Gerçeklerle algıların arasındaki mesafenin açık olduğu pek çok önemli siyasi ve diplomatik vaka vardır. Ama IŞİD bahsinde görülen fark sonucu etkileyecek boyuta ulaşmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD seyahati Ankara’nın hak etmediği bu görüntüyü ortadan kaldırmak istikametinde ciddi mesafe alınmasını sağladı. Sorundan en çok zarar gören ve görme potansiyeline sahip bir ülkenin, öngörüzlükleri nedeniyle sorunun doğuşuna sebebiyet verenlerin gerisinde kalması büyük bir haksızlıktı. Erdoğan yanlış giden bir algıya ağır darbe indirdi.
Türkiye rehine sorununu ustalıkla aştıktan sonra politikasını görünür kılmaya başladı.
Ankara bir adım öne geciyor
Dünyaya ve en başta ABD ile yakın mütttefik devletlere köklü bir çözüm için Türkiye’nin kimseden geri kalmayacağını ilan etti. Ama köklü bir çözüm için... Göstermelik bir operasyon sahnesi değil.
İçinde Suriye’nin olmadığı bir planın geride daha güçlü IŞİD ve IŞİD gibi örgütler bırakacağı artık tartışma götürmez bir Ortadoğu gerçeğidir. Şu halde Esad’ın koltuğunda oturmaya devam etmesi de IŞİD zihniyetinin iktidar garantisinden başka bir sonuç üretmeyecektir.
Cumhurbaşkanı bu yüzden önce uçuşa yasak bölgeyi öneriyor. Olmazsa da tampon bölge. Ya da ikisi birden...
Kabul etmek lazım Obama Planı daha sınırlı bir hedefi gözettiği için Suriye üzerinde yeterince hazırlıklı değil. Bu yüzden mevcut haliyle gerçekçi de değil. New York temasları Suriye fikrinin olgunlaşması açısından kayda değer bir gelişmedir. Türkiye’nin diplomatik olarak bir adım öne geçmesini sağlamıştır. Yine de son derece dinamik bir süreçte olduğumuzu ve her geçen gün yeni atakların gerektiği günler yaşadığımızı unutmayalım. Bütün dünya bir araya geldiği halde olup biteni umursamadan işgale devam eden bir örgütle karşı karşıya bulunuyoruz.
Türkiye şu anda IŞİD’e karşı planın en iyi işleyen iki ünitesini üstlenmiş durumdadır. İnsani yardımda zaten neredeyse rakipsiz... Gümrüklerden terörist geçişini önleme konusunda da çok hızlı organize olmayı başardı. 49 rehinenin kurtuluşundan sonra da Ankara, koalisyonda hızla inisiyatif almaya başladı.
Koalisyon gerçek bir çözüme hazır mı?
Bu noktada vakit kaybetmeden gerçek bir çözüme gidilmesi gerekiyor. Şapkadan tavşan çıkmayacak. Zamanında ihmal edilen hamlelerin bedeli de mecburen ödenecek. 4 yıl önce IŞİD yoktu, yanlış adımlar bu belayı önce doğurdu sonra da büyüttü. Dolayısıyla kaynağına inilmeden, yani Suriye rejimi değişmeden IŞİD rejimi de değişmeyecektir.
Çözüm geciktikçe de maliyet; en başta da insan hayatıyla ödenen maliyet artacaktır.
Tampon bölge Türkiye’nin mülteci yükünü azaltır ve güvenlik hattını genişletir. Böylelikle koalisyondaki fonksiyonunu da büyütür. ABD’nin kararlılığının limiti de görülmüş olur.
Ne olursa olsun sorun kısa sürede çözülmeyecek. Her gün yeni bir hamle ve sürprizin yaşanacağı günlere hazır olalım.
Türken Vakfı yola koyuldu Parlak gençler, iyi fikirler
Cumhurbaşkanı’nın ABD seyahatinde doğal olarak herkesin gözü kulağı dış politikaydı ama orada yapılan bir toplantının altını çizmek gerekiyor. Daha doğrusu, yeni başlayan hayırlı bir işi anlatmak lazım.
Vakfın adı TÜRKEN
Türkiye’de çalışmalarını onyıllardır bildiğimiz Ensar Vakfı ile kısa sürede büyük hizmetlere imza atan Türgev’in ortak kuruluşu olan Türken Vakfı ABD’de okuyan, okuyacak öğrencilere hizmet için yola çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılarak bir konuşma yaptığı akşam yemeğinde vakfın vizyonunu öğrenme imkanı bulduk.
Vakfın Başkanı Halil Mutlu “Bir amaç uğruna dünyanın öbür ucuna” sloganıyla yola çıktık diyor. New York ve New Jersey’de ilk yurtlarını açarak şimdilik sınırlı da olsa öğrencilere yurt ve barınma imkanı; en başta da yeni dünyada arkadaşlık hizmeti sunmaya başlamışlar. Sadece ABD değil, yakında Londra, Starzburg, Berlin, Viyana, Amman ve Mekke’de de yurtlar açmayı planlıyorlar.
Amerika’da 12 bin Türk öğrenci bulunuyor. Bu açıdan Türkiye, bu ülkede en çok öğrencisi olan 10 ülkeden birisi durumunda. Yani, Türk öğrenciler için destek ihtiyacını anlatmak için başka cümleye ihtiyaç yok.
Sadece hayırlı bir hizmet değil aynı zamanda çok iyi bir fikir... Bunu düşünmek, adım atmak ve bu işe soyunmak takdiri hak ediyor.
Bir takdir notum da o yemekte konuşma yapan Türken’in iki kurucu vakfının liderleri, Türgev Başkanı Arzu Akalın ve Ensar Başkanı Cenk Dilberoğlu’na. Harika birer konuşma yaptılar. Kürsüde, başarılı ve ne yaptığını bilen, temsil kabiliyetine sahip yetenekli iki genç gördük. Dinleyince “işte bu” diyorsunuz... Yakında ikisinin de daha çok tanınıp, bilineceğine şüphem yok. Arzu Akalın ve Cenk Dilberoğlu isimlerini bir kenara not ediyorum.