Galatasaray, güzel futbol oynadı. Maçın ilk 20 dakikasında tam saha pres uyguladı, savunması fire vermiyordu, Podolski ve Burak çarpraz koşularla Eskişehir savunmasının dengesini bozuyordu. Bu arada maçın 9.dakikasında Selçuk serbest vuruştan Sarı-Kırmızılılar’ın ilk golünü kaydetti. Galatasaray’ın baskısı ve güzel futbolu 20 dakika sürdü. Ardından Sarı-Kırmızılılar geriye çekildi. Eskişehir Galatasaray kalesinde yüklenmeye başladı. Bu arada bir topları da direkten döndü. Ancak Emre’nin müthiş ortası Burak’ın kafasıyla Galatasaray farkı 2’ye çıkardı.
Hamza, sahaya hiç de alışmadık bir takım sürmüştü. Hakan Balta, Sneijder, Chedjou, Bilal ilk 11’de yoktu. İlk kez Jem Karaca, Galatasaray’ın orta sahasında oynadı. Doğrusunu söylemek gerekirse hiç de fena değildi. Özellikle ikinci yarıda toparlandı ve çok isabetli paslar attı. Çok kritik de toplar çaldı... Üzerinde durulursa yakın bir gelecekte Galatasaray’a büyük bir fayda sağlayabilir.
Galatasaray üçüncü golünü gene Burak’ın ayağından kazandı. Selçuk ceza sahasına girdi ve yere yuvarlandı. Penaltı biraz ağır bir karardı. Ligde hakemlerin kimi zaman acımasız, kimi zaman da gereğinden fazla hoşgörülü olmasına alıştık artık. Burak’ın ayağından 3. golü bulduktan sonra Galatasaray, devreyi bitirdi. İkinci yarıya Sarı-Kırmızılılar yine baskılı başladı. Podolski, uzun süredir sakat olan Hamit’e özenmiş galiba ikinci kez topu direkten döndü.
Galatasaray’ın Eskişehir karşısındaki kadrosu iştahlı, sahayı çok iyi parselleyen her topa koşan pozisyona giren, futbolu istekle oynayan bir görüntü sergiledi. Kuşkusuz en büyük pay Hamza’nın. Hemen hemen her maçında eleştirdiğimiz Hamza, bu kez birçok doğruyu yan yana getirmeyi bildi. Galatasaray rahat bir galibiyet aldı, fazla zorlanmadı. Ama en önemlisi Benfica maçı öncesinde taraftarana umut verdi. Bu arada 85. dakikasında Bilal, foto muhabirlerine poz verincesine ceza sahası dışından çok güzel vurdu ve Galatasaray 4. golünü attı.