Başlık üşütebilir, ama iki yüzlülüğünüzü sarıp sıcak tutacak başka başlık bulamadım. İşine gelmeyenin ağız dolusu "seviyesiz" bulacağı bu başlığı, köpek dişiyle merhamet kemirip, sevgi sömüren nihayetinde vahşetle semirmiş oluşumlara armağan ediyorum.
Asiye'yi gördünüz mü? Hani dört yaşında olan. Anne ve babasının uzun süre bir evlada sahip olma gurbetini vuslata erdiren Asiye. Kim bilir belki aynada en son gördüğü o nehirden yüzünü çok özleyecek. Bir çocuğa yüzünü özletecek ne yaptınız sorusu da cepte dursun.
İnsansavarsan hayvansever olamazsın.
Konunun ne olduğunu tahmin ettiniz. Bu konuyu Pazar gününe saklıyorum dip köşe yazacağım Allah'ın izniyle.
...
Gelelim başlığa matuf konuya. Gevşek damarda şerefin durmadığının tecessümü oluşumları yazıyor olmanın derin bıkkınlığı içindeyim. Öğürtücü korteks şey, kendi saçtıklarını görse, bıngıldağını sofra bezi gibi toplar uçurumdan silkelerdi.
Dün bir video izledim. Suriyesiz bir kardeşimizin dükkanına girip, ırkçılığını döke saça kullanan kötü sunumuyla göz dolduran bu eski sürüm ekran kartı bir şey yapmaya çalıştığına şahit oldum. O da " Hiçbir şey".
Muhacir kardeşlerimizle bir derdi var demiyorum, bir dertten çok daha fazlası var demek için!
Daha önce " Afgan Market" sahibi, ekmeğinin derdinde olan kardeşimizi hedef göstermiş, tepkiler fazla olunca yamularak kıvırmıştı. Neyi yazarsa yazsın, neyi böğürürse böğürsün o bir ırkçıydı ve varlığı omurgasızlığına rücu ediyordu.
Duygusal durumunu gözlemlemeye kalkamadım çünkü bu kafaları gözlemlemek için özenle sakladığım bulantı haplarından bir tane kalmıştı onu da bu son videosu için harcamıştım.
Hiçbir şey değilsin! Ve sana ağız dolusu sorulacak tek soru " Kimsin".
Kuyumcu kardeşimizin dükkanına girip, belgesel çekiminden yeni dönmüş pire gibi sıçrayarak vergi levhası soruyor ne hakla? Sorduğun bütün soruları inanılmaz bir tahammül, suhulet içinde tebessümle cevaplayan Suriyeli kardeşimizin adamlığı senin dükkan dükkan dilendiğin şerefi cebine iliştirir!
Ve bohçacı gibi dükkandan çıkarak hesabına girip "Tehlikenin farkında mısınız" diye yazman sana maruz kalan bu toprakların, varlığın karşısında insanlığı uyarış sorusudur.
Sen bu kardeşlerimiz üzerinden yeni kurduğun turşuluk partiye adam toplayacaksın diye bu kardeşlerimizin hakkını iftiralarına altlık yaptırmayacağız.
Vicdanın ölü ve her gün helvasını yiyorsun.
Evet, bir zalimsin her zaman yazıyorum, mazlumun reçetesini zalimler yazamaz, senden bir yazı istemiyorum lakin o seyahat bavulu gibi ırkçılığın her türlü rengini istiflediğin kafanda nokta kadar iyi niyet varsa,
Kendine ikinci elde olsa bir vicdan alır, vicdanı alırsan yanında şerefi de beraber veriyorlar yılbaşı indirimi faydalanın ey kafalar... Vicdan alır en azından çeneni kapatırsın.
Bu kardeşlerimizi bataklıktan kurtaramayız malum, lakin belki sineksiz bir güne uyanırlar...