Ne zaman Fetullah Gülen'den söz edilse, Ramiz Efendi, Fuat Doğu, Said-i Nursi, Turgut Sunalp, Kasım Gülek, Şükrü Paşa, Graham Fuller isimleri hemen öne çıkar. FETÖ'nün kurulmasında bu kişilerin çok büyük katkısı vardır.
Ancak bunların en önemlisi, CHP eski Genel Sekreteri, Rockefeller Vakfından hibrit buğday tohumlarını, ilk getirip ektiren ve Türk tarımına en büyük darbeyi vuran kişi Kasım Gülek'tir.
Gülek 13 Aralık 1905'de Adana'da dünyaya gelir. Babası İttihat ve Terakki'nin Çukurova Bölge sorumlusu Mustafa Rıfat Bey’dir, daha sonra CHP Seyhan yönetiminde de yer alacaktır. Annesiyse Ramazanoğulları'ndan Tayyibe Hanım’dır. Soyadı kanunuyla birlikte aileye Nebioğlu soyadı verilir ancak Kasım Nebioğlu 1938'de İl Nüfus Müdürlüğü'ne başvurarak soyadının Gülek olarak değiştirilmesini ister. Bu gün birçok kaynak Gülek'i ve ailesini Sebetaycı olarak kaydeder. (Gülen Şeytanlar Tarihi-Kemal Özer sayfa 295) Yeniden Milli Mücadele Dergisi konuyla ilgili ilginç bir yazı yayınlar: "Gülek her nedense geçmişini ve gerçek adını (Nebioğlu) açıklamakta hiç sakınca duymaz ama anasının Yahudi kendisinin de Mason olduğunu açıklamaz..." Dedesi Giritli Deli Mustafa Nail Paşa, Girit Valiliğine atanır. Paşanın adı tarihe "Giritli" olarak geçer.
Paşa kilisenin bahçesinde gördüğü Yunanlı Ortodoks rahibin küçük kızı Helena Bolanopoula'a aşık olur. Onunla ilişki yaşar ve evlenir. Kız, Hıristiyan olarak kalır. Paşa Sedaret makamına kadar yükselir. Müslümanlardan çok Hıristiyanlara karşı hoşgörülü davranır. Ömrünün 50 yılını Osmanlı düşmanı Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yla iş birliği içinde geçirir. Girit adasının hükümdarı gibi yaşar. Sir John Bowring'in 1839 tarihinde yazdıklarına göre, paşanın akıllara zarar bir serveti vardır. Çünkü adanın her türlü gelirine ve bütün vergilere el koymaktadır. "Çok sayıda kadınla birlikte olur. Tahminlere göre 40'tan çok cariyesi vardır. Fatih'teki konağın kapısında 'Hıristiyanlar giremez' yazardı."
İbnil Emin Muhammed Kemal 1955 yılında yayınladığı "Osmanlı Devrinde Son Sad-razamlar" adlı kitabında Giritli Mustafa Nail Paşa, yani Gülek'in atası için şunları yazar: "Acıdır ki, Sultan Abdülmecid, okuma yazması bile olmayan, 18 Mayıs 1853'te, Polya kökenli bir ailenin çocuğu olan Mustafa Nail Paşa'yı sadrazamlığa getirir." Hariciye Nazırı Koca Reşid Paşayla kavga etmeleri nedeniyle 55 gün sonra ikisi birlikte görevden alınır. Bu iki paşa bu kez de Paris'e yapılacak bir atama yüzünden birbirlerine girerler. Ve ertesi gün Mustafa Nail Paşa görevden alınır.
Kasım Gülek eğitimine Adana Turan Mektebi'nde başlar sonra Galatasaray Lisesi'ne gider. Ardından İstanbul Robert Kolej'e geçer ve mezun olur. Anadolu'dan İstanbul'a gelip Robert Koleji bitiren ilk kişidir. Yanında kardeşi Hüseyin'de vardır tabi. Yabancı okullarda okuması nedeniyle İngilizce, Fransızca ve Almanca öğrenmişti. Babasının isteğiyle Arapça ve Farsça'yı da hem konuşabilir hem de yazar. Cemal Süreyya "Gülek sekiz dil biliyormuş, bir de Türkçe'yi öğrense dokuz ederdi" der. (NakledenTayfun Er.)
(Yarın: Genertal MacArthur Gülek'in ABD'de kalıp senatör olmasını ister)