Türkiye, peş peşe işlenen ve toplumu derinden sarsan cinayet ve saldırılar karşısında ciddi sarsıntı geçiriyor.
2 yaşındaki Sıla bebekler, 8 yaşındaki Narin'ler, İstanbul surlarında parçalanan gencecik bedenler, polise saldırılar ve daha niceleri...
İnsanlar soruyor; bize ne oluyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Parti Grup Toplantısında, kurumsal olarak alınacak tedbirleri açıkladı.
"Suçu önlemekten, suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize, nerede boşluk varsa mutlaka hâl yoluna koyacağız. Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah'ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız."
Devlet, yeni problemler karşısında geç de olsa tedbirlerini alır, alacaktır.
Millet olarak halimiz nicedir?
Bu konuda üç hususu dikkatlere sunmak istiyorum.
1. Aile 2. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı. 3. Medya
1. Aile. Ailemiz temelden çatırdıyor. Daha doğrusu temelleri sağlam atılmayan aileler, bir saadet ve huzur yuvası olmak yerine büyük zaaflar yaşıyor. Boşanmalar artıyor. Eşler arasında sevgi ve saygı giderek kayboluyor. Alkol ve uyuşturucu tüketimi, aile bünyesinde kavgalara, çatışmalara kaynaklık ediyor.
Aileyi çürüten, çürüyen insanlardır. Problem, insanın kendisinde. İnsan, problem... Şükürsüzlük, hırs, menfaat, bencillik, kıskançlık, haset; hısım akraba demiyor, en yakınlar bile birbirine giriyor.
Danışılacak, sözü, nasihati dinlenecek büyükler kalmadı.
10 yıllık, 15 yıllık, 20 yıllık yuvalar dağılıyor.
Ailelerin, yuvaların içinde; muhabbet, şefkat, merhamet, vefa, güven, sadakat kayboldu.
Bunlar olmayınca aile nasıl var olacak?
2. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı.
Alkol, uyuşturucu ve kumar, bütün kötülüklerin anasıdır. Uyuşturucu çağımızın vebasıdır. Birinci sebep ailenin sarsılması, ikinci sebep kötü arkadaştır.
Devletin emniyet birimlerinin tespitine göre uyuşturucu kullanan gençlerin ailelerindeki benzer bazı özellikler şunlar:
1-Parçalanmış boşanmış aileler,
2-Anne ve babadan birinin kaybı,
3- Aile içinde madde bağımlısı bireylerin bulunması,
4- Aile içi iletişim eksikliği,
5- Baskıcı ve ilgisiz aile ortamı,
6- Aile içinde gencin model alabileceği birey/bireylerin bulunmaması.
Uyuşturucunun ilk adımı sigara ve alkol; dinimizin haram kılmasına rağmen ülkemizde aileyi, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi tehdit ediyor.
Gazze'nin çocuklarına ağlıyoruz ama kat kat fazla evladımızı alkol, uyuşturucu, sapıklık, gözlerimizin önünde elimizden alıyor.
TÜİK verilerine göre (1 Haziran 2023) her gün tütün mamulü kullanan 15 yaş ve üstü bireylerin oranı %28,3 oldu.
Alkol kullanan 15 yaş ve üstü bireylerin oranı, 2022'de %12,1 oldu. Bu oran, erkeklerde %18,4, kadınlarda ise %5,9.
Burada bir parantez açıp CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in; "CHP döneminde büyük rakı 140 lira olacak" vaadini hatırlatalım.
İktidar hülyalarına dalan bir ana muhalefet lideri düşününüz ki, topluma rakının ucuzlatılacağını vaat ediyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün kendisini uyardı:
"Şayet kadına yönelik şiddetle mücadeleye kendi tabirinle gerçekten iki eli havada katkı sunmak istiyorsan öncelikle rakı reklamı yapmaktan vazgeç" dedi...
3. Medya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin dünkü Grup Toplantısında, medyanın sorumsuzluğuna da dikkat çekti:
"Medya organlarımız özellikle reyting kaygısıyla basın ilkelerini umursamayan son derece sorunlu bir yayın politikası izlemeye başladı. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız."
Evet, ciddi problem var. Ve milletimiz, yeni yasal tedbirlerle gerekli müdahalenin bir an önce yapılmasını bekliyor.
Beklentimizi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan dillendirdi:
"Her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur."