Siyasi partiler yeni Anayasa hazırlıklarına tam gaz devam ediyor.. AK Parti ve MHP'nin çalışmalarında ana hedef cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kurumsallaştırmak .. Sistemle çelişen/çatışan yapıları ortadan kaldırıp yerine sisteme entegre yeni mekanizmalar tesis etmek istiyor Cumhur ittifakı kurmayları.. Yani tek tek AYM'nin yapısı, YÖK'ün durumu, Diyanet'in statüsü, TBMM Başkanı'nın pozisyonu gibi çok sayıda madde okuyorsunuz elbette. Fakat tamamının aslında temel motivasyonu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tahkim edecek bir regülasyon yapmak...
Peki Millet İttifakı bileşenleri ne yapıyor?.. En son iki partiye yakın kaynakların verdiği bilgi şu; İYİ Parti'nin hazırladığı 'İyileştirilmiş parlamenter sistem' ve CHP'nin hazırladığı 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' çalışmalarında olası bir erken seçim sürecine girilene kadar şimdilik temaslar tamamlanmış durumda. İki parti arasındaki alt kademe çalışmalarında, "Yetkileri azaltılmış, sembolik cumhurbaşkanlığı, başbakanlığa dönüş ve güçlü meclis" konularında fikir birliğine varılmış.. CHP ve İYİ Parti'nin henüz uzlaşı sağlayamadığı tek bir konu varmış; bakan atamalarının yöntemi..Bakanlar milletvekillerinden mi belirlensin yoksa dışarıdan mı atansın?.. Güneş Motel'e hoş geldiniz?!..
**
Güneş Motel skandalı şu.. 5 Haziran 1977'de yapılan genel seçim sonrasında Bülent Ecevit, tek başına hükûmet kuracak çoğunluğu bulamadı. Adalet Partisi'nden istifa eden 12 vekille, CHP'li İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil'in organizasyonuyla belediyeye ait Florya'daki Güneş Motel'de pazarlığa oturdu. CHP'ye geçmeleri karşılığında bakanlık vermeyi teklif etti.. (Tuncay Mataracı, Şerafettin Elçi, Mete Tan, Hilmi İşgüzar, Orhan Alp, Hasan Korkut, Cemalettin İnkaya, Ali Rıza Septioğlu, Mehmet Oğuz Atalay, Enver Akova, Ahmet Karaaslan ve Güneş Öngüt ) Oğuz Atalay bakanlık teklifini reddetti. 12 olan sayı 11'e düştü.. Güneş Motel skandalı da siyasi tarihimize 11'ler olayı olarak geçti..
**
Bu kepaze sistemin değişmesi için neden oy verdi bu millet şimdi anladınız mı?.. Hükümet kurabilmek için yapılan kirli pazarlıklar, koalisyonlar için yapılan üst örtülü anlaşmalar.. Hepsi eski sistemle tarih olmuştu. Ama bakın daha CHP ve İYİ Parti, ilkesel bir görüşmede bile bakan pazarlığı yapmaya başlamış.. "dışarıdan mı olsun içeriden mi?".. Senin kaç koltuğun olacak kabinede benim kaç?.. E zaten kafalarına göre 'başbakanlık' makamını geri getirdiklerine göre biri Cumhurbaşkanlığını biri başbakanlığı almayı kafasına koymuş. Geriye bir tek bakanlıklar kalıyor yani..
**
İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Bütün bu saçmalıklar herkesin gözünün içine baka baka konuşuluyor. Kimseden çekindikleri falan da yok.. Hatırlasanıza CHP, kendi partisinden istifa ettirerek 15 milletvekilini kiralık olarak İYİ Parti'ye yollamadı mı?.. Neden yaptı bunu?.. Bunlar işte hep eski ve köhnediği için vazgeçtiğimiz sistemin kalıntıları.
**
Güneş Motel rezaletine neden olan 'güvenoyu' saçmalığı bu ülkede millet iradesinin tecelli etmemesi gibi sonuçlara yol açmadı mı?.. Hadi 28 Şubat günlerini hatırlamaz gençler. Demirel'in, bir parti başkanı bile olmadığı halde herhangi bir milletvekiline hükümeti kurma görevi vermeye kalktığını falan. Ama daha çok yeni, 7 Haziran seçimleri neden tekrarlandı, hatırlayın?.. AK Parti kazandığı halde pazarlık yapmadan hükümet kuramayacağı ve bütün kirli pazarlıkları reddettiği için tekrarlandı o seçimler.. Yine mi o karanlık günlere dönelim istiyorsunuz?.. Yapmayın bu kötülüğü bu millete.. Girin cumhurbaşkanlığı seçimine sürdürün bu sistemi. Varsa aksayan yönleri TBMM eliyle onu da düzeltiriz.. Filmi geriye sarmanın kimseye bir faydası yok..