Türkiye sinemasında bahar ve yaz ayları çekim mevsimidir. Sonbaharda Altın Koza ve Altın Portakal film festivallerinin ulusal yarışmalarında boy göstermeye ya da bir sonraki yılın uluslararası festivallerine katılmaya namzet filmler üzerinde şu sıralar hummalı bir çalışma var. Çekim ekiplerinin pek çoğu sıcaklar bastırmadan Anadolu’daki setlerinden döndü ve post prodüksiyon stüdyolarına kapandı. Yılmaz Erdoğan genç yaşta ölen iki şairin öyküsünü anlattığı “Kelebeğin Rüyası”nın çekimlerine Zonguldak’ta devam ediyor. Yeşim Sezgin’in yönettiği “Çanakkale 1915”in çekimleri de tarihi mekanlarda 18 Ekim’deki vizyon tarihine yetiştirilmek üzere sürüyor. Başarılı kısa filmleriyle tanınan Can Kılcıoğlu da ilk filmi “Karnaval” için şu sıralar kamera arkasında.
İlk filmi “Mommo” ile Berlin Film Festivali Generation bölümünde yarışan Atalay Taşdiken, Beyşehir civarında çektiği Anadolu kadınının seçeneksizliği üzerine yeni projesi “Meryem”e geçen hafta stop dedi. Geçen yıl “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi” ile Altın Koza kazanan Onur Ünlü filmografisinin yedinci uzun metrajlı filmi “Sen Aydınlatırsın Geceyi”nin Manisa’daki çekimlerini yeni bitirdi. İlk uzun metrajlı kurmaca filmi “Uzak İhtimal” ile Rotterdam Film Festivali’nde yarışan ve başarılı bir dünya turu atan Mahmut Fazıl Coşkun birçok festivalin proje geliştirme fonlarının gözdesi olan “Yozgat Blues”u ilkbaharda çekip post prodüksiyon çalışmalarına başladı.
***
Eleştirmenlerin dünya çapında gözdesi Reha Erdem bu yıl çok çalışkan. Bir süre önce tamamladığı “Jin” onu kesmedi, yeni filmi “Şarkı Söyleyen Kadınlar”ı Büyükada’da çekiverdi geçtiğimiz aylarda. 7 Temmuz’da sona eren 47. Karlovy Vary Film Festivali de Reha Erdem’e özel bir bölüm ayırdı.
Sinemamızın ustalarından Erden Kıral, her daim genç bir sinemacı olduğunu kanıtlayan “Yük”ün prömiyeri için geriye sayıyor. Yeşim Ustaoğlu Berlin Mavi Melek, San Sebastian Altın İstiridye gibi uluslararası büyük ödüllü filmlerinin arasına, iki yıldır titizlikle üzerinde çalıştığı “Araf”ı katmaya hazırlanıyor. “Araf” Eylül sonunda gösterime girecek.
Genç yönetmen Ali Aydın ilk uzun metrajlı filmi “Küf”ü izleyici karşısına çıkarmak için bir yılı aşkın bir süredir kurgusu üzerinde çalışıyor. Bir başka genç yönetmen Filiz Alpgezmen’in bir süredir hazır bekleyen ilk uzun metrajlı filmi “Yabancı” Varşova Film Festivali’ne seçildi. Çıkışını “Hicaz” ile yapan ve bir Makam Üçlemesi hedefleyen Erdal Rahmi Hanay geçen bahar çektiği “Saba”nın post prodüksiyonunu yapıyor.
En İyi Belgesel dalında Altın Portakal kazanan “Ben ve Nuri Bala”nın yönetmeni Melisa Önel “Kumun Tadı”nı baharda çekti; filmin bir uluslararası film festivalinde prömiyer yapmasını bekliyoruz. “Bu Sahilde” adlı belgesel çalışmalarıyla sinemanın söz değil görüntü sanatı olduğunu kavradıklarını kanıtlayan Zeynep Dadak ve Merve Kayan, Balıkesir’de Eylül’de çekecekleri “Mavi Dalga”ya hazırlanıyor.
Bu birkaç filme aldanmayın, ardından kimbilir daha kaç film çıkacak karşımıza! Hele ticari sinemada! Adana ve Antalya ön seçicileri önlerine yığılan DVD’lere hayretle bakacak bu kadar yapım ne zaman ortaya çıktı diye! Son yıllarda müthiş bir üretkenliğe kapıldı sinemamız! Nicelik henüz arzulanan nitelikle örtüşmüyor ama zaten varolan iyi filmlerin öne çıkabilmesi için hareketli bir film endüstrisine ihtiyaç var. Sinema sektörünün bir kısmının çok umutlu olduğu yeni Türkiye Sinema Kanunu’nu da TBMM’den geçince belli bir rahatlama sağlarsa yapımcılara seneye yüz film üretildiğine tanıklık edebiliriz.