15 Mart günü Duhok yakınlarında (Eurocopter AS350) düşen helikopter bölgedeki ilişkilerin karmaşıklığını ortaya koydu.
Farklı haber kaynakları öncelikle helikopter sayısında uzlaşamadı. Sözde Rojava'dan Süleymaniye'ye gittiği iddia edilen helikopter meselesine SDG, YPG'lileri taşıyan 2 helikopter düştü açıklaması yaparken IKYB (Talabani) grubu 1 helikopter düştüğünü duyurdu.
Irak'ta KDP (Barzani) ile IKYB (Talabani) arasında uzun zamandır devam eden problemler var.
Ankara'nın sınır ve güvenlik hassasiyetlerine duyarlı olan Erbil'deki KDP yönetimi Türkiye'yi rahatsız edecek gruplara karşı uyumlu bir duruş sergiliyor.
IKYB ise Tahran yönetimiyle yakın diyalogları ile biliniyor. İran'ın Bağdat üzerindeki nüfuzunda bu ilişki dikkat çekiyor. IKYB'nin merkezi Süleymaniye'nin İran'a sınır olması, Talabani ailesinin Zengene aşiretine mensup olması bir yana ekonomik çıkarlar daha baskın bir durumda.
ABD'nin İran'a yaptırımları sonrası Süleymaniye bölgesi Tahran için bir çıkış kapısı özelliği taşıdı.
Türkiye, Kandil-Mahmur-Sincar üçgeninde terör örgütünün hareketlerini kontrol altına almak için yerel destekler almakta. Fırat'ın doğusu ile bu üçgen arasında irtibata engel olmak için KDP karayolu ulaşımını engelliyor/kontrol ediyor.
Ankara uzun zamandır Kandil'i izole ettiği için Kandil'den 14 Mayıs seçimlerine dönük doğrudan açıklamalar gelmeye başladı. Kandil'den doğrudan seçmen davranışına müdahale edercesine açıklamalar ilk kez bu kadar keskin geliyordu. HDP'nin bile henüz açıkça adayını belirlemediği günlerde Mustafa Karasu ve Duran Kalkan bu süreçte niçin bu kadar net tavır alıyordu?
Geçmişte Kandil'e giden başka ülkelerin fenomen komutanları da mevcuttu. Ancak o derecede önemli isimler bile bunu sürdüremediler. Kandil kuşatma altındaydı ve izolasyon nefeslerini daraltıyordu.
IKYB'nin helikopterlerinde kaç kişi vardı? Bu kişiler PKK'lı mıydı yoksa KCK'lı mıydı? Bilinmeyen bir el bu helikopterleri indirmiş olabilir mi?
ABD olaya sessiz kaldı. Demek ki helikopterlerin rotasından ve arka planındaki gerçeklikten dolayı susmayı tercih ettiler.
Helikopterin yolcularının PKK veya KCK üyeleri olduğu iddiaları da gündemde. Eğer her iki unsur da varsa olayın hem terör hem de siyasi arka planı tartışılacaktır. IKYB bu ensest ilişkiler ağı içerisinde sükût etmek zorunda kaldı. Süleymaniye'ye gittiği söylenen helikopterlerin tam tersine kuzey hattında Kandil rotası izlediği anlaşılıyor. Kandil'de kimlerle nasıl bir buluşma gerçekleşecekti ve Türkiye'deki seçim atmosferiyle nasıl bir ilişkisi vardı bu mühim toplantının.
Zaman bize bu gizemli helikopter hikayesinde kimlerin taşındığını, toplantının gündemini aydınlatacak delilleri elbet sunacaktır.