İnanç ve karşı inanç kargaşasını anlatmak için örnek vermek istersek, görevinden ihraç edilen Fatma Yavuz'un "LGBT haklarını Allah rızası için savunuyorum." sözünü ilk sıraya koymamız gerekir. İnsanların kafasını karıştırmamak için, asla aynı cümlede kullanılmaması gereken kelimeler bir araya geldiğinde nasıl da beyni yakan ve insanı altüst eden bir tablonun ortaya çıktığına bu sözler en güzel örnek.
Kim bilir belki de bunu yapanlar bilinçli olarak yapıyordur. İnsanların kafasını karıştırmak ve normal olmayan şeyleri sıradanlaştırmak için bu tür saptırmalar bilinçli olarak yapılıyor olabilir. Hani bir yalanı sürekli tekrar ederseniz bir müddet sonra o yalan gerçek zannedilmeye başlar ya, işte o misal.
LGBT konusunda son yıllarda o kadar çok manipülasyon yapılıyor ki... Sanırsınız ki sapkın LGBT'li bireyler ve topluluklar dünyanın en masum, en mazlum, en iyi, en güzel insanları!
Hayır, değil vallahi, değil! İnsan haklarını sonuna kadar savunuruz ama hastalıklarını normal sayıp herkese bulaştırmak istemelerini bir hak sayamayız.
LGBT'li bireyler ve topluluklar asla ve asla masum değil, mazlum değil, iyi değil!
Öyle ki bir zamanlar, içinde bulundukları toplumları topyekûn ilahi gazaba uğratacak bunların tarihten silinmelerine yol açmışlar!
Öyle ki içinde bulundukları toplumu ifsat ederek aile kavramını ortadan kaldırmışlar!
Öyle ki şeytanın oyuncağı olup onun amaçlarını gerçekleştirme yolunda hizmet etmişler.
Yaratan'a meydan okuyup insanın fıtratını bozmuşlar.
Bu yüzden LGBT'nin ne olduğunu çok iyi anlamak ve anlatmak zorundayız.
Toplumun inançlarını, gelenek ve göreneklerini, değer yargılarını, kısaca ahlakını ve kültürünü barındıran, koruyan ve gelecek kuşaklara aktaran yegâne olgu ailedir.
Batıda aile bitti LGBT kazandı. Batı, yaşamın her karesini onlarla doldurdu. Liderler bile onlardan seçiliyor.
Bunları neden mi anlatıyorum! Çünkü sıra bize geldi.
Ailenin dağılması kartopu etkisiyle peşinden daha büyük kötülükleri de getirir. Ta ki toplumun geleceğine sirayet ederek, onun bozulmasına ve ifsat olmasına kadar.
Bireysel hatalar her zaman düzeltilebilir, insan günahlarına tövbe edebilir ve daha iyi bir insan olmaya yelken açabilir. Ancak bir aile dağıldığında bundan başta çocuklar ve dolayısıyla toplumun bütün bir geleceği etkilenir.
Eğer geçmişte olduğu gibi bugün de ilahi azaba uğrayıp hep birlikte hâk ile yeksan olmak istemiyorsak bu lanetli kişilerin gerçek yüzünü göstermek zorundayız.
"LGBT benden ve ailemden çok uzak. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." düşüncesinden bir an önce sıyrılmamız gerekiyor.
Sen belki aileni koruduğunu sanıyorsun ama lanetlenmemin muhatabı olanlar artık her yerdeler!
Sokakta, okulda, iş yerinde, ticarette, sanatta.
Hatta öyle ki dünyanın en masum, en güzel, hayata anlam katan öğelerine bile el atmış durumdalar.
Gökkuşağı mesela...
Allah'ın bir mucizesi olan, dünyanın en eşsiz güzelliğine bile el atıp kendilerine mal ettiler.
Bugün maalesef kitaplarda, resimlerde, hikayelerde gökkuşağını kullanamaz hale geldik!
Sırf bu lanetlenmişler yüzünden...
Gökkuşağı gibi bir harikayı kirletenler daha neler yapmazlar ki...
Sapkın LGBT topluluklarına ve onları destekleyenlere bu pervasızlığı veren bizim sessizliğimiz ve vurdumduymazlığımızdır.
İnşallah bu durum sona eriyor.
Sapkın LGBT toplulukları ve destekçileri bilsinler ki artık karşılarında değerlerine sahip çıkan insanları bulacaklar.
Yok öyle meydanı boş bulup efelenmeler!
Sanmayın ki Müslümanların sessizliği korkaklığından...
Hayır, sadece sabrediyorduk!
Belki akıllarını başlarına toplarlar diye...
Görünen o ki bu sapkınlar durmayacak ve akıllanmayacaklar!
Şimdi aileye ve fıtrata sahip çıkma zamanıdır.
Önümüzdeki Pazar günü Saraçhane'de yapılacak olan LGBT karşıtı "Büyük Aile Yürüyüşü" inşallah bir başlangıç olacak.
Yaratanımıza ve yaradılışa savaş açanlara karşı,
Hepimizi şeytanlara kul yapmak isteyenlere karşı,
Kitabımızdaki ifadesiyle ekini de nesli de eşrefi mahlukatı da bozmak isteyenlere karşı,
Bütün insanlığı köleleri yapmak isteyenlere karşı,
İnsanı ve insanlığı savunmak adına, canlı idrak seferberliğinin ilk adımı olarak bütün halkımızı 18 Eylül'deki bu yürüyüşe davet ediyoruz.
Fatih Saraçhane'de yakılan meşale ülkemizin her şehrine yayılacak ve sapkın LGBT'lilerin yol açtığı kargaşaya son verilecek!