Fenerbahçe-Beşiktaş derbi mücadelesini yurt dışında internetten izledim. Digiturk’un bu konuda verdiği hizmet yabana atılmayacak kadar önemli. Tek maçın fiyatı 27 dolar, aylık spor paketinin fiyatı 35 dolardı, haliyle aylık üyeliği seçtim.Maç ile beraber daha bir sürü kanalı da izleme imkanım oldu.Fiyat ucuz değil ama aldığınız hizmetin ve alternatifsizliğin bedeli bu. Bu noktada teknik bazı sıkıntılar olduğunu belirtmem gerek.
Üye kaydı açma sistemi, yoğunluktan da olabilir, çok sağlıklı çalışmıyor.Allah’tan çağrı merkezi yardımcı oluyor da sıkıntı çabuk çözülüyor.
Teknik dert önemli zira alternatifi olmadığı için ısrar eden, telefonla konuşmayı göze alan seyirci bunu sadece önemli maçlarda yapar normal zamanlarda es geçer, gider.
Kaya haber kanallarında
Geçen hafta Cnn-turk’te Rıdvan Akar, bu hafta NTV’de Mete Çubukcu farklı farklı yanlarıyla Ahmet Kaya dosyaları açtılar.
Yayınlar dosya haberciliği adına güzel, montajlar özenliydi. Ama insan neden bu kadar beklediniz diye de merak ediyor doğrusu. Türkiye’nin sürgüne gitmek zorunda kalmış ve orada hayatını kaybeden son sanatçısı oldu Ahmet Kaya.
Bir not daha Ahmet Kaya’yı anlatırken, Gülten Kaya’dan söz etmek, onunla konuşmak elbette doğru ama Yusuf Hayaloğlu’nu da anmak, onun Ahmet Kaya’nın müziğine ve duruşuna kattıklarından da bahsetmek fena olmazdı hani.
Değişik bir sanatçı
Arzum Onan’ın bölüm başı 35 bin liralık bir dizi teklifini kabul etmediğini okuduk önce.Sonra da “Çabuk tüketiliyor, artık dizilerde rol almayacağım” açıklamasını...
Doğrusunu isterseniz kişisel heykel sergisiyle yeni bir yolda yürüyor Arzum Onan. Paranın en geçer akçe olduğu dönemde kolay para kazanmayı kabul etmeyip daha zoru deniyor.
Mehmet Aslantuğ’un, rolü bittiği halde bir dizinin hakkının yenmesini içine sindiremeyip İsmail Cem TV Ödülleri’ne karşı verdiği mücadeleyi hatırlayınca, tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş diyor insan...