Ligde Osmanlıspor ile temposu yüksek bir maç oynayıp 3-2 kaybeden ve Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin puan olarak oldukça gerisinde kalan Galatasaray, hiç olmazsa kupa ve Avrupa’da iddiasını sürdürmek istiyordu. Mustafa Denizli, ligde şampiyonluktan uzak olduğu için takımını kupa ve Avrupa Ligi maçlarına adapte etmek zorundaydı.
Her iki takımında kupada başarı istemesi nedeniyle maç tempolu başladı. Saha ve seyirci avantajı ile baskılı olan taraf Galatasaray’dı. Cim-Bom, Antep’in sol tarafını Linnes ve Sinan Gümüş’le otobana çevirdi adeta. Sol bek mevkiinde başlayan Olcan Adın ileri çıktığı ilk pozisyonda nefis bir gole imza attı.1-0’dan sonra da tempoyu hiç düşürmeyen taraf Galatasaray’dı. Son haftaların flaş ismi Sinan Gümüş yine sahne aldı ve 2. golü atarak takımını rahatlattı.
Gaziantep ilk yarıda bir pozisyonda gole yaklaştı onda da Chedjou ile Hakan’ın arasına atılan topta Muslera golü engelledi. Galatasaray defans hatalarını yapmadan duramıyor. Sarı-Kırmızılılar’da en çok göze batan olumlu gelişme kaleyi gören 3.bölgede şut denenmesiydi. Umut net gol pozisyonundan yararlanamazken, Burak kaliteli koşularla takım arkadaşlarına gol yollarını açan isimdi. Sağ bekte oynayan Linnes, tipik İskandinav ülke futbolcusu. Kuvvetli ve disiplinli ancak teknik kapasitesi üst düzey değil. İkinci yarıya daha temkinli ve takım defansını iyi yaparak başladı Sarı-Kırmızılılar. Galatasaray skorun verdiği avantajla geri yaslanıp kontra-ataklarla hücumu denedi. Bence doğrusu da buydu. Çünkü tek maç eliminasyon sisteminde temkinli ve taktik disiplinli olmak gerekir. Umut mücadelesi ve isteğine rağmen son vuruşlarda etkili değildi. Burak 3. golü topuğuyla atıp çeyrek finalin kapısını ardına kadar açtı. Antep’in 75’teki golü ise Galatasaray’ın coşkusunu ve kazanma arzusunu değiştirmedi. Cim-Bom iki farklı kazanıp moral buldu.