Biden, Pensilvanya’daki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i Türkiye’ye asla vermeyecektir.
Kadere sözümüz yok, ancak Gülen’in Amerikan topraklarında öleceği ve mezarının orada olacağı ihtimal dâhilindedir.
Biden’ın Başkanlık döneminde, sadece FETÖ değil, içeride başta CHP ve HDP olmak üzere muhalefet bloğu da kışkırtılacaktır.
Biden’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki tavrını biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de muhalefetin, Washington tarafından, açıktan destekleneceği günler yakındır.
Biden yönetimi başlıca üç konuda Türkiye’nin canını sıkacaktır.
1. S-400 meselesi.
2. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması. “Otoriter rejime müsamaha edemeyiz” çirkin kabadayılığı.
3. FETÖ ve PKK terör örgütlerini Türkiye’ye karşı kışkırtmak ve desteklemek.
Bunların hepsi, “Türkiye, suyu bulandırıyor” bahanesidir.
Asıl sebep, Türkiye’nin Batı baskılarına boyun eğmemesi, kendisi olarak güçlenmesi, Siyonist/Haçlı emellerinin tekerine çomak sokmasıdır.
FETÖ KONUSU
Fetullah Gülen kendisini, “Beklenen Salih Zat” veya başka ifadeyle “Mehdi” olduğuna inandırmıştır.
Bunu şunun için söylüyorum.
FETÖ elebaşı bu sapkın inançla, yenilgiyi asla kabul etmemektedir. Kendini hatalı saymamakta, geri adım atmamaktadır.
Bunun sonucu olarak da kendisine taparca kul/köle olanlara, “teslim olmayın, kaçın” talimatları vermiştir.
ABD’nin ve Avrupa’nın desteğiyle FETÖ sürekli motive edilmekte, “geri geleceğiz” algısı canlı tutulmaktadır.
Türkiye; elbette Biden’ın gelişinin terörist başını cüretlendireceğini ve bundan sonra FETÖ provokasyonlarının yeniden devreye gireceğini hesaba katıyor ve buna hazırlıklıdır.
Milletçe de hazırlıklıyız…
FETÖ elebaşı, bağlılarını, pes etmeyeceğine dair değişik yollarla ikna etmeye devam ediyor.
Son günlerdeki iki haberle anlatayım.
HSK Genel Kurulu, önceki gün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile irtibat ve iltisaklı oldukları gerekçesiyle 9 hâkim ve savcıyı meslekten ihraç etti, 4 hâkim ve savcının görevden uzaklaştırılmasına karar verdi.
Daha önceki Genel Kurulda da KHK hükümleri gereği meslekten çıkarılan hâkim ve savcılarla ilgili yeniden inceleme talepleri sonuçlandırıldı, 22 hâkim ve savcının talebi reddedilerek ihraç kararları kesinleştirildi.
Şimdi dikkat, 19 Ekim 2020 tarihinde HSK Genel Kurulu kararı ile ihraç edilen 11 hâkim ve savcının 6’sı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra mesleğe girenlerden…
Unutmayalım, 15 Temmuz sonrasının gerçeklerinden biri de 13 bin hâkim ve savcının, 4 bin 500’ünün FETÖ mensubu olduğunun ortaya çıkmasıdır.
Başka bir haber.
Birkaç gün önce İzmir merkezli 62 ilde operasyon gerçekleştirildi.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan 238 şüpheli halen görev yapıyor. Bunların 6'sı albay, 3'ü yarbay, 9'u binbaşı, 18'i üsteğmen, 11'i teğmen, 167'si astsubay ve 13'ü uzman personel…
Operasyonun en dikkat çekici ayrıntısı ise gözaltına alınan 11 FETÖ'cü teğmenin hepsinin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından TSK'ya girmiş olması.
TSK içindeki FETÖ’cülerle ilgili buna benzer haberler neredeyse her hafta gündeme geliyor.
Bir kaos ortamı hazırlığı için FETÖ ayaktadır.
Sinsi FETÖ’cüler, her fırsatta milletimizin merhamet damarına basarak bu ihanet şebekesi ile yapılan mücadeleyi sulandırmaya, etkisiz kılmaya çabalıyor.
Hâlbuki FETÖ, devlet ve millet düşmanlığından asla vazgeçmiş değil.
Evet, Biden yönetimi FETÖ’yü sonuna kadar kullanacak ve elebaşı Gülen’i iadeye asla yanaşmayacaktır.
Gülen gibi bir haininin cenazesinin Türkiye’ye gelmesini, hiçbir iktidar kabul etmeyecektir.