Önceki akşamki Limasol galibiyetinden sonra Marsilya karşısında pisi pisine kaybettiğimiz iki puana daha da üzülüyorum şimdi; yanılmıyor isem (?) bir Avrupa Kupası’nda üçüncü maçlar sonrası ilk kez grup birinciliğini yakalamış durumdayız, bunun keyfini çıkaralım, Aykut’u ve oyuncuları kutlayalım ama yapıcı eleştirilerimizi de eksik etmeyelim.
Limasol 14 bin kişilik stadı olan, küçük bir takım; bu takım karşısında Perşembe gecesi çok daha farklı bir sonuç almalı idik kanısındayım.
Rıdvan Dilmen ve başkalarına göre sahanın, Fenerbahçe’nin en başarılı oyuncusu Volkan; bu değerlendirme, ki büyük ölçüde doğru, durumun hala istenilen noktanın çok uzağında olduğunu gösteriyor.
Hedef bu sene mutlaka UEFA Kupası olmalı, daha aşağısını düşünmemek lazım; ancak, UEFA Kupaları ancak bu kupalar çapında oyuncularla geliyor, en iyi bildiğimiz örnek Galatasaray’ın kupayı kaldıran o muazzam takımı ve tek tek çok başarılı futbolcular, Hagi, Hakan ve diğerleri. Perşembe gecesi izlediğimiz Fenerbahçe’de, kimse alınmasın, özür dileyerek yazıyorum, mesela Bekir, mesela Selçuk bu ağırlığı taşıyacak çapta oldukları izlenimini vermiyorlar; daha ilerilere çıkarsak, başarılı olabilmek için Raul, Mehmet (Topuz) gibi oyuncuların mutlaka sakatlıklarını atlatmaları, kadroda olmaları şart.
Aykut Hoca’nın da neden bu kadar çok sakatımız olduğunu fizik kondisyoneri üzerinden bir daha düşünmesi lazım herhalde.
Bu sene tüm hesaplarını Fenerbahçe, UEFA Kupası üzerine yapmalı, kadro ve kondisyon sorunları ortaya çıkarsa da zannımca öncelik Lig’e değil de UEFA’ya verilmeli.
Gerçek Fenerbahçeli taraftar ile kulübün geçen sene yaşanan utanç verici olaylardan sonra barışmasının ve Galatasaray karşısındaki ezikliği üzerimizden atmanın yegane yolu bu; bu başarı Aziz Yıldırım’ı da kurtarır ama ne yapalım buna katlanırız artık o zaman.
Yazımı bitirmeden başka bir konuyu, mali imkansızlıklar nedeniyle amatör kümeye düşme ihtimali olan Diyarbakırspor’u hatırlatmak istiyorum; Federasyon hukuken ne yapabilir bilemiyorum ama Diyarbakır kökenli çok sayıda büyük zengin var, bu zenginlerin Diyarbakırspor’un uçak biletlerini almaları, otel paralarını ödemeleri, futbolculara da karın doyuracak bir maaş vermeleri herhalde zor değil.
Diyarbakırspor amatör kümeye düşerse bu durum Türkiye için, Diyarbakırlı zenginler için çok büyük ayıp olur doğrusu.