Başlığa sığmadığı için anlatmak istediğimi yeniden yazacağım; Gümrük Birliği saçmalığına, ‘tam üye olmadan-serbest dolaşmadan’ yıllardır katlanarak adeta kanını emdiren Türkiye’nin, IMF’den sonra bu prangadan da kurtulma yoluna girmesi başlı başına bir devrimdir...
Sevgili dostlar, son 10 yılını ‘olmayan AB üyeliği durdurulsun, Gümrük Birliği acilen askıya alınsın’ tezini sesli olarak gündeme getirerek geçiren biri olarak, Türk Devleti’nin Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın ağzından “Gümrük Birliği belasından kurtulmalıyız” cümlesini duymak beni son derece mutlu etti... Söyleyin Sayın Bakan, daha sesli söyleyin; herkes duysun, bu ülkenin GB maskesi, GB belası altında nasıl zarara uğratıldığını...
Kazanan hiç mi olmadı? Olmaz mı? Bizans Surları içinde yerleşik, AB ile ‘DNA’sından entegre’ olan bir avuç ‘seçkin’, bu sayede dünyanın varlığını elde ederken, küçük, orta ve Anadolu sermayesi ‘bu çarpıklık’ içinde ezildi, gitti!
Sonuç: Bugün gururlanarak görüyoruz ve söylüyoruz; Türkiye artık bir dünya devi olma yoluna girdi ve AB gibi ‘olmayacak’ projeler ile vakit kaybedecek lüksü yok. Çağlayan’ın ağzından dökülen ve Türk Hükümeti’nin ‘bu beladan’ kurtulma iradesini ortaya koyan cümleler çok önemli. Türk halkı olarak bu iradeye sahip çıkmalı ve AB-GB gibi hayal-yalan projeler ile ‘varlıklarımızın emilmesine’ DUR denmesine sonuna kadar destek olmalıyız...
Çağlar Devlet’e borcunu ödedi mi?
Son günlerde Bursa’dan birçok mesaj alıyorum, soru hep aynı; “Çağlar’ın tarlaları üstünde projeler gelişecek borçları kapanacak, bu gerçek mi, en önemlisi gerçekçi mi?”
Sevgili dostlar, bildiğiniz gibi Çağlar’ın faiziyle birlikte 500 milyon doların üstünde Devlet’e kesinleşmiş borcu var ve anlatılan, tasarlanan projeler ile bu borcun ödenmesi hatta teminat altına alınması bile mümkün değil... O zaman ortaya başlıktan farklı bir soru daha ortaya çıkıyor; TMSF gerekli teminatları aldı mı?
Sonuç: Öcalan Türkiye’ye getirilirken uçağını vermesi takdire değer bir gelişme olmakla birlikte Devlet’in 500 milyon dolar alacağını silmesini gerektirmez... Çağlar dosyası bu ülke için ‘Devlet’in adaleti sağlaması’ açısından hala ortada duran kanayan bir yaradır ve vicdanlar kanamadan çok acil adım atılmalıdır!
Not: Çağlar’ın medya kuruluşlarının neden geri verildiği de ayrı bir ‘soru işareti’ olup, mantıklı bir cevabı hakketmektedir!
‘Halk ile büyük paylaşım’ sürecinde
Pazartesi çıkan Yeni Şafak gazetesinin ‘Halka Arz Cumhuriyeti’ başlığı çok önemliydi...
Devlet, habere göre, elindeki 137 milyar TL’lik ilk varlık paketinin bir kısmını halkı ile paylaşacak ve BÜYÜK PAYLAŞIM’ın yolu açılacaktı... Umarım gerçekleşir ve dünyada bir İLK olur...
Sevgili dostlar, aradaki ‘komisyoncu banka ve alıcı görünen şirketleri’ devre dışı bırakarak kamu değerlerinin halka satılmasının ‘neden devrim’ olduğunu önceki yazılarımda sizlere aktarmıştım...
Bu gerçeğe uyarak bir örneği daha bir kez daha detaylı olarak sizlerle tartışmaya açmak istiyorum... Halkla paylaşılacak değer kömür ve yapının adı; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu... Piyasadaki çakallara sorsanız, şöyle derler; özelleştirilsin de alalım... Yok artık öyle! Bu kurum çok önemli bir değer ve Türk Halkı ile paylaşılarak çok daha büyük olabilir...
Bu noktada size bu yapıya ait birkaç veri aktarayım; Türkiye’nin kömür rezervinin yaklaşık %25’ine sahip, yıllık cirosu 3 milyar TL ve yıllık net karı 1 milyar TL civarında. Kurum, Türkiye pazarının %45’ine TAM OLARAK hakim ve çevre ülkeler ile iş yapma potansiyeli çok yüksek. Türkiye’nin en “büyükleri” sıralamasında bugün İMKB’de işlem gören birçok DEV diyeceğimiz şirketten daha büyük ve finansal olarak güçlü...
Sevgili dostlar, dünya devleri ile yarışabilecek bu değer, ‘blok satış’ ile özelleştirilse birinin eline geçer ve Türk halkı asla bu birikimden yararlanamaz. Ama Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi ‘halka arz’ yöntemi uygulanırsa %49’u halka açık, %51’i devlet elinde kalan bir yapı içinde ‘hem kamunun, hem vatandaşın’ yararlanacağı bir sonuç ortaya çıkar... Devlet isterse %99’a kadar halka açıp, %1 ile de YÖNETİM’i elinde tutabilir... Bu noktada sıkı durun, asıl BOMBA diyeceğimiz noktaya geliyorum. Bildiğiniz gibi bir süre önce “Ergene havzasında 50 milyar dolarlık kömür rezervi var” diye yazmış ve doğrulamasını da “Enerji Bakanı Taner Yıldız, SANSÜRSÜZ programında” yapmıştı. İşte ince detay burada; BU REZERV TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU’na özel düzenleme ile DEVREDİLECEK” ve sonrasında HALKA ARZ yapılacak...
Sonuç: Türk Devleti’nin halkı ile BÜYÜK PAYLAŞIM’a açabileceği yüz milyarlarca TL’lik varlığı var... İlk paket 137 milyar TL olmakla birlikte, bu yol açıldı mı, gerisi çok kolay gelecektir... Türk halkına hayırlı olsun...