Güreş federasyonumuzun internet sitesinde yer alan bir duyuruda şöyle denilmekte: "Federasyonumuzun Antrenör Eğitim Semineri 16-20 Aralık 2014 tarihleri arasında Antalya'da düzenlenecektir. Otel konaklama masrafları federasyonumuza aittir. Yol ücreti ve harcırah ödenmeyecektir."
Bu ibareye göre istikbalde Türk güreşini teslim edeceğimiz antrenörlere 3-5 kuruş yol masrafı ve harcırah çok görülmekte. Türk spor tarihinde tüm zamanlarda kazanılan 37 olimpiyat altın madalyasının 28 tanesini tek başına kazanan ve serbest stilde 3 kez Avrupa ve 5 kez de takım halinde Dünya şampiyonluğu, Grekoromende 3 kez Avrupa, 2 kez Dünya takım şampiyonluğu gibi tarihi başarılar ve her şeyin başında "Türk gibi kuvvetli" imajını dünyaya yayan güreş sporu için hiç bir dönemde kısıntıya gidilmemesi lazımdır. Atalarımız şöyle der: "Himmete endaze olmaz.." Bunun anlamı yardım hak edene edilir. Hal böyle iken Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu yetiştirmeye namzet antrenör adayları için: Ben kurs açtım, yemek ve konaklama giderlerini karşılıyorum ama geliş gidiş harcırah veremem yaklaşımı yanlıştır. Tahsisat-ı Mesture, gizli ödenek demek. Yani ne kadar zorluk olsa dahi güreş için bir gizli ödeneğin olması gerekir. Her federasyonda sonuç alınamayacak alanlarda bir çok kamplar, yurt dışı seyahatleri yıllardır yapılagelmektedir. Fuzuli bir çok harcamalar yapılmaktadır. Güreş sporu için şu anki bütçe bana göre yeterli değildir. Uluslararası alanda bir tek Dünya üçüncülüğü olan futbolda 500 milyon dolar seviyesinde bütçe var iken güreşte olan bütçe çok gülünç kalmaktadır. Bir çok dünya ülkesi sporda başarı için branşları başarılarına göre sıralamaktadır. Türkiye olarak bizde yaptığımız planlamalarda güreşi en baş saflarda ve layıkı bütçe ile taltif etmek durumundayız. Dünyada hiç bir bilim adamının,şampiyon sporcunun, başarılı idarecilerin kendi başlarına bir yere geldiği görülmemiştir.
Herkesi okutan bir yerlere getiren eğitimcilere ne verilse bence azdır.
Son söz olarak: Bir şampiyon takım, bir şampiyon sporcu büyük başarılara imza atıp şampiyonluk kürsüsüne tırmanıyorsa, bunu oraya taşıyan, oraya hazırlayan antrenörleri unutmamak gerekir. Eğer sporda başarı istiyorsak başarıların gizli mimarlarını başımıza taç etmeliyiz.