Gerçek, bazıları için, bir olayın ya da sözün kafasında sabit duran fikre, uyup uymamasıdır. Bunlar ona öğretilmiştir ve bilgiler tarifler ve gerçekler buna uymazsa kabul edilemezdir. Özellikle siyaset alanındaki görüşler ve hedefler bir siyasi akıma uyar. Mesela ülkemizdeki PKK eylemleriyle şu anda yaşanan DHKP-C terör eylemleri birbirinden farklı kaynaklar tarafından kullanılmaktadır. Çünkü ikisinin ideolojisi bir birinden farklıdır. Oysa belli bir odak birbirinden farklı hatta ters olan inanışları kullanabilir. Kitleler tamamen farklı iki düşünce için mücadele edenlerin aynı güç tarafından kullanıldığını aklından bile geçirmez. Hatta terör kendisini kullanan odağın fikirlerine karşı da yapılabilir. Mesela ülkemizdeki terörist düşünce ve eylemler PKK’nın büyümesine sebep olmuştur. Bunu terör karşıtlarının yaptığını söylemesek bile eylemlerinin yarattığı sonuç tamamen kendi düşüncelerine karşıdır. Bu konuda, eğer gerçekse iyi bir örnek temsil eder. El-Kaide’nin İslamcı bir örgüt olduğu ve ABD ile çatıştığı bilgisi bana göre yanlıştır. El-Kaide ABD tarafından eylemlerini haklı göstermek için kurulmuş ve terör eylemi yapmıştır. Bu ABD’nin İslam ülkelerine yaptığı müdahaleleri haklı kılmıştır. ABD İslam’a karşı değildi ama işgal edeceği topraklarda Müslümanlar yaşıyordu. Manzara şöyleydi: Bir İslam örgütü ABD’de eylem yapmış ve birçok ABD vatandaşının ölmesine sebep olmuştur ve ABD’nin güç kullanması kabul edilir olmuştur.
***
PKK başlangıçta Kürt köylerine saldırmış ve çocukları öldürmüştür. Yani hasmı soy olarak Kürt’tür. Bunu gören Kürt ağaları devleti kendi yanlarına almış ve birçok taraftarına, korucu olarak, silah ve gelir sağlamıştır. Bu PKK’nın doğru olduğu anlamına gelmez devlete karşı kurulmuş bir terör eylemcisi olmak yerine, bölgedeki insanların kendi açılarından çatışması denebilir. Her türlü şiddet devlete karşı yapılmış sayılır ve bunları yok etmek devletin görevidir. Sadece sebep faklıdır ve kendi aralarındaki bir kavgayı devlete yönelik saymışlardır. Gerçi şiddetin kime yapıldığının önemi yoktur ve sokakta birini öldüren kişi en yüksek cezayı alır. Bizde de alınan önlemler, karşı koymalar yanlış değildir ama olay doğru anlaşılamamıştır. Bu görüşten yabancı güçler faydalanmış ve olayın bir Türk-Kürt çatışmasına kaydırılmasına çalışmışlardır. Olayın bir Türk- Kürt çatışması olarak anlaşılması ve iki tarafı giderek birbirine düşman hale getirmeye başlamıştır. İki taraf da birbirine düşman değildir ama böyle bir ortamda onlar da tuzağa düşebilir. Yani terör ortamını oluşturan bir güç farklılığı düşmanlık haline getirtmeye çalışmaktadır. Şu sırada barışa ve uzlaşmaya gidiş bir uydurma değil bir gerçeğin, üstü örtülmüş bir operasyonun tasfiyesidir.
En büyük kusurumuz olayın gerçek yüzünü anlamak için aklımıza başvurmak yerine, bazı hesaplarını gerçekleştirmek için, olaya benzeyen ama ters sonuçlar yaratan yanlış bilgileri kabul etmemizdir. Böyle olmasının nedeni gerçekten vatanseverlik olabilir. İçimizdeki duygular taraf olmamamızı hıyanet sayabilir ama bu görüş gerçeği başka yönlerde aramamıza neden olabilir. Yapılacak şey gerçeğin duygu ve ön yargılarla değil akıl yoluyla bulunacağına inanmaktır. Eğer konuya yabancıysanız aklına güvendiğiniz bir kişiden yardım alabilirsiniz.