Ligin 6. haftasında bile liderliğini ısrarla ve inatla sürdüren Başakşehir; bizim medyamızdan hakettiği ilgiyi/desteği/övgüyü bir türlü bulamıyor. Kasımpaşa’dayken kimsenin umurunda olmayan Eren Derdiyok, G.Saray’a geçince bir anda süper star oldu.
Osmanlıspor’un Avrupa Ligi’nde gösterdiği uzun soluklu başarı da güme gitti... Kendisi sahasında gol yemeyen takım olmanın ve Steaua Bükreş gibi bir takımı yenmenin kıymeti olmadı. Türk medyası ve Türk ulusu, bu tür takımların bütün önemli başarılarına yıllardır dudak büküyor. Görmezden geliyor.
Üç büyüklerden gelmeyen hiçbir başarının değeri yok... Bu yaklaşımın, futbolumuzun gelişimine set olduğu gerçeğini, imkanı yok anlamıyoruz.
Dünya genelinde kalıcı bir başarı bekliyorsak/umuyorsak/hesaplıyorsak; 3 büyükler dışındakileri de bağrımıza basmasını öğrenmeliyiz. Total futbol ve total başarı, “Kimilerinin değil, hepimizin” katkısı ile yerleşik düzene geçer.
Taraftar sayıları daha fazla diye, elbette bir ilgi öncelikleri olacak ama; onların dışındakileri yok sayarak bu yola devam edersek, her sezon öncesi Avrupa kupaları için “Final oynar” dediklerimiz bizi hayal kırıklığına uğratmaya devam eder.
Bu üçlünün başarısı, sadece kendilerinin çabaları ile değil; Anadolu takımlarının çabalarıyla belirgin bir hedef yakalayabilir. Üç büyüklerin başarılı olabilmesi için, Anadolu’nun da başarılı olması gerekir. Bunun en büyük kanıtı şudur... Üç büyüklerin Avrupa kupalarında başarılı olduğu yıllar, o sezon içinde Anadolu takımlarına en çok puan kaptırdıkları dönemdir. Zorlu geçen bir lig, zorlu geçecek bir Avrupa macerasının alt yapısıdır. Bu gerçeği unutmayalım.
***
Üç büyüklere dayalı değil, tüm takımlarımıza açık bir ligimiz olmalıdır. Kimilerinin başarılarını parlatıp, kimilerinin benzer başarılarını sümen altına sürmek, doğru bir yol değildir. Kimseye üvey evlat muamelesi yapmayın. Başakşehir’in yakaladığı başarıyı önemseyin, özümseyin... Onca gazetemiz, onca televizyonumuz, onca yorumcumuz varken; liderden hiç söz etmemek hem gerçeklere, hem adalete, hem de insafa sığmaz.