Uzun zamandır Gürcistan’daki Rusya - ABD çelişkisi ve ona baskın yapacak gibi duran Rusya tehdidi, Gürcistan'da haliyle siyasi dengeleri ciddi anlamda etkilemektedir.
Gürcistan, diğer taraftan denge kurma çabasında. Uzun zamandır Gürcistan’dan garip garip bilgiler gelmektedir. Gürcistan’ın, Ahıska Türkleri meselesinde söz verip yapmadığı ciddi siyasi eylemler söz konusudur. Ahıska Türklerinin tarihi topraklarını haklarını iade edeceğine dair Avrupa konseyine taahhütte bulunmasına rağmen, söz verip imzaladığı anlaşmalara pek fazla uymamaktadır. Evet, Gürcistan hükümeti her defasında iyi niyetini göstermekte lakin bu iyi niyet eyleme geçmedikçe, durumu daha fazla çıkmaza sokmakta. Gürcistan’ın ayakta durması için Azerbaycan ve Türkiye'nin desteği, sır değil. Lakin diğer taraftan Gürcistan; Avrupa ittifakına entegrasyon konusunda, NATO üyeliği konusunda da bayağı desteklenmektedir. Bu da haliyle Gürcistan’ı özellikle Rusya ile ciddi sıkıntı sürecine sokmakta.
Son zamanlarda, bölgeyi iyi bilen, bölgede ciddi çalışmalar yapan çok sayıda önemli isimlerden, Gürcistan'da Borçalı Cemiyeti üyelerinden Prof. Dr. Kerem Memmedov ve Dünya Ahıska Türkleri Birliği'nin Avrupa temsilcisi Burhan Özkoşar gibi çok önemli kişilerin, Gürcistan'a giriş yasağı beyan edildi. Hiçbir gerekçe göstermeden bu adımın atılmasını Gürcistan’ın nasıl izah edeceğini, doğrusu merak ediyorum!
***
Bu topraklardaki Müslüman Türk yapının, Türkiye ve Azerbaycan arasında koridor oluşturduğunu bilmeyen yok. Ahıskalılardan zamanında boşalan o topraklara, Ermeni nüfusun yerleştirildiği bir gerçektir. Diğer taraftan Gürcistan’a vatanına geri dönen Ahıska Türklerine zorla Gürcü kimliği dayatması, olumsuz siyasi ortam oluşumuna hizmet vermektedir. O bölgede yaşayan Türklerle gönül bağı oluşturan Türkiye, Azerbaycan ve dünyadaki Ahıska diasporasının fikri önderleri ile ilişkiyi koparma gayretinin, iyi niyetle yorumlanması mümkün değildir. Bölgede faaliyet gösteren ciddi STK’lar içerisinde dünya Karapapak Derneği’nin faaliyetlerini sekteye uğratma amaçlı hamlelerin mevcudiyeti, Türkiye ekolünün önünü kesme niyetini, istemeden bile tetiklemektedir. Diğer taraftan, Gürcistan’da FETÖ varlığını göz ardı edemeyiz. Ayrıca Yahudi lobisi faaliyetlerinin Gürcistan üzerindeki gölgesini de yok sayamayız.
Bölgede elbette İran varlığı; Müslüman Türkler üzerinde çalışma mekanizmasının devrede olduğu gerçeği de söz konusudur. “İran Medeniyeti Merkezi” tabelasıyla, İran istihbarat ağını devreye sokarak faaliyet yapmaktadır. Rusya’nın ciddi desteği üzerine, İran’ın da orada Müslüman Türkler üzerine çalışmasına Ermeni gruplar eliyle zemin açmasını da görmemiz lazım. Dolayısı ile Gürcistan'daki Türklerle gönül köprüsü kuran Ahıska, Azerbaycan - Türkiye kaynaklı isimlerin Gürcistan’a giriş yasağı Türkiye ekolüne kapı kapatma anlamı taşımaktadır. Zeminin Türkiye profilinden temizlenme gayreti, esasında Gürcistan’ın milli çıkarlarını da yayınlamaktadır. Avrupa ittifakına entegrasyonu benimseyen Gürcistan’ın, insan hukuku ve haklarına yönelik olarak bir görüş bildiriminde zorlanmamız normaldir. Gürcistan’ı Türkiye siyasi hinterlandından uzaklaştırma gayreti, ileride zaman zaman Rusya - İran, zaman zaman ise Batı eksenli politikalarla karşımıza olumsuz tablo olarak çıkacaktır. Ahıska Türklerinin Gürcistan'daki varlığını farklı boyuta taşımak, Borçalı merkezli Türklerin oradaki kalıcı varlıklarını, siyasi alt yapı ile pekiştirmek, hayati durumdur. Bu kadar ciddi siyasi ve terörle mücadele döneminde, komşu ve dost Gürcistan'da oynanan Ermeni, İran, Yahudi ve Rusya odaklı oyunları görememesi, Gürcistan için de tehdittir.
Umarız Gürcistan; sadece Türkiye'ye yönelik değil, kendine de yönelik bu durumu Türklere kimlik tanıma korkusu ile meşrulaştırmayacaktır.