Kiev'den Gazze'ye doğru geniş bir yay çizdiğinizde Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, İsrail hattından Doğu Akdeniz limanlarına ulaşırsınız. Bu gergin yayın ortasında Ankara var.
Gerginliğin çatışmaya döndüğü bu dönemde Gürcistan'da sokaklar hareketlendi. Gürcistan'da uzun zamandır ABD ve Rusya çekişiyor. Kendine özgü kadim izler taşıyan Gürcistan halkı çoğunluğu Ortodoks Gürcü olmakla birlikte kısmen Türk ve Ermeni nüfusu da barındırmakta.
Avrupa Birliği genişleme kapsamında doğu bloku ülkelerini teker teker etkisi almaya çalıştı. Farklı ölçeklerde proje destekleri verirken maksat belliydi. Avrupa Birliği, eğitim, gençlik, çevre vb. proje destekleriyle hedef ülkenin kültürel dinamiklerini tetikleyerek dönüştürmek ister. Burada temel motivasyon kültür endüstrisi araçlarıyla hedef bölgeyi ticari bir pazara dönüştürmektir.
Özellikle akademide ve medyada görünmeyen fonlar ve proje destekleri ise AB'de farklı vakıflar, enstitüler üzerinden aktarılmakta. Gürcistan'da bugünlerde yaşanan sokak gösterileri yurtdışından gelen mali desteklerin sınırlandırılmasından kaynaklanıyor.
AB genişleme ekseni Karadeniz kıyıdaş ülkeleri, Güney Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika gibi çok geniş bir pazarı hedefler. Bu hedefler masum görülebilir belki ancak ticaret savaşlarının yaşandığı bu çağda ilgili ülkenin güvenlik mimarisi de işin içine giriyor. Bugüne dek AB üyeliğine kabul edilen ülkelerin kısa bir süre sonra NATO üyeliğine tanık olduk.
AB üyeliği ve NATO üyeliği arasındaki ilişki AB'nin genişleme perspektifinin daha sonra çatışma alanına dönüşebileceğini bize gösteriyor. Gürcistan'da daha önce yaşanan turuncu devrim Rusya'nın sert hamlesiyle sonuçlanmıştı. Ukrayna'da yaşanan ise önce Kırım'ın şimdi ise neredeyse ülkenin yarısının Rusya'ya kaptırılmasıyla sonuçlandı.
Gürcistan'da para dağıtanlar ve bu güzel ülkeyi Rusya'ya karşı yeni bir cepheye dönüştürmek isteyenler bölgenin geleceğini ateşe veriyorlar. Ermenistan için de benzer bir durum söz konusu. Diaspora lobisinin Batı'ya peşkeş çekmeye çalıştığı Ermenistan ancak ve ancak barış içinde var olabilir.
2003 yılında Berlin Plus anlaşması AB-NATO ilişkisinin derinliğini göstermekte. 1999, 2004, 2007 genişlemeleri iki sistemin ilişkisini defalarca ortaya koymuştu. Şimdi Gürcistan'ı AB ve NATO sürecine dahil etmek Ukrayna'daki savaşı Güney Kafkasya'ya taşımak demek.
Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ilişkileri Ankara için önemli. Bölgenin enerji ve ticaret rotaları sayesinde istikrar ve kalkınma Ankara ile birlikte gerçekleşecek. Hazar kaynaklarının transferi için barış zemini olmak zorunda. Ayrıca bu ülkelerin Batı'ya dönük kültürel rotası doğal seyrinde gitmek zorunda. Avrupa'da akıllı devlet adamları olsaydı bu gidişatın getireceği zararı hesap ederlerdi.