Siyasetin bir insanı değiştirdiğini çok gördük de bir partinin bütünüyle geçmişini inkâr edecek kadar değiştiğini iddia ettiğine ilk kez tanık oluyoruz. Hele bu parti bir de CHP olunca insan ister istemez "Ey seçim, sen neler kadirmişsin!" diyor.
CHP, Türkiye tarihinin tamamında başörtüsü düşmanlığı yapan kendisi değilmiş gibi birden başörtüsü özgürlüğü havarisi kesiliverdi. Hoş, onlar "başörtüsü" demeye bile utanan, "çul", "bez parçası" demeyi tercih eden insanlar. Geçmişi başörtüsü düşmanlığıyla dolu bir partinin ona getireceği özgürlükten ya da "değiştim" demesinden ne hasıl olur?
Mümtaz Turhan "Kültür Değişmeleri" isimli kitabının girişinde: "Denilebilir ki değişmeler, birbirinden farklı iki kültürü temsil eden grupların karşılaşmasıyla başlamış, bugüne kadar her devirde, her yerde vukua gelmiş, fakat hiçbir vakit bugünkü kesafeti, şiddeti, vüs'ati bulmamıştır." der ve ilerleyen bölümlerde "serbest kültür değişmesi" terimini kullanarak insanlar grup oluşturduklarında münferit temastan kaynaklanan kültür etkileşimlerinden bahseder.
Turhan hocadan ilhamla diyebiliriz ki Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsü" hamlesi, altılı masa mensupları göz önünde tutulduğunda "serbest kültür değişmesi" sancısıdır. Masada bulunanlar birbirleriyle temas sonrası eksiklerini tamamlamaya çalışarak değişim kararı almış gibiler. Bu temasla birileri biz değiştik diyerek "başörtüsü"nü, birileri de "laikliği dindarlar savunsa" diyerek "laikliğ"i serbest kültür değişmesi etkileşimiyle kullanıp birbirlerinin mahallelerinden oy devşirmeye çalışacaklar.
Zaten CHP'nin foyası ertesi gün ortaya çıkıverdi. Hazırladıkları yasa teklifinde başörtüsünün "b"si bile geçmiyor. Üstelik işverenler "üniforma" bahanesinin ardına saklanıp başörtüsünü rahatlıkla yasaklayabilirler. Nerden baksanız kısıtlamalar yasası!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Yasa değil Anayasa yapalım." teklifinden sonra, demokrasi kahramanı kesilen CHP'nin takkesi düşüp keli gözüküverdi bir anda. Panikleyen CHP sözcüleri ipe sapa gelmez bahaneler sıralamaya başladılar.
CHP'nin geçmişi sadece başörtüsü düşmanlığıyla dolu değil. CHP, bütün İslami değerlere ve kutsallara savaş açmış bir parti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı ağır hamleden sonra bununla yetinmeyecek olan CHP'den "yeni dindarlık" kıvrımları adına trajikomik çıkışlar da beklemiyor değiliz.
Mesela, vaktiyle Nevzat Tandoğan'ın "bu ülkeye komünizm gelecekse biz getiririz" dediği gibi CHP'de "Bu ülkeye şeriat gelecekse biz getiririz" tarzında sahte söylemlerle karşımıza çıkabilir.
En başta kutsal kitabımız Kur'an, CHP zihniyetinin yok etmeye çalıştığı kutsallarımız arasında geliyor. Bu millet kutsal kitabını saklamak zorunda kaldığı dönemler yaşadı.
Ezan gibi altı yüz yıldır bu memleketin semasında yankılanan bir davet de CHP zihniyetinden nasibini aldı. "Türkçe ezan" gibi bir garabeti yıllarca bu millete dayatanların "özgürlük" kelimesini ağızlarına almaya hakları yok!
Başta Ayasofya olmak üzere binlerce camiyi cami olmaktan çıkarıp depo ve ahır olarak kullanan bir zihniyetten bahsediyoruz burada. Camileri satışa çıkaran bir zihniyetin şimdi başörtüsüne sahip çıkması hiç de mümkün ve samimi değil.
CHP'nin din ve kutsal düşmanlıklarını sıralamaya kalksak hacimli bir kitap yazmamız gerekir. Her ne kadar "takiyye" yapıp "başörtüsüne özgürlük" naraları atsalar da biz onların cemaziyülevvellerini biliyoruz. Ve bu geçmiş; kirlenmiş, kötülük ve düşmanlıklarla dolu bir geçmiş. CHP bu konuda o kadar kirli bir geçmişe sahip ki değil başörtüsünü şeriatı getirmek isteseler bile pisliklerini temizleyemezler!
Hal böyle iken, CHP'nin başörtüsü aşkı (!) nerden peyda oluverdi?
Elbette yaklaşan seçimlerden...
Bir oy daha fazla alabilmenin derdindeler.
İstanbul belediyesi seçimlerinde yaşanan tablodan cesaret ve ilham alarak muhafazakâr ve Müslümanları ahmak yerine koymaya çalışıyorlar. Sevgi pıtırcığı kesilen İmamoğlu'nun "hepinizi kucaklayacağım" aldatmacasına aldanan muhafazakarları bu sefer "Acaba saf dindarları nasıl kandırıp oylarını devşirebiliriz"in planlarını yapıyorlar.
Ey oy, sen insanlara neler yaptırıyorsun!
CHP, birkaç oy için yüzyıllık davasını sattı ya...
Onların satmayacakları hiçbir şey olmadığını böylece görmüş olduk.
Endişemiz, CHP'nin birkaç oy uğruna yaptığı bu illüzyona bazı saf Müslümanların kanacak olması...
Ey Müslüman, sakın ola ki CHP'nin bu kandırmacasına aldanırsın...
Aldanıp da yarın hesabını vermeyeceğin bir seçimde bulunma...
CHP, hep din düşmanıydı, hep din düşmanı oldu, hep din düşmanı kalacak.
Yoksa CHP kendi varlık amacını inkâr etmiş olur. Bu da lazım.