütfen onların yakalarını bırakın.
Ama yine de... Herkes anlar, bunlar anlamaz.
ODTÜ direnmeye devam eder. Efsane eylemlerine bir yeni protestolarını daha eklerler... Darbelere zemin oluşturmak, halkı galeyana getirmek için “eski medya” manşetlerle “aslan gençlerine helali hoşundan” destek verir!
Bu mücadelenin sonunda belki de canlarından olacak gençlerin yanında manşetlerin sözü mü olur?
***
Darbelere meşru zemin oluşturmak için kullanılan iki önemli unsur, medya ve gençlik...
Oyun hiç değişmiyor...
Darbeciler yargılanıyor, hapsediliyorlar. Ancak maalesef onlara kaynak sağlayan, onları gazete manşetlerine taşıyıp kamuoyunu yönlendirmekle görevli asıl beyin takımı hala güçlü bir şekilde dışarıda.
CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in “İyi ki ODTÜ var. ODTÜ var olduğu sürece Türkiye için hala umut var” sözleri düşündürücü...
ODTÜ’de yaşananlar basit ve sıradan öğrenci protesto olayları olarak görmek saflıktan başka bir şey değildir. Göstericilerin büyük bir kısmının dışarıdan gelmesi ve ODTÜ’lü olmayışı bu eylemin çok önceden planlanmış olduğunu gösterir.
Seçimle iktidar yüzü göremeyecek olanlar gençler üzerinden karanlık senaryolar yazmaya devam ediyorlar.
“Efsane” CHP Genel Başkanının darbeler için kullandığı “şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilaller bir haktır” cümlesini yeniden hatırlamakta yarar var...
Böyle düşünenlere bir Anadolu sözünü hatırlatayım: Allah akıl, fikir ve izan versin.