İnsan hayatının her dönemi sınavla geçiyor sanırım. Doğduktan itibaren hayata tutunma sınavıyla başlayan yaşamımızda, daha sonra eğitim sürecinde, sosyal hayatta, çalışma hayatında, aile ilişkilerinde, sağlıklı yaşam için ve daha birçok alanda başarılı olabilmek için sınavlardan geçiyoruz. Ancak başarılı olsanız da olmasanız da gidilecek adres belli! Sınav denince aklımıza hep çocukluk ve gençlik dönemleri gelir. O art arda bitmeyen sınavlar maratonu, bitmeyen bir yarış. Anne ve babalar çocuklarının başarılı olabilmesi için bütün imkanlarını seferber ediyor...
Okulda verilen eğitime ilave olarak dersaneler ya da özel kurslar, iyi beslenme ve elbette beyni destekleyici ürünler!
Beyin işlevlerinin desteklenmesi denilince sanırım ilk akla gelen ürün ginkgo. Özellikle ileri yaşlarda bunama ve alzheimer hastalığı riskini mümkün olabildiğince bertaraf edebilmek için kırklı yaşlardan itibaren ginkgo kullanımının etkili olabileceği yönünde önemli deneysel ve klinik bulgular mevcut. Arada sırada basında yer alan “Yapılan çalışmalar ginkgo’nun hiç bir etkisi bulunmadığını gösteriyor” şeklindeki manşetler moralimizi bozuyorsa da Doğanın Erdemi’ni takip edenler bu tip haberlerin spekülasyon olduğundan haberdar oluyor. Aslında amaç ginkgo kullanarak Einstein olmak değil olanı korumak! Tabii bu konuda en önemlisi ise kullanılan ürünün kalitesi; nereden satın alındığı, içerisinde gerçekten yeterli etkili bileşen bulunup bulunmadığı.
ÇOCUKLAR YARIŞ ATI DEĞİL
Son zamanlarda orta eğitim sınavına hazırlanan çocuklara da dersane öğretmenleri tarafından ginkgo kullanımının önerildiği ve bu kullanımın oldukça yaygın olduğuna şahit oldum. Bu konu beni oldukça endişelendirdi. Çünkü 19 yaş altı grupta ginkgo’nun etkinliği ve daha önemlisi güvenilirliği konusunda bilimsel literatüre yansımış herhangi olumlu ya da olumsuz bulgu bulunmuyor. Dersane öğretmenlerinin muhtemelen “Bitkisel ise zararsızdır” şeklindeki yanlış bir öngörüyle küçük yaşta çocuklara bu şekilde önerilerde bulunmasını sakıncalı buluyorum. Unutulmaması gereken husus, çocuklarımız yarış atı değil. Muhtemelen dersanenin başarısı için çocuklara güvenilirliği bilinmeyen bir ürünü öneren bu kişilere inanarak onların hayatını riske atmamanız gerekiyor.
Ginkgo’nun hafıza ve algılama üzerindeki etkisi beyindeki kan akımını artırarak beyin hücrelerinin onarımını hızlandırması, antioksidan etkisi ve sinirler arası iletişimi sağlayan maddeleri uyarmasıyla açıklanıyor. Erişkinlerde yani gençlerde ginkgo’nun etkisinin incelendiği beş çalışma bulunuyor. İngiltere’de yürütülen bu çalışmalarda 19-24 yaşları arasında sağlıklı erişkinlerde ginkgo ekstresinin 120, 240 ve 360 miligramlık tek doz halinde uygulanmasından iki buçuk saat sonra yapılan ölçümlerde ‘algılama hızının’ doza bağlı olarak arttığı, altı saat sonra yapılan ölçümde de etkinliğin sürdüğü gözlenmiş. Ancak düşük doz uygulamanın, yani genellikle tercih edilen 120 mg dozda, algılama hızının düştüğü sonucuna varmışlar. Diğer bir çalışmanın sonuçları ise ilginç... 18-26 yaşlarında 92 öğrenci dört gruba ayrılarak bir gruba tek doz ginkgo ekstresi (120 miligram), diğer gruba ise altı hafta süreyle her gün ginkgo ekstresi (120 mg) verilmiş. Paralel olarak boş ilaç uygulaması (plasebo grubu) yürütülmüş. Yapılan değerlendirmelerde tek doz verilen grupta dört saat sonra yapılan ölçümlerde dikkat ve hafızayı artırdığı gözlenirken, altı hafta finkgo verilen grupta hiç bir gelişme tespit edilememiş. Sonuç muhtemel bir tolerans gelişiminin söz konusu olabileceği şeklinde yorumlanmış.
Görüldüğü gibi ginkgo özütünün sağlıklı gençlerde dikkati, hafızayı, algılamayı artırarak SÜPER ZEKİ İNSANLAR yaratacağı konusunda net bir bulgu bulunmuyor. Mevcut bilgiler ginkgo’nun kişilerin maksimum beyin kapasitelerini kullanabilmeleri için gerekli alt yapıyı sağlayabileceği şeklinde.