Bir ülke düşünün ki; ligini forse eden 4 büyük kulubü de, UEFA kıskacı altında inim inim inlesin. Mali Fair-Play konusunda sürekli ceza alsınlar, yeni cezalara da ramak kalsınlar... Başta şampiyon Galatasaray olmak üzere Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un yıllardır bu sorunu yaşaması ve hep diken üstünde durmaları; açık anlamıyla utandıran tablolardır.
Demek ki, biz kulüp idaresini bilmiyoruz ve beceremiyoruz. UEFA’nın kızılcık sopası altında, bu işi öğretmeye kalkıyorlar. Bir falakaya yatırmadıkları kaldı.
Avrupa bizi hizaya getirmeye çalışırken, federasyonumuzun bu sorun karşısında umursamaz olmasını da anlamış değilim. Avrupa bizim takımları küme düşürüyor, kupalara almıyor ama; federasyon “Zurnanın son deliği” durumuna getirilmiş olmasından da, herhangi bir rahatsızlık duymuyor. Kendisinin yapması gerekenleri, yabancılar yapıyor. Sanki futbolda “Kapitülasyonlar” dönemindeyiz. Her şeyimizi onlar yönetiyor.
Yeter artık!
***
Yakın sayılacak dönemde, Göztepe’nin amatör kümeye kadar düşürülmesini bizim federasyonlar yapmadı. UEFA direktif verdi, biz uyguladık. Verilecek bir ceza konusu vardıysa, biz niye uyuduk. Niye gereğini yapmadık da, UEFA’nın zoraki yaptırımına maruz kaldık? Bunlar utanç verici şeyler...
Neyse ki; bu sürecin devamını önleyecek tedbirleri nihayet alabildik. Gerekli kurulları, kuralları ve üniteleri sisteme soktuk. Ama bütün dünyaya rezil olduktan sonra...
Kulüpten ayrılan yabancı futbolcuların alacaklarını ödememe konusunda, şaşılası bir inadımız var. Bunu eninde-sonunda ödemek zorunda kalacaklarını bile bile, (Sırf biraz zaman kazanmak adına) ağır faizleri göze alıyorlar. Ya da kendilerinden sonra gelecek yönetimlere şutlamak istiyorlar. Tilki kurnazlığı ile iş yaptıklarını sanıyorlar ama, Türk futbolunun saygınlığını sıfırlıyorlar.
İşinizi, yüzünüze-gözünüze bulaştırmadan yapın.