Gazeteler çoktandır ‘kitap promosyonu’nu unutmuşlardı; Star’ın ‘Büyük Doğu’ dergileriyle yaptığı tiraj artırma hamlesinin başarısından sonra aynı yolu başkalarının da deneyeceği beklentisindeydim. Çok beklemem gerekmedi; Hürriyet aynı yola başvurdu. Gazete “65. yıl armağanı” olarak bir tarih kitabı verecek...
Hürriyet’e altı aylık ‘abone’ olanlara verilecekmiş kitap...
Yukarıdaki cümlede anahtar sözcük ‘abone’... Öyle anlaşılıyor ki, Hürriyet de, yıllarca küçümseyip alay ettiği abone sistemine geçmiş...
“Çok satıyormuş; hah hah hah... Evlere bedava dağıtılıyor” diye hafife aldıkları gazetelerin yolundan gidip, sitelerde, benzin istasyonlarında, marketlerde bedava dağıtılıyor pek çok gazete; hem de alay ettikleri gazeteler okuyucularından abone bedellerini çatır çatır tahsil ederken...
Kimseyi eleştirmiyorum, tam tersine, bugünün olumsuz şartları karşısında medyanın ayakta kalma çabasını değerli buluyorum. Gazeteler okunmuyor değil, bayağı okunuyor; ancak satın alınma konusunda sorunlar yaşanıyor... 30 yaşın altındaki genç gazete okurları arasında bayiden basılı nüshayı alma alışkanlığı bulunmayan çok...
İnternetten okunuyor gazete, iPad türü tabletlerden okunuyor, hatta akıllı telefonlardan okunuyor; basılı nüshayı bayiden alanlar yaşı-başı ileri insanlar; onlar da ha bıraktı, ha bırakacak... Okur sadakatini artırmak için çareler bulmak zorunda gazeteler...
En ideal çarelerden biri abone sistemi... Almanya’da, ABD’de çok yaygın biçimde uygulanır abone sistemi... Alman PTT’si buna göre örgütlenmiştir; ülkenin dört bir tarafındaki abonelere, sabahın ilk saatlerinde, gazeteleri ulaştırılır... ABD’de ilkokula giden çocukların ek gelir kaynağıdır gazete dağıtımı; sabahın köründe bisikletleriyle abonelerin evlerinin kapılarına eriştirirler gazetelerini...
Yıllar önce çağrıldığım bir medya gezisinde, Almanya’nın önemli gazetelerinin esas gelir kaynağının abone satışları olduğu söylenmişti... ABD’de gazeteleri evlerine teslim edilen aboneler, ilk yıl, bayi fiyatının yarısı kadar bir bedel öderler...
Hürriyet de bu sisteme geçmekle akıllık etmiş oluyor...
“Nasıl geçmesinler” dedi bir dostum; yıllardır gazetelerin inişli çıkışlı tiraj dalgalanmalarını yakından izlemesinin getirdiği cesaretle... Meğer çok sattıklarını iddia eden bazı gazetelerin tirajları hayli zamandır moral bozucu bir haldeymiş: “Bir kere, eskiden gazeteler mahallelerdeki bakkallar ve küçük marketlerde satılırdı; AVM’ler ve süpermarketler buna darbe indirdi.”
Bayi satışlarına bu yüzden yansıyan büzülmeyi gazeteler toplu satışlar ve abonelerle kapatmaya çalışıyormuş...
Düşen reklâm gelirlerini de dijital ortama aldıkları reklâmlarla telâfi etme gayretindeler...
Sitelerde hangi gazetelerin bedava dağıtıldığı biliniyor. Petrol istasyonları da ikinci bir bedava dağıtım merkezi... Süpermarketler de... Gazetelerin tiraj büyüklüğüne göre bedava dağıttıkları rakam da artıyor... “Bazı gazetelerde bu rakam yarı yarıya” dedi dostum...
Peki abone sayısı?
Bazı gazetelerde Frankfurter Algemaine Zeitung oranını (yüzde 80) buluyormuş abone sayısı; “Ortalama ise bedava dağıtılmayan kısmın yarısı” dedi dostum... Kabaca hesapla, tiraj listelerinde görünen rakamın yarısı abonelere gönderilen, geri kalanın yarısı da bedava dağıtılan gazeteler...
“Lütfen karar vermeden önce biraz düşün: Çeşitli sebeplerden dolayı kaçan okurları gazetede tutmak için yapılıyor abone çalışmaları; değişik ortamlarda bedava dağıtılanları ise yeni okur kazanma faaliyeti olarak kabul et. Üzerinde biraz düşündüğünde, bu tür çabaların itirazla değil, övgüyle karşılanması gerektiğini anlarsın” dedi dostum...
Onu şaşırtan Hürriyet’in promosyonda tercih ettiği tarih kitabıymış... ‘Ulusalcı’ kimliğiyle bilinen Prof. Sina Akşin’in editörlüğünde hazırlanmış kitaba fazla rağbet olacağını sanmıyormuş... Dediği şu: “Eskiden Cumhuriyet okuyanlar şimdilerde Hürriyet alıyorlar; onların çoğunda Prof. Akşin’in kitapları vardır...”
Akşin’in ‘ulusalcılık’ dönemi öncesinde alternatif tarih arayışıydı bu kitap; ‘Ulusalcılar’ da beklediklerini bulamadıkları için irkilebilirler...
Mustafa Armağan’ın tarih kitaplarını abonelerine verseydi Hürriyet, ilgi artabilirdi.
Gazeteleri ayakta tutma çabalarına benden eyvallah...