Milletimizin gözü aydın, Deniz Seki yakalandı. Yargıtay kararına göre de altı küsur sene daha hapis yatacak.
Böylece ülkemizde de muhtemen uyuşturucu meselesi uzun bir rahatlama, sakinleşme dönemine girecek.
Altı sene sonra Allah kerim.
Van sınırından ülkemize giren tonlarca uyuşturucunun da muhtemelen sahibi Deniz Seki idi.
PKK liderlerinin karıştığı uyuşturucu işinin de yine muhtemelen bir ucunda Deniz Seki vardı.
Söz konusu PKK liderlerinin bu işi bizden (!!!) birilerinin yardımı, desteği, kollaması olmadan yapması olanaksız gibi olduğundan muhtemelen Deniz Seki’den yardım almışlardır.
Tonlarca uyuşturucu dağlardan, sınır kapılarından girecek, elini kolunu sallayarak batı ülkelerine geçecek, bu arada güvenlik güçleri adeta pasifize edilecek ya da olacak, ve tüm bu işler Deniz Seki’nin parmağı olmadan gerçekleşecek.
Bin şahit gösterseler inanmam.
Dağlara taşlara uyuşturucu üretilen bitkileri eken de yine muhtemelen Deniz Seki idi.
Yüksekova ilçemizde senelerdir, Hacıbekir lokum üretir gibi, eroin üreten imalathaneler var.
Deniz Seki olmadan bu imalathanelerin eroin üretmesi mümkün müdür?
Van ilimizde bir emniyet müdürlüğü basılarak bir uyuşturucu baronunun oğlu ya da yeğeni polisin elinden alınmış idi.
Bu Emniyet Müdürlüğünü basan da muhtemelen Deniz Seki idi.
Baskın işini Deriz Seki bizzat yapmamış bile olsa, çok büyük ihtimal, azmettiren o idi.
Deniz Seki de bu işleri daha çok zekasını, biraz da feminen cazibesini devreye sokarak yapıyordur herhalde.
Yargıtay’a ihbarımdır, verdikleri son Deniz Seki kararında galiba bu detayları atlamışlar, yoksa bu uyuşturucu baronesi altı sene ile yırtamazdı muhtemelen.
Bunların hiç biri doğru değilse bile, tüm bu karanlık işlerin failleri yakalanamıyor ise mutlaka arka planda Barones Deniz Seki’nin parmağı vardır.
Yoksa, necip devletimiz bugüne kadar tüm bu karanlık işleri mutlaka çözer idi.
Ah Deniz Seki ah, sen başımıza ne dertler açtın, elin gavurunun bizim bayrağımızı şırınga ile resmetmesine bile neden oldun.
Avustralya’da karıştığı çok sayıdaki suç nedeniyle 3 yıldır kırmızı bültenle aranırken KKTC’de yakalanıp mahkeme tarafından kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan uyuşturucu baronu Hakan Ayık’ın KKTC’den de firar etmesinin altında yine muhtemelen Deniz Seki vardır diye düşünüyorum.
Deniz Seki işin içine girmese, KKTC güvenlik güçleri Hakan Ayık’ı ellerinden kaçırırlar mıydı hiç?
Yavru Vatan hiç Deriz Seki olmasa idi bu pis işlere karışır mı idi?
Asla inanmam.
Cezaevindeyken kardeşinin ölümünü fırsat bilip izin alarak gittiği cenaze evinden kaçan uyuşturucu baronu Mehmet Sait Özmen meselesinin arkasında da muhtemelen değil mutlaka Deniz Seki vardır.
İşin içinde Deniz Seki olmasa uyuşturucu işinin büyük ismi Mehmet Sait Özmen güvenlik güçlerimizin gözü önünde cenaze evinden kaçabilir mi idi?
Mehmet Sait Özmen’e ait 124 kilo 750 gram eroinin bu arada ele geçirilmesi ise Seki’nin kariyerinin en başarısız evresi idi.
Artık içim rahat, Deniz Seki yakalandı, ülkemize eroin de giremeyecek, gençlerimiz de zehirlenmeyecek.
En azından altı sene rahatız.