Bir kaç gündür Gürcistan’da, Tiflis’in merkezindeki Türk lokantalarına, milliyetçi Gürcü gençliğinin saldırısı ve Batum’da Müslümanların Camisi önüne kesilmiş domuz başı atılması, Güney Kafkasya’daki yeni ve tedirgin siyasi ortamın ısıtılmasına dair kuşkuların ortaya çıkmasına neden oldu.
Gürcistan’da siyasi havayı oluşturan ve neredeyse seçilecek Cumhurbaşkanını halktan önce belirleyen, Saakaşvili sonrası Gürcistan’ın yönünü belirleyen isim, parasını Rusya’da kazanarak milyarder olmuş, gölge patron Bidzina İvanişvili’dir. Şimdiki Cumhurbaşkanı Margvelaşvili’nin adaylığını destekleyen İvanişvili, daha sonra batı eğilimli duruşundan dolayı Cumhurbaşkanını desteklemesini, en büyük hatası olarak tanımladı. Rusya eğiliminin giderek arttığı Gürcistan’da, özellikle FETÖ’nün Türkiye’de kalkıştığı darbe girişimi sonrası oradaki Türk lokantalarına saldırı düzenlenmesi ve atılan sloganlarda “Türkler bizi sessiz işgal ediyor” başlığı dikkatleri çekti. FETÖ özellikle Saakaşvili’nin annesini, eğitim kurumlarında mütevelli heyetine alarak, pek çok işlerde ileriye gidebildi. Türkiye’nin devlet olarak TİKA eliyle önemli projeleri var Gürcistan’da. Lakin projelerin büyük kısmı FETÖ projeleriydi ve zamanında TİKA dâhil bu projeleri, Türkiye projeleri kapsamına alarak destekledi. Şimdi Gürcistan’daki FETÖ ağına yönelik bakış açısının, Türkiye karşıtı tutum gibi sergilenmesi, iyi bir durum değildir.
Gürcistan’da 500 binden fazla Müslüman Türk yaşamakta. Bu rakama; ileride, geriye dönmesi hedeflenen Ahıska Türklerini dâhil etmiyorum.
Gürcistan; 50 binlik Osetya, 100 binlik Abhazya’ya tanıdığı hakları, Müslüman Türklere tanımadı şimdiye kadar. Saakaşvili’nin döneminde hafiften bu sorunu çözmeye yönelik eğilim oluştu. Lakin somut sonuca ulaşılamadı. Türklerin, Gürcistan’ın içerisine entegrasyonu da pek iç açıcı değil. Burada Türklerin Gürcü dili öğrenmemeleri, Gürcistan’ın siyasi, ekonomik, kültürel hayatına entegre olmalarına engel teşkil eden esas nedendir.
Azerbaycan Devleti hafiften bir şeyler yapmaya ve desteklemeye gayret ediyor. Ama bu kifayetsizdir. Gürcistan’ın ekonomik durumuna ziyadesiyle katkısı olan Azerbaycan ve Türkiye faktörüne rağmen, bu tablo kabul edilir nitelikte değildir. Türkiye’nin önemli devlet kurumlarının çerçevesinde, her hangi ciddi projeden bahsedemeyiz. Çünkü “Türkiye” adıyla, esasen FETÖ boy gösteriyor oralarda. Hatta bu Gürcü gençlerin Türk lokantalarına saldırısını bile, o kapsamda değerlendirmek lazım. Bu lokantaların FETÖ bağlantısı yoksa, muhtemel ki bu saldırıları düzenleyen, FETÖ bağlantılı güçlerdir. Aksi söz konusuysa, o zaman bunu dizayn eden, Amerikan karşıtı ve Rusya tandanslıdır. Dolayısı ile işler bayağı karışık boyuta girmekte.
Gürcistan’ın istikrarı ve toprak bütünlüğü meselesi, bölgenin geleceği açısından önemlidir. Azerbaycan - Ermenistan arasındaki mevcut savaş ve işgal hali, Gürcistan’ı daha vazgeçilmez kılmakta. Rusya ve ABD için de Gürcistan, kavganın tutuşturulabildiği ateş yeri gibi! 2008’de Rusya, Gürcistan’a askeri müdahalede bulunduğunda, artık Rusya bu bölgeden vazgeçmeyeceğinin ve gerekirse işgal edebileceğinin örneğini gösterdi. ABD’nin tutumuna gelince, ciddi savaş ortamında fiili olarak Rusya’yla karşı karşıya gelmeyeceğini, bunun yerine Ukrayna’da olduğu gibi, bu ülkeleri Rusya’yla savaştırarak isteğine ulaşmak istediğini, genel siyasi düşüncesinin bu şekilde olduğunu bizlere de gösterdi.
Gürcistan’da; Müslümanlara yönelik çalışmaların kapsamına baktığımızda, İran’ı pek aktif göreceğiz.
“İran Kültür Merkezi”tabelası altında, bayağı çalışmalar yapıldığını, gözle görülür biçimde fark edebiliyoruz. Etnik ve kültürel olarak Türkiye’nin renginde olan köy ve kasabalarda bile, Türkiye’nin fedakâr bir kaç STK’sının ve Türkiye Diyanet Başkanlığı’nın çabalarını ve yalnız mücadelelerini çıkarırsak, bölgede tamamen İran rengi hâkimdir. Sünnet düğünlerinden tutun da bayramlara kadar her aşamada, İran kendinden bahsettirmekte. 500 binlik Türk nüfusu, Azerbaycan ve Türkiye değil daha da fazla İran’ın çalışmalarıyla süslenebiliyor ise, burada ciddi sıkıntı söz konusudur.
Bayramlarda İran Kültür Merkezinin başındaki kişinin dini kıyafetle el öptürmesi, ilginç ve bir o kadar da anlamlı tabloyu gözler önüne sermekte!
Kültürel etnik ve siyaseten Türkiye’nin hinterlandı olan bölgede, İran’ın ve FETÖ’nün gücünün Türkiye ve Azerbaycan’dan fazla olması acı, lakin gerçeğin ta kendisidir.
Gürcistan bizim için dost ve kardeş ülkedir.Onun istikrarı, bölgenin istikrarıdır. Bunu esas alarak, Gürcistan konusunu yeniden ele almak şart olmuştur. Zira Rusya’nın sessiz gücünü, ABD’nin sessiz planlarını, İran’ın sessiz rengini ve FETÖ’nün sessiz büyümesini matematiksel olarak hesaplarsak, durum İran, Rusya, ABD ve FETÖ lehindedir...