19 Aralık 2023...
Ankara...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve beraberlerindeki üst düzey askeri ve güvenlik heyetleri bir araya geldiler.
Yapılan kritik ziyaret sonucu altı maddelik bir bildiri yayınladı.
Bildiride; Irak'ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü, terörle mücadele, PKK'nın oluşturduğu tehditler, su sorunu, ticaret, yatırım, ulaştırma, bölgenin kalkınmasına yönelik projeler, Kalkınma Yolu ile ilgili konular ele alındı.
Bu konularda çalışmaları başlatmak ve temasları düzenli, kesintisiz bir şekilde sürdürebilmek için "Ortak Daimî Komite" kurulması kararlaştırıldı.
Sessiz Dönem...
Bu bildiride yer alan hususlar aslında 22 Nisan 2024 tarihinde olacakların da habercisiydi.
Bildiriden hemen sonra iki ülke arasında çalışmalar başladı.
Çalışmalar bugüne kadar büyük bir titizlikle, davul zurna çalmadan, yapılanlar köpürtülmeden kısacası iş sulandırılmadan derin ve sessizce yürütüldü.
Bakanlıklar ve alt komisyonlarca yürütülen çalışmalar öyle bir noktaya getirildi ki Erdoğan'a 22 Nisan'da Irak'a gidip kurdeleyi kesmek kaldı.
Yapılan çalışmaların ne kadar kapsamlı ve ayağa yere basan çalışmalar olduğunu Erdoğan şu cümlelerle özetledi;
"Irak ile çok kapsamlı hukuki metinler imzalandı."
Erdoğan'ın Mesajları...
Erdoğan açıklamaları bununla da sınırlı değildi.
Erdoğan Irak Cumhurbaşkanı Reşid ve Başbakan Sudani ile Bağdat'ta, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile ise Erbil'de görüştü.
Gerek bu görüşmelerde gerek basın toplantılarında hepsi birbirinden önemli mesajlar verdi Erdoğan.
İşte o önemli mesajlardan birkaçı;
"Irak'ın her geçen gün şiddetten uzaklaştığını görmek memnuniyet verici."
"PKK meselesinin artık gündemden çıkartılmasının vakti geldi."
"Terörle mücadelede ortaya konan birlikteliğe çok önem veriyoruz. Bu birlikteliği ileri seviyeye taşımaya kararlıyız."
"Bu iş birliği perspektifi IKBY bölgesini de kapsıyor. Bağdat'ta imzalanan mutabakat zaptı ile dünyaya ilan edilen Kalkınma Yolu bütün Irak'ın refah ve huzuruna hizmet edecek.
Küllerinden Doğmaya Çalışan Irak...
Erdoğan'ın açıklamaları gösteriyor ki aralık ayından bugüne kadar geçen süreçte heyetler arası çok geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmüş ve birçok konuda kritik anlaşmalar sağlanmış.
Bu konular içinde askerî harekât, operasyon ve tatbikatlardan tutun, askeri eğitim desteği, ticaret, ulaşım, sağlık, spor, eğitim, kalkınma yolu gibi birçok başlık var.
Tüm bu başlıklar içinde ben dört başlığı çok önemsedim.
Irak Türklerinin hakları, askeri eğitimler, hudut kapıları ve kalkınma yolu.
Irak Türklerinin Hakları...
Bu konu Türkiye'nin çok hassasiyet gösterdiği bir konu ve Irak Merkezi hükümetinin doğrudan devreye girmesi gereken bir konu.
Erdoğan'ın bu konudaki çıkışı merkezi hükümete bir hatırlatmaydı.
"Bölgedeki Türklerin siyasi temsil başta olmak üzere haklarının ve çıkarlarının gözetileceğine inanıyorum."
Askeri Eğitimler...
Amerika'nın 1991 yılında yaptığı işgal sonrası Irak Ordusu yerle bir oldu.
Aradan geçen onca yıla rağmen bugün bile varlığı sorgulanır halde.
Silah, teçhizat, teşkilat hepsi hak getire.
Ehil ve güvenilir bir elde yeniden teçhiz edilmesi ve teşkilatlanması gerekir.
İşte o ehil güvenilir el Türk Ordusundan başkası değil.
Somali'de yaptıklarımız ortada.
Aynı modeli Irak'a uyguladığımız takdirde Irak ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşacak.
Hudut Kapısı...
Son yıllarda en çok tartışılan konulardan biriydi.
Habur Hudut Kapısına soluk aldıracak Ovaköy Hudut Kapısının açılması çok istendi fakat çeşitli sebeplerden dolayı ilerleme kaydedilemedi.
Bu kapının açılacak olması yetmeyip bir de buna ilave Derecik-Zeti Hudut Kapısı'nın da planlamaya alınması çok önemli.
Bölgeye ekonomik anlamda çok şey katar.
Kalkınma Yolu...
Basra Körfezinde başlayıp Ovaköy sınır kapısında bitecek 1.200 km'lik yol.
Yolun sadece 133 km'lik kısmı Türkiye'de inşa edilecek.
Yol küresel bir yol ve Irak'a yıllık dört milyar dolarlık getirisi olacak bir yol.
Elbette Türkiye'ye de
Tüm bunların olabilmesi için yapılması gereken tek şey Erdoğan'ın şu sözü;
"Bağdat ve Erbil yönetimleri üçüncü tarafların müdahalesine imkân vermeden sağlıklı bir diyalog ve çalışma ilişkisi tesis etmesi gerekiyor.
Aman Irak bu sefer ıskalama çünkü güzel günler hiç de öyle ırak değil...