Güneş, son iki yıldır uykudaydı diyebiliriz. Çünkü güneş aktiviteleri yok denecek kadar azdı. Fakat bu sene uykusundan uyandı, hatta uyanmanın da ötesine geçti. Güneş aktiviteleri uzun bir aradan sonra bu yıl pik yaptı. 2012-2013 döneminde maksimum seviyede olacak. NASA şimdiden altı güneş patlaması tespit etti bile... Yaz başından beri sıcaklığın sürekli ortalamaların üzerinde olmasının bir sebebi de bu aslında. Güneşte meydana gelen patlamalar beraberinde çok fazla enerji açığa çıkarıyor. Bir anlamda radyasyon bombardımanı da diyebiliriz. Pek tabii bir yandan da dünyanın manyetik alanı ciddi anlamda etkilenmiş oluyor. Güneşi her daim çalışan termonükleer bir makineye benzetebiliriz. Sürekli çalışıyor, hem de gürül gürül! İnanması biraz güç ama güneş sesli çalışan bir makine gibi. Bize ne söylüyor, kiminle iletişim halinde henüz bilinmiyor ama çalışırken enerji ve ısı dalgalarının yanı sıra farklı ses dalgaları da yayıyor. İşte bu ses dalgalarının incelenmesi sonucu, güneşin derinlerinde manyetik alan bölgeleri olduğu tespit edildi. Boydan boya manyetik alan çizgileriyle kaplanmış olan güneş yüzeyinde bu çizgiler halkalara dönüşüyor ve halkaların birbiriyle çarpışmasıyla da güneş patlamaları yaşanıyor. Patlamalarla birlikte dünyaya doğru milyarlarca ton parçacık geliyor. Parçacıklarla birlikte dünyadaki enerji dengesi ve manyetik alan değişiyor.
GÜNLÜK HAYAT SEKTEYE UĞRUYOR
Güneşteki aktivitelerin etkisini sadece dünyayla sınırlamak çok doğru olmadığı gibi dünyadan soyutlamak da imkansız. Bu patlamalardan dünya küresel boyutta etkileniyor. Patlamaların sayısı ve şiddeti arttıkça dünyaya gelen sıcak hava dalgalarının süresi ve şiddetiyle manyetik alanda yarattığı etkiler de farklı oluyor. Bazıları büyük manyetik fırtınalara sebep olabileceği gibi, birçok ülkenin elektrik şebekelerinde tahribata yol açabiliyor ve günlük hayatı sekteye uğratabiliyor.
Güneş patlamalarının zamanını ve şiddetini önceden tahmin edebilmek biraz güç. Sadece 1-2 gün kala bazı öngörüler yapılabiliyor. Öngörülerin hassaslaştırılması ve geliştirilmesi için tüm dünyada araştırmalar sürüyor. Bu araştırmalara, daha önce yaşanmış tecrübeler ışık tutuyor ve tehlike çanları biraz da daha önce yaşanmış tecrübeler yüzünden çalıyor. Çünkü 1859’da güneşte meydana gelen patlamaların ardından yaşanan ‘büyük manyetik fırtına’nın yeniden yaşanması ihtimali önümüzdeki iki yıl için çok yüksek. Büyük manyetik fırtına zamanında pek çok iletişim, ulaşım hattı çökmüş, pek çok bölge elektriksiz kalmış, ciddi bir maddi kayıp oluşmuştu. Günümüzde sıklaşan güneş patlamaları sonucu, manyetik fırtınanın ne boyutta olacağıysa hala merak konusu.
Güneş patlamalarının hiç mi olumlu etkisi yok, var tabii. Geceleri aurora denilen, gökyüzündeki ışık yelpazesinin oluşma sebebi de güneş patlamaları. Güneşteki elektromanyetik patlamaya neden olan yüklü parçacıklar, dünya atmosferine ulaşınca iyonosferin yapısını bozarak aurora oluşumuna neden oluyor. Aurora bir bozulma sonucu ortaya çıksa da aslında bize sunulan görsel bir ziyafet. Genellikle kutup bölgelerinde oluşuyor. Kuvvetli güneş fırtınalarının yaşandığı dönemdeyse aurora tropikal iklimin yaşandığı yerlerde de görülebiliyor. Patlamanın ertesinde kırmızı, mor ve yeşil renkli aurora manzaraları şafak vaktine kadar gökyüzünü aydınlatıyor. Bu yaz gecelerinde ara sıra gökyüzüne bakın, belki de bu mucizeye siz de tanık olabilirsiniz.
Yaz kış şemsiyeye devam!
Şemsiye sadece sizi yağmurdan korumaz, aynı zamanda yazın aşırı sıcaklara karşı da çok elverişli bir korunak olabilir.
En az 30 faktör
Güneşten gelen ultraviyole ışınlarından korunmak için, en az 30 faktör korumalı kremleri kullanın, bu kremlerle de rahatça bronzlaşırsınız.