"Amerikanınsesi” sitesindeki beyanatına göre; Fethullah Gülen; “suçlamalar iftira, darbe iddialarını uluslararası komisyon araştırsın” demiş.
Halkın üzerine ateş açarak tankla biçen gözü dönmüş canilerin, köprüleri hava limanlarını esir alan silahlı saldırganların, Cumhurbaşkanımızın bir takım eşkıyalarca hücuma uğratılan Marmaris’teki delik deşik odasının, bombalanan Gazi Meclisimizin arasından soğukkanlı bir şekilde yazı yazmak, cevap vermek elbette kolay değil. Lakin uluslararası lobiler ve yabancı basının Türkiye karşıtı tavrını gördükçe, uğratıldığımız vehamet ve tuttuğumuz sokak nöbetlerinin yanı sıra, bu durumu cevaplamak halindeyiz...
Darbe soruşturması, niçin uluslararası tahkikat komisyonuna gidemez?
1- Silahlı darbeyle karşı karşıya kalan, milli egemenliğin ve milli hür iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bizatihi kendisidir. Meclis, İstiklal Harbi günlerinden bu yana kesintisiz şekilde muvazzaftır. Darbe, milletin kendisine ve anayasal teamüller çerçevesinde iş gören kurumlarına karşı işlenmiştir. Milletin bağımsızlık ve egemenlik hakkına karşı girişilmiş bu suçun soruşturulmasında, Uluslararası tahkikatın yetkisi veya görevi sözkonusu olamaz. Suç, millete karşı işlenmiştir.
2- Silahlı darbeyle karşı karşıya kalan, anayasal çerçevede halk oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanımızdır. Kişisel yaşam hakkının yanı sıra temsil ettiği makam hedef alınmıştır. O makam Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti, işgal altında veya müstemleke ahkamının geçerli olduğu, yetkileri kısıtlanmış bir ülke değildir. Türkiye Cumhuriyeti, kendi anayasası, kanuni çerçevesi, kurumları ve işleyişi ile bağımsız ve egemen bir devlet olarak, kendisine karşı girişilen bu çirkin darbeyi, kendi hukuk nizamı ve egemenlik hakkı bağlamında değerlendirecektir. Yabancı devletler veya kurumlar, egemenlik hakkımız üzerinde siz sahibi olamazlar. Suç, devlete karşı işlenmiştir.
3- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, anayasal teminat çerçevesinde ‘’Başkomutan’’ statüsünü haizdir. Dolayısıyla maruz kalınan hain darbe, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Ordusuna, Silahlı Kuvvetlerine de yöneliktir. Türkiye Cumhuriyeti hukuk kurumları, Silahlı Kuvvetler içindeki bu darbe girişimini yargılama yetkisi ve kudretine sahiptir. Yabancı tahkikat kurumlarının bu konuda yetkisi ve görevi yoktur, kabul edilemez.
4- Silahlı darbeyle karşı karşıya kalan, Milletin bizatihi kendisidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayatlarını kaybettiği bu alçak girişimin tahkik ve yargı hakkı ‘’vatandaşlık hukuku’’ çerçevesinde gerçek kişilere aittir. Milletin hukuku, yaşama ve güvenlik hakkı, vatandaşlık hukuku, bir takım yabancı komisyonlara terk edilemez, terk edilmeyecektir.
5- Türkiye Cumhuriyetinin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler, anayasal bağlayıcılık taşır. Ve mezkur uluslararası sözleşmelerin hiçbirisi darbe kalkışmalarını olumlamaz, olumlayamaz. İmzacı ülkelerin hiçbirisi darbe cuntalarını açıktan veya örtülü destekleyemez. Demokratik teamüller üzerine inşa edilmiş tüm uluslararası paktlarda, darbe eylemi ağır suç kapsamındadır.
6- Darbeciler, suçüstü yakalanmışlardır. Millet göğsünü siper ederek durduğu silahlı kalkışmada, suç faillerini bizzat kendi eliyle yakalamış ve adalete teslim etmişken.. Yabancı tahkikat komisyonlarına iş havale etmek, deliliniz var mı diye sormak, en soğukkanlı ifadesiyle abesle iştigaldir, insanların kanayan vicdanlarına ikinci bir darbe mahiyetindedir.
7- Darbe, ülkenin toprak bütünlüğü aleyhine işlenmiştir. Hiçbir ülke kendi toprağına karşı girişilen silahlı kalkışmayı, başka ülkelerin tahkikatına havale edemez.
8- Darbe sırasında suçüstü yakalananlar ve darbe planlamasını yapanlar her ne kadar Türkiye Cumhuriyetine karşı suç işlemişlerse de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdırlar. Muhakemelerinde Türkiye Cumhuriyeti ve yasaları görevli ve yetkilidir. Yabancıların bu konuda söyleyecek sözleri, yürütecek işlemleri sözkonusu değildir.
9- Devlete karşı işlenmiş suçun devlet kurumları tarafından takip edileceğinin yanı sıra, hayatını kaybetmiş sivillerin yasal temsilcileri ve zarar görmüş vatandaşlarımız, şahsi hukuklarını takip ederken de yetkili ve görevli olan makam Türk Yargı makamlarıdır. Gerçek kişilerin hukukunu arayacağı bir zeminde Uluslararası tahkikat teklif edilemez, sözkonusu değildir.
10 Savunma hakkı her şart altında baki kalmak üzere, hiç kimse veya hiçbir grup, devletin ve milletin üstünde değildir. Kişiye veya kişilere göre hukuk ihdas edilemez.