Aşk 20 ve 40’lı yaşlar arasında mı yaşanır? Yoksa arayışların bittiği 60’lı yaşlarda mı? Altın Palmiye ödüllü Aşk bu hafta sinemalarda.
Sanat insanın kendini tanımak için başvurduğu en çarpıcı dışavurum şekli. Sinema ise bütün bu sanatların toplamıyla ortaya çıkar. Ve bir yönetmen sanatıdır sinema. Yani yönetmeni neyse bir film odur, o kadardır. Sinemayı sinema yapan yönetmenlere birçok ismi örnek verebiliriz.Michael Haneke benim için en özel olanlarından.
Onun filmleri şiddet içerir. Ama hiçbiri hayal ürünü veya kurmaca değil, gerçeğin kurmacası. Ve o yüzden bu kadar etkileyici. 1992 yapımı Bennys Video, 1997 yapımı Funny Games, 2009 yapımı Beyaz Bant benim en etkilendiğim yapımları. Filmleri insan doğasını araştırır, en karanlık yönlerini ortaya çıkarır. Onu görünür olanlar değil derindeki gerçekler ilgilendirir. Bu yıl Cannes’da ödül alan Amour-Aşk filmi için de birçok şey söylendi. Fakat nedense otoriteler Aşk filminin diğer filmlerinden farklı olduğunu belirttiler. Bu farklılığın da şiddeti yansıtma biçiminden kaynaklandığından dem vurdular. Halbuki bu film Haneke’nin en çok duygusal şiddet içeren filmi. En az kurmacaya başvurduğu bir yapım. Gerçekçiliği, o şiddeti daha da acı bir hale getiriyor. Öyle bir dönemi konu ediniyor ki insanların kelimenin tam anlamıyla bitiş dönemlerini veriyor. Yaşlılık, yalnızlık, yıllarca beraber yaşayan iki insandan birisinin hayatı terketmesi... Bu terk ediş çoğunlukla acı ve dramatik oluyor. Çok az insan yatağında uyurken mutluluk içinde hayatı terk edebiliyor. İnsanlar ya aşırı bunamadan ya da kanser gibi hastalıklar yüzünden hayattan ayrılıyor. Hem kendileri hem onların etrafındakiler o dönemlerde asıl acıyla karşılaşıyor. Ölenler şanslı ise çocuklarına veya eşlerine muhtaç olmanın yükünü taşır. Kalanlar gidenlere yeterince destek olamamanın verdiği suçluluğu yaşar. Ve bütün bu acılar sonunda ölümle noktalanır. Bu hikayenin asla iyi bir sonu yoktur. 80’lerindeki iki insanın 50 yıllık beraberliklerinin hastalık yüzünden acı çekerek sonlanması nasıl acı içermez ki? Filmde tecavüze uğrayan insanı veya silahla vurulanı bile ayağa kaldırıp mutlu sona ulaştırabilirsiniz. 80 yaşında eşini kaybeden bir insanı nasıl umut veren bir hikayeye ortak edebilirsiniz?
ARAYIŞ MI ALIŞKANLIK MI?
Haneke’nin filmi bize birşeyi daha sorgulatıyor. Aşk duygusu, mutlu beraberlik en doğru 60’larından sonra mı yaşanıyor acaba? 20’lerde, 30’larda, 40’larda insanın arayışı bitmiyor. Hep dürtüleriyle savaşmak zorunda kalıyor. 60’ından sonra beraberlikler her türlü stresten uzak kalıyor. Hatta aşktan öte vazgeçilmez bir alışkanlık, hayat arkadaşlığına döndüğüne inanıyorum. Ama bu beraberlik hayatın sonunda yakalanıyor ve o da bitmek zorunda. Yani insan dediğin asla mutlu olmaya zaman bulamayan, beceremeyen bir yaratık. Haneke muhteşem iki oyuncu ve gerçeği sihirli elleriyle sinemalaştırarak bize ulaştırıyor. Jean Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva belki hayatlarının son evresinde bir başyapıta daha imza atıyor. Filmin finali aslında sürpriz olmaması gereken ama yönetmenin kabiliyeti yüzünden size şaşkınlık çığlığı attıracak kadar sürpriz etkisi yaratan bir son. Tabii gözyaşlarınızdan fırsat bulursanız bu çığlığı atarsınız.
FİLMİN KÜNYESİ
ORJİNAL ADI: Amour
YÖNETMEN VE SENARYO: Michael Haneke
Oyuncular:
Jean Louis Trintignant,
Emmanuelle Riva,
Alexandre Tharaud
Tür: Dram YAPım: 2012, Fransa, 127 Dakika.
VizyondakilerHTR2B: DÖNÜŞÜM
TÜM bilimsel araştırmalar insanların iyiliği için mi? Peki ya bazı araştırmalar insanların iyiliği için değil de, insanları yok etmek içinse? Orman içinde huzur dolu bir evde yaşayanlar ile yasadışı bir klinikten kaçmış insanların öyküsü, bu soruya yanıt veriyor.
FİLMİN KÜNYESİ YÖNETMEN VE SENARYO: Osman Evre Tolga Oyuncular: Veda Yurtsever İpek, Ahmet Somers, Serkan Altunorak, Teoman Kumbaracıbaşı Tür: Gerilim YAPım: 2012, Türkiye
ANNA KARENINA
YÜKSEK bir sosyal konuma sahip Anna Karenina, erkek kardeşi Oblonsky’den evliliğini kurtarmasına yardım etmesine dair aldığı mektup üzerine Moskova’ya hareket eder. Yolculuk sırasında tanıştığı Kontes Vronsky’nin oğlu subay Vronsky ile karşılaşır. Yakınlaşma, skandal yaratır.
FİLMİN KÜNYESİ YÖNETMEN: Joe Wright SENARYO: T. Stoppard Oyuncular: Keira Knightley, Jude Law, Aaron Taylor Johnson, Kelly Macdonald Tür: Dram YAPım: 2012, İngiltere, 129 Dakika.