İlk üç haftada ligin zirvesine demir atmış Beşiktaş için Bursaspor deplasmanı zorlu bir virajdı. Fikstür çekilidiğinde hangi teknik adam eline kalemi alsa puan hanesine “1 puan için iyi, 3 puan için muhteşem olur” yazardı.
Bilic, her zamanki gibi takımın şablonunda köklü değişiklik yapmamıştı. Burnu kırıldığı için oynayamayan Veli’nin yerine Oğuzhan’ı monte etmiş, sol beke de yeni transfer Motta’yı koymuştu.
Sahada birbirini ezberlemiş oyuncu kadrosuyla Beşiktaş maça hızlı başladı. Sağlı sollu ataklar geliştirdi.. Doldur boşalt yoktu. Zaman zaman yerden, zaman zaman havadan oynadılar. Bu sezonun en iyi transferi olmaya aday Gökhan Töre bir kez daha sahneye çıktı. Defansın arkasına sarkan Olcay’a sanki cetvelle ölçülmüş milimetrik bir pas attı. Olcay da gerisinden kopup gelen Almeida’yı gördü. Samet Aybaba’dan sonra kendine gelen, Bilic ile şaha kalkan Portekizli, adına yakışır bir vuruş yaptı, ağları sarstı. Bu gol, Bursa’nın tüm ayarlarını bozdu, maçta bütün ipleri alan takım da Beşiktaş oldu.
Fernandes sahada adeta sihirbaz gibi.. Bir kayboluyor, bir ortaya çıkıyor. Orta alanda rakipten kaptığı toplarla öyle paslar attı ki, 3 kişiyi ekarte etti. İlk golün mimarı Oğuzhan’ın mükemmel vuruşuna, kaleci Frey’in aynı güzellikte karşılık vermesi alkışlanacak cinstendi.
Bursa yediği golün şokundan kurtulmaya çalışırken, Sivok bitirici darbeyi vurdu.. Rakip defansın kendisini boş bırakmasından faydalandı ve kafayı çaktı. Tabii burada Fernandes’in adrese teslim ortasını da unutmamak gerek..
İkinci yarıda farkın artmasını bekleyenlerdendim. Beklediğim gibi de çıktı.. Bilic, skor 2-0 olmasına rağmen “Sakın üstüne yatmayın, daha da gol bulun” talimatı vermişti. Oyuncuları da bu direktife uydu. Olcay, şutunu kaleciye nişanladı ama dönen topta Almeida’nın yaptığını benim dört yaşındaki yeğenim yapmazdı. Ama Almeida klasiği bu.. Zoru atar, kolayı hep kaçırır. Zorlu maçta zafer yemeğinin sosunu ise Escude döktü..
Yeni transfer Motta gösterişsiz oynayan ama işini yapanlandırdı. Adam da kovaladı, ileri çıkıp orta da yaptı. Beşiktaş’ta sadece Oğuzhan’ı beğenmedim. Koşmadı, insiyatif almadı, Fernandes’in gölgesinde kayboldu..
Son söz.. Bilic, Beşiktaş’ta efsane teknik direktör Gordon Milne’in izinde yürümeye devam ediyor. Takmımın 11’i belli. Futbol iştahı ve kazanma arzusu üst düzeyde.. Düne kadar Beşiktaşlı futbolcular, deplasmanlara çekinerek gidiyordu, şimdi göğsünü gere gere..