24 Haziran seçimlerine kısa bir süre kalmıştı. Cumhur İttifakı seçim için hazırlıklarını tamamlamış, CHP ve İYİ Parti arasında Millet İttifakı görüşmeleri yapılıyordu. Amaç Erdoğan’ın karşısına bir aday çıkarmaktı. O aday Abdullah Gül’dü. Gül, SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Akşener ile kimi gizli kimi açık görüşmeler yapıyordu. Ancak Kılıçdaroğlu ve Akşener, Gül’ün adaylığı konusunda anlaşamadı. Çünkü Akşener ilk turda aday olma konusunda ısrar etti. Gül ise Erdoğan’ın karşısında tek aday olarak çıkmak istiyordu. Proje çöktü.
O günlerde perde arkasında yaşanan bu gelişmeleri “Gül, CHP ve bilinmeyenler” başlığıyla bu sütunda yazmıştım. Çok ses getirmişti. Daha sonra süreç verdiğimiz bilgileri teyit etmişti.
Şimdi 31 Mart’ta yerel seçimlere gidiyoruz. Gül’ün Karamollaoğlu ve Kılıçdaroğlu ile yeniden bir araya geldiği ortaya çıktı. Gül’ün ofisi bu gelişmeyi doğruladı. Bunun üzerine daha önce yaşananları bana aktaran kaynağımı aradım. “Gül ve Kılıçdaroğlu bu kez ne konuştu” diye sordum. Bildiklerini benimle paylaştı. Bugüne kadar beni yanıltmayan kaynağımın aktardıklarını burada paylaşacağım. Ancak önce CHP-İYİ Parti ittifak görüşmelerindeki son durumla ilgili bir iki noktaya değinmem gerekiyor.
Yazılan, çizilene, kulislerde konuşulana bakılırsa CHP-İYİ Parti ittifakı Ankara adayının kim olacağı konusunda kilitlenmişe benziyor. Burada üç taraf var. Kılıçdaroğlu, Akşener ve Mansur Yavaş. Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’ın ittifakın Ankara adayı olmasını istiyor. Akşener de aynı kanaatte. Ancak Akşener, Yavaş’ın İYİ Parti adayı olmasını arzuluyor. Bu teklifi kendisine götürdüğünü daha önce açıklamıştı. Kılıçdaroğlu da bu öneriyi destekliyor. Çünkü söylenene göre parti teşkilatı Yavaş’ın CHP adayı olmasını istemiyor. Ayrıca Akşener, Ankara karşılığında CHP’den diğer bazı büyükşehirleri istiyor. Yani Kılıçdaroğlu için Yavaş’ın astarı yüzünden pahalıya geliyor.
Buraya kadar her şey normal. Peki, o zaman düğüm neden çözülmüyor? Çünkü Yavaş CHP’den aday olmak istiyor. Sebebi herhalde gireceği zor yarışta CHP’nin tabanını çantada görmek istemesi...
Bu satırlar yazıldığı sırada süreç bu aşamadaydı. Başka gelişmeler olacak mı, göreceğiz.
Şimdi yeniden kaynağımla yaptığım görüşmeye dönelim. Sözlerini yorumsuz aktarıyorum:
Abdullah Gül, Temel Bey’le ve Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu ile biri gizli diğeri açık iki görüşme gerçekleşti. (Gül’ün ofisinden yapılan açıklamada Kılıçdaroğlu ile 11 Kasım’da görüşme yapıldığı kabul ediliyor. Y.B.) Gül bu görüşmede Kılıçdaroğlu’na bazı tavsiyelerde bulundu. ‘24 Haziran’la aynı hataya düşmeyin, belediye seçimlerinde birlikte hareket edin’ dedi. (Burada Akşener’in ‘Aday olacağım’ ısrarı ve farklı adaylarla çıkılması kastediliyor. Y.B.). Gül, Kılıçdaroğlu’na Akşener’le mutlaka görüşmesi gerektiğini söyledi. Kendisi Akşener’e 24 Haziran’da aday olduğu için bozuk. ‘Ben görüşmeyeceğim ama siz mutlaka görüşün, ittifak yapın’ diye telkinde bulundu. ‘Mansur Yavaş ortak adayınız olabilir’ dedi. HDP ilgili de tavsiyede bulundu. ‘Aynı karede görünmeyin ama söylem düzeyinde taban desteğini alın’ dedi.
Peki, neden? Kaynağım devam ediyor:
Analizim şu: Gül Brüksel’de de bazı görüşmeler yaptı. AK Parti’nin yerel seçimlerde kaybetmesini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zayıflamasını istiyor. Alternatif olarak Türkiye’nin kendisine ihtiyaç duyacağını umuyor. Bu yüzden sık sık muhalefetle görüşüp onlara akıl veriyor. Gül muhalefetin üst aklı gibi davranıyor.