TARİH boyu insanların en çok kafa yordukları konulardan bir tanesi de güzellik ve çekicilik kavramları olsa gerek. Gelişmiş toplumlarda, kadınların ve bazı erkeklerin gelirlerinin yaklaşık üçte birini güzelleşmeye harcadığı düşünülürse, güzellik kavramının beğenilip, beğenilmemenin ötesinde başka boyutları da içerdiği anlaşılabilir. Bu konuda yüzyıllardır pekçok subjektif fikirler ortaya konmuş olmakla beraber, son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalarla bu fikirlerin çoğu geçerliliğini kaybetmiş yerlerini objektif bilimsel değerlendirmeler almıştır. Biz estetik cerrahlarında ilgi sahasını oluşturan bu kavram hakkında yapılan çalışmalar özetlendiğinde gerçekten enteresan sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Bu sonuçları sizlerle paylaşmak istedim.
Yapılan çalışmalarda çekici ve güzel insanların normal populasyondan daha fazla para ve mevki kazandığı tespit edilmiş. St. Louis merkez bankasının yaptığı bir araştırma da güzel insanların ortalama insanlara göre saat ücretinde%5 oranında daha fazla kazandığı, daha da ilginci çirkin insanlara göre, yine saatlik çalışma ücretinde yüzde 9’luk bir avantaj sağladığı gösterilmiş. Ayrıca eğitimleri ve kanuni problemleri sırasında daha fazla hoşgörüye maruz kalırken, işverenlerin tercihlerinde de öne geçmişler. Yapılan çalışma da, denekler güzel insanları dürüst ve yardımsever olarak yorumlarken, çirkin insanları kaba ve vicdansız olarak yorumlamışlar. Kapitalist dünyadan, çıkarcılıktan bahsedip hemen öfkelenmeyin daha acısı da var. Bu ayrımcılık daha bebek üç aylıkken başlıyor. Yapılan çalışma da bebeklerin güzel insanlara daha sempatik baktığı ve reaksiyon gösterdiği tespit edilmiş. Allahtan bir ırkçılık yok, Avrupalı bir bebeğin güzel bulduğunu Japon bir bebekte buluyormuş. Yani güzellik anlayışı evrensel. Bu nokta da biz estetik cerrahlara yaptığımız ekonomik ve yaşamı kolaylaştırıcı etkimezden dolayı daha bir sempatik bakma gereği ortaya çıkıyor.
Aynı çalışmalar da güzel insanların kendilerin den biraz daha güzel insanlarla veya en az kendileri kadar güzel insanlarla flört etmeye meyilli oldukları tespit edilmiş. İşin acı olan yönü güzel kişilerle, ortalama insanın güzellik anlayışları aynıymış. Ama farklı olan şu ki güzel olanlar diğer özellikleri pek de görmezden gelirken diğerleri diğer faktörlerin de güzellik kadar önemli olduğu düşüncesindeymiş. Fakat dikkat edilmesi gereken bir nokta var, insanlar ebebeyinlerine benzeyen kişileri daha çekici buluyormuş. İşte bu nokta çok hassas. Estetik cerrah meslektaşlarıma müjdelerim ki, Pamela Anderson memesi, Angelina Jolie dudağı yetmedi, artık kızın babasının veya oğlanın annesinin resmiyle estetik cerrahlara başvurma dönemi başlamak üzere. Hayırlar Olsun!
Ama hassas bir nokta daha var; çalışmalarda gösterilmiş ki, çirkin insanlar güzellere göre partnerlerine daha sadık ve sevecen. Yani hem güzel olsun hem de dizimin dibin de otursun pek de rastlanan bir durum değil. Burdan çıkacak ana fikir eldekinin kıymetini bilmek lazım olmalı.
Bu haftalık bu kadar; hepinize bol bol ruh güzelliği diliyorum.