ŞİKAGO (ABD)-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘NATO Zirvesi’ için yola çıkarken havaalanında düzenlediği basın toplantısında Uludere konusunda söylediklerini uçakta bize de tekrarladı: “Uludere’de yaşanan, saniyelik değil hayli uzun sürmüş bir olay. Güvenlik konusunda işbirliği yaptığımız ABD’nin insansız araçları da görmüş olabilir elbette; ancak Genelkurmay Başkanlığı ‘Önce biz gördük’ diyorsa ve bu kulaktan kulağa geçen dedikodu mahiyetinde bir bilgi değil de yazılı açıklamaysa, ben askerlerimize inanırım.”
Bu kadar...
Cumhurbaşkanı Gül’ün havaalanında söylemediği bir cümlesinin altını çizmişim:“Maalesef büyük bir değerlendirme hatası var; üzüntümüz büyük...”
Değerlendirme hatası... Bazıları“İstihbarat kaynağı MİT”ısrarında olduğu, resmi ağızlar‘Kaynak milli’açıklamasını yaptığı için, 34 insanımızın hayatını kaybettiği olayda bütün dikkatler istihbarat kaynağı konusunda yoğunlaştı. Şimdi biliyoruz: İstihbarat kaynağı görüntü sunsun diye bölgede dolaşan insansız hava araçları (İHA)... Bizim Heronlar sınırdaki hareketlenmeyi görmüşler; sonra ABD’nin Predatorları da aynı bilgiyi sunmuş...
Önemli olan bundan sonrası... O bilgiyi Ankara’da ve bölgede değerlendirip “Bunlar PKK’lı terörist” hükmüne vararak Diyarbakır’da konuşlanmış uçaklara “Vur” emrinin verilmesi... Wall Street Journal’de (WSJ) çıkan haber sayesinde iki ayrı kaynaktan istihbarat geldiğini biliyoruz. Amerikalılar yürüyenlerin‘terörist’olmadığını fark etmiş olmalılar ki, görüntüleri paylaştıkları kişilere,“İsterseniz biraz daha net görüntü sunabiliriz”teklifinde de bulunmuş...
Karargâhta görüntülere bakarak değerlendirme yapan(lar) nedense teklifi reddetmiş; sadece reddetmekle de kalmamış“İHA’nızı olay mahallinden uzaklaştırın”da demiş...
Neden?
Olayın üzerinden aylar geçtiği halde cevabı alınamayan esas soru bu. Öncesinde kim, hangi istihbaratı vermişse vermiş, ancak olayın devam ettiği birkaç saatlik süre içerisinde, sınırın önce bir tarafından diğer tarafına, sonra diğer taraftan bizim tarafa yürüyenlerin‘PKK militanları’değil de‘kaçakçı köylüler’olduğunu anlık görüntülere bakanlar nasıl olmuş da görememiş?‘Değerlendirme hatası’veya‘kasıt’; bu yanlışlığı kim yapmış?
WSJ’nin haberi daha vahim bir durumu da ele veriyor:“ABD’den aldıkları askeri araçları bazı ülkeler doğru kullanamıyor; ürettiğimiz silâh ve teçhizatı bu yanlışlığı yapanlara satmayalım”tezini dillendiriyor gazete ve Uludere’de yaşananlardan hareketle“Türkiye’ye de satmayalım”demeye getiriyor...
Cumhurbaşkanı Gül’ün söylediklerinden, terörle mücadelede ihtiyaç duyulduğuna inanılan ‘Predator’ tipi silâhlı insansız hava aracı almak niyeti olduğu anlaşılıyor Türkiye’nin... Satışlar Kongre onayıyla gerçekleşebiliyor ve WSJ haberi satışı imkânsızlaştırabileceği için önemli.‘Değerlendirme hatası’denilen vahim olay, askeri açıdan ihtiyaç duyulan araçların teminini güçleştirdiği için başka vahim bir sonuç daha doğurmuş oluyor.
Vahim sonuçlar doğuran hatalar zincirini birileri izah etmeli. “Karartma yok, Uludere aydınlanacak” kararlılığı önemli Cumhurbaşkanı Gül’ün...
Aslında yolculuğun sebebi pazar günü (bugün) başlayacak olan NATO Zirvesi ve hazırlığı sırasında da katkıda bulunduğu bu zirveye Türkiye önemli mesajlarla geliyor. Bu yıl Türkiye’nin NATO üyeliğinin de 60. yıldönümü...
NATO’yu konuşacak ve yazacak fırsatımız da olacak.