Fenerbahçe ne zaman ağır bir hezimet alsa, Aziz Yıldırım ortaya fırlayıp (Yerli-yersiz) çıkışlar yaparak; dikkatleri başka yöne kaydırmaya çalışıyor. Manchester United’den dört yenildikten sonra da; benzer taktiği uyguluyarak, ağır yenilginin eleştirilerinden sıyrılma operasyonuna girişti.
Ama bu defa “Şerefsiz-Köpek” gibi edep ve hukuk dışı kelimeler kullanarak, bel altından vurdu. Yetmedi “Bunlarla hukukla da, hukuk dışı da mücadele edeceğim” de diyerek, Mafya usulü tehditler savurdu. Açıkça suç işledi... Başkanın fabrika ayarları tamamen bozuldu; servisten tamiri için, 18 yılla garanti süresini de doldurdu. Durumu vahim!
***
Geçmiş yıllarda benzer çıkışları yaptığında, hiç olmazsa elinde gerekçeler olurdu. Yoksa da yaratırdı. Ama son girişiminde; öfkesine haklı neden olabilecek hiçbir argümanı/malzemesi/gerekçesi yok... Rüyasında gördüklerini gerçek hayatta varmış gibi sanıp, uyku halinde tepki veriyor. Ne oldu da, başkan bu kadar kızdı. Bazı söylemlerinde haklılık payı olsa da, “Bayram değil-seyran değil eniştem beni niye öptü” misali gerekçesiz garip çıkışı; sorun yaratmakla beslenen klinik vaka insan tipini hatırlatıyor. Başkanın etno-santirik (Ben merkezci) ruh yapısı iyice çökmüş... Tedaviye ihtiyacı var.
***
Manchester United’den dört yemenin acısını, gündemi saçma-sapan mecralara yönlendirerek ortadan kaldıramaz. Aksine, acıyı ayıba döndürür. Futbol bu, zafer de olur, hezimette... Her ikisinin olgunlukla, ağırbaşlılıkla, vekarla karşılanması gerekir. Yenilginin faturası kendine ve yönetimine kesilmesin diye, ortalığı durduk yerde yangın yerine çevirmek; kimseye yarar sağlamaz. Aksine, bedeli ağır ödenecek yüksek faturalar önüne koyar.
Başkan; eline, beline, diline hakim ol.
Sakin ol!